Fotoğrafı görüyorsunuz. Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu, Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’i makamında kabul ediyor.
Kabul basına duyurulmuş… Baydemir’i Dışişleri’ne gelişinde bakanlık yetkilileri karşılıyor. Davutoğlu-Baydemir görüşmesi öncesi gazetecilerin görüntü almasına izin veriliyor. Görüntü verildikten sonra ikili basına kapalı görüşmeye geçiyor.
Hiç böyle bir kabul görmedim, duymadım. Dışişleri Bakanının kabul ettiği, yabancı bir devlet yetkilisi değil, kendi ülkesinin bir belediye başkanı. Tamam neticede Bakan da bir siyasetçi, partisi, belediye, il-ilçe başkanları var. Bunlarla pekala makamında görüşebilir. Ama karşılama, basına görüntü verip, kapalı görüşmeye geçme; gerçekten hiç ama hiç alışılagelen birşey değil.
-Osman Korutürk: İlginç-
Yanılıyor olabilirim düşüncesiyle ömrü Dışişleri Bakanlığı’nda geçmiş, emekli Büyükelçi, merhum Cumhurbaşkanlarından Fahri Korutürk’ün oğlu, CHP İstanbul Milletvekili Osman Korutürk’e sordum. Şunları söyledi:
“İlginç. Nezaket ziyareti olur, ama böyle görüntü verilmez. Belediye başkanlarının Dışişleri Bakanı ile görüşmesinin bir haber şeklinde yayınlanması usülden değil. Belediyeler, bakanın görev alanı içine girmediğinden alıştığımız bir şey değil. Bunun dışında bir yorumda bulunmak istemiyorum.”
İade-i ziyaret deniyor.
Tamam, “açılım süreciyle” birlikte Dışişleri Bakanı Davutoğlu da 1 ay önce sahaya çıktı, Diyarbakır’a gitti, Baydemir’i belediyede ziyaret etti. Burada, “Allah muhabbetimizi daim eylesin, aramıza fitne fesat sokmak isteyenlere fırsat vermesin” dileğinde bulundu.
Tamam, o ziyarette Baydemir de şunları söyledi.
“Diyarbakır ile Ankara arasında inşa edilecek barış köprüleri Diyarbakır ile Trabzon, İzmir, Çanakkale arasında inşa edilecek barış köprüleri inşallah sadece ülkemizdeki tüm insanlara ve sizin ifadenizle hazinelere katkı sunmakla kalmayacak, bu barış köprüleri Ankara ile Mahabad arasında, Bağdat ile Hewler (Erbil) arasında Şam ile Kamışlı arasında yani Ortadoğu coğrafyasında yaşayan tüm insanlar için de barışın ve birlikte yaşamın zemini haline dönüşür. Tarihi bir zaman diliminden geçiyoruz.”
Tamam, Baydemir’in güçlü dış bağlantıları var. 2005’te Brüksel’e AB’ye, PKK’nın talep listesini götüren isim… BM Birleşmiş Kentler ve Yerel YönetimlerTeşkilatı bünyesinde, ‘çatışma tehdidi altında olan kentler’ için oluşturulan Kent Diplomasisi Komitesi’nin Başkan Yardımcısı. Ayrıca yine bu komite bünyesinde çatışmalı bölgelerin haritasının çıkarılması için kurulan 5 kişilik Görev Gücü’ne seçildi.
Ama Ankara’ya böyle sıcağı sıcağına iade-i ziyaret. Hem de resmi kabul havasında, gel de yadırgama!..
Baydemir cephesinde son 1 ay içinde olanları hatırlayınca, kabul daha bir anlam kazanıyor..
KCK davasında tutuksuz yargılanan Baydemir’in yurtdışı yasağı vardı. Bu yasak Davutoğlu’nun Diyarbakır ziyaretinden 20 gün sonra kalktı. O da hemen yurtdışına çıktı. Ancak Avrupa veya ABD’ye değil, İran’a. BM Birleşmiş Kentler ve Yerel YönetimlerTeşkilatı’nın toplantısına katılmak için!..
Dışişleri Bakanlığı’nda bir belediye başkanının ötesinde ilgi ve ihtimama mazhar olmasının sebebi Baydemir’in bu misyon ve görevleri midir?
O, BM’nin “Kürdistan” temsilcisi ve dahi “Kürdistan”ın İran ayağı sorumlusu mu addedilmektedir?
Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’i kucak dolusu sevgiler
Müyesser YILDIZ
20 Nisan 2013