İçeriğe geç

Leyla Zana AKP’nin “Jan Dark”ı Olur Mu?

Başbakan Erdoğan en büyüğe oynuyor. Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu, Osman Can’ı AKP’li yaptı. Abdüllatif Şener’le birlikte hareket eden eski AKP’li milletvekilleri de dönecekmiş.

Özal’ın “dört eğilimi” gibi bir tablo. Sadece BDP-PKK kanadından birileri eksik. Gerçi Barzani kongrenin şeref konuğu olacak; ama ister misiniz Leyla Zana da “ağabeyi” Barzani’ye rehberlik yapsın. Veya kongrede ya da daha sonra başka bir sürprize imza atsın!..

Leyla Zana artık PKK’dan ziyade uluslararası güçler açısından önemli bir figür. Geçmişini; Öcalan, Erdoğan ve Gül’le ilişkilerini hatırlamakta fayda var.

Zana, Meclis kürsüsünde “Kürtçe yemin”e yeltendiği, başına PKK paçavrası bağladığı için değil, bundan yıllar sonra PKK’lılara yardım ve yataklık etttiği için tutuklanır. Buna rağmen ısrarla “Kürtçe yemin” için tutuklanmış gibi gösterilir. AB’nin baskısı ile Gül’ün öncülüğünde TCK’da yapılan değişiklikler sayesinde tahliye edilir. Dönemin Başbakan Vekili Abdullah Gül ve TBMM Başkanı Bülent Arınç tarafından resmi konutlarda ağırlanır.

Gül’ün Zana ve arkadaşlarını kabul etmesi eski MHP’li, yeni AKP’li TBMM Başkanvekili Sadık Yakut’u çileden çıkarır. Muhtıra gibi bir deklarasyon hazırlar. Deklarasyona AKP’den 15 civarında milliyetçi milletvekili imza koyar. Sonraki süreçte Yakut hariç imzacı tüm milletvekilleri tasfiye edilir. (Başbakan Erdoğan geçtiğimiz Haziran ayında Leyla Zana ile görüştüğünde bu olay aklıma geldi. Bu defa Yakut’un hiç sesi çıkmadı.)

Zana ve eşi Mehdi Zana, Barzani’lere çok yakındır. Birkaç yıl önce Mehdi Zana bölgede Gül ve Erdoğan’a nasıl bakıldığını açıklar. Ona göre bölge halkı Erdoğan’dan ziyade Gül’ü sevmektedir. Erdoğan’ın “ağzı bozuk olduğu için sevilmediğini” ima eder.

Ama bu bakış açısı bile Erdoğan’ın Zana ile görüşmesini engellemez!..

-ÖCALAN’A GÖRE LEYLA ZANA KİM?-

Zana tahliye olduktan sonra Öcalan’la mektuplaşır. 2004 AB zirvesinin “Kürtler için büyük fırsatlar doğuracağına” inanmaktadır. Öcalan şu cevabı verir:

“Leyla ile AB zirvesine kadar yazışmaya devam edeceğim. Ona bir yeşil ışık al dedim. Barışa katkı sunmak için (kayıtsız, şartsız süresiz) diyor. Ama sanırım fazla anlamıyor. Diyalog için yeşil ışık yakılması gerekiyor. Diyalogdan kastım benimle olsun, Kongra Gel ile olsun HPG ile olsun demiyorum. Leylalarla, belediyelerle, avukatlarla, legal platformlarla olabilir…”

Zana’nın AB sözcülüğüne soyunması Öcalan’ı rahatsız etmiştir aslında. Çünkü gelen son mektuplarında, “AB ne diyorsa, Kürtler bunu yapmalı” demektedir. Öcalan’ın yorumu, “AB tam teslimiyet dayatıyor ve Leyla’yla oynamak istiyorlar” olur.

Ve Öcalan’a göre, “Leyla Zana’dan gelen talep, aslında Abdullah Gül’den gelmektedir”!..

– JAN DARK BENZETMESİNİN MUCİDİ-

Bu yılın başlarında Milliyet Gazetesi Yazarı Aslı Aydıntaşbaş, Leyla Zana’nın “Kürtlerin sembolü” olduğunu yazar. AKP’nin 2 numaralı ismi Hüseyin Çelik çileden çıkar ve bir TV programında karşı karşıya geldiği Aydıntaşbaş’a ağır ithamlarda bulunurken şunları söyler:

“Bu memleketin sigortası silahtır sözünü söyleyen birisini azize olarak takdim ederseniz ben sizi böyle itham ederim. Bir Jan Dark profili çiziyorsunuz.”

Sadece 5 ay sonra Başbakan Erdoğan, “Bu memleketin sigortası silahtır.” diyen Zana ile buluşup onu ‘azize’ veya “Jan Dark” olmasa bile “Hanımefendi” diye taltif eder. Sadık Yakut gibi Hüseyin Çelik’den de ses çıkmaz!..

Ağustos sonlarında Zana’nın, İmralı’da Öcalan’la görüştükten sonra Başbakan Erdoğan’la buluştuğu iddiaları ortaya atılır. Sadece Aysel Tuğluk’tan bir açıklama gelir. Tuğluk: “Zana’nın Öcalan’la görüştüğünü sanmıyorum.” dedikten sonra ekler:

“Başbakan’ın önünde iki yol vardır: ya Kürtlerle oturacak ya da Kürtler demokratik özerklik için mücadelelerini devam ettirecektir…”

-ZANA GÜNEYDOĞU BAKANI SENARYOSU-

Neler oluyor, kimin eli kimin cebinde anlamak mümkün değil, ama tüm bunlar bana 2002-2003’te Gül’ün Başbakanlığı sırasında konuşulan bir senaryoyu hatırlattı.

İddialara göre, “Yeni Türkiye Markası” adlı; Kıbrıs’tan Ermenistan’a, Ege Ordusu’nun lağvedilmesinden Öcalan’ın İmralı’dan çıkarılmasına 10 maddelik bir plan hazırlanmıştı. Geriye dönüp bakınca bunların çoğunun gerçekleştiğini, kalanların gerçekleşme yolunda olduğunu gördüm.

Bu “plan”da yer alan maddelerden birisi de “Zana ve arkadaşlarının bırakılması… Hemen olmasa bile bir süre sonra Zana’ya bir kamu görevi, mesela Güneydoğu Bakanlığı verilmesi” idi.

AKP-Öcalan yakınlaşmasına CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç şu tepkiyi gösterdi:

“Bir de gidip ellerini öpsünler bari. Getirsinler Abdullah Öcalan’ı, Tayyip Erdoğan kendisine bir devlet bakanı veya terörden sorumlu devlet bakanı olarak atasın.”

Öcalan’ı bilmem, ama her an bir Erdoğan-Zana sürprizi ile karşılaşabiliriz!..

Silivri, Hasdal, Hadımköy ve Maltepe’ye kucak dolusu sevgiler…

Müyesser YILDIZ

28 Eylül 2012

Kategori:Uncategorized