Başbakan Erdoğan vali, kaymakam, belediye başkanlarına sık sık “Hepinizin bir Ömer olmasını istiyorum. Vatandaş size gelmezse, siz ona gidin” diyor.
Hz. Ömer’den bahsediyor. Hz. Ömer’in adaleti ve kamu malına verdiği önemi anlatan en çarpıcı, hepimizin bildiği hikâye şu mum meselesidir:
Hz. Ömer Halife olduğu dönemde bir akşam çalışırken, misafiri gelir. Oturup, sohbete başlamadan önce yanan mumu söndürüp, bir başkasını yakar. Şaşıran misafiri, “O da mum, diğeri de mum. İkisi de aynı şekilde aydınlık veriyor. Niye birini söndürüp de ötekini yaktın?” diye sorar.
Hz. Ömer şöyle cevap verir:
“Söndürdüğüm mum, milletin parası ile alınmıştı. Özel işlerimi yaparken, arkadaşlarımla sohbet ederken, onu kullanmaya hakkım yok. Bunun için o mumu söndürdüm ve kendi paramla aldığım mumu yaktım.”
Durup, dururken bu örneği niye mi hatırladım? “Allah aşkına, başka işin mi yok? Her şey tamam, bir eksiğimiz bu mu?” diyeceğinizi biliyorum, ama yine de yazacağım.
Başbakan Erdoğan dün öğlen saatlerinde Karacaahmet Mezarlığı’ndaki aile büyüklerinin mezarlarını ziyaret edip, dua okumuş. Allah kabul etsin, bayram üzeri güzel bir davranış. Çıkışta da korumaları, çocuklara para ve oyuncak dağıtmış. Bu da normal.
Normal olmayan, beni rahatsız eden bu anlamlı ve özel ziyarete makam aracıyla gitmesi. Devlet araçlarından oluşan koca bir konvoyun eşlik etmesi.
Gayrı ihtiyari Hz. Ömer’in mumunu hatırlatan işte bu fotoğraf oldu.
Müyesser Yıldız
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/turkiye-ile-ilgili-oyle-kritik-bir-madde-var-ki-31102003.html