İçeriğe geç

Bakandan Tutuklu Askerlere “Gizli” Jest!..

Hayırdır inşallah!.. Milletin gönüllü seferberliğinden sonra, Milli Savunma Bakanlığı da tutuklu askerler ve ailelerine yardım için “resmi” seferberlik başlattı.

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı ilk “jest”, emekliliğe hak kazanamayan 33 subayın kaderini değiştirecek bir düzenlemeye imza atması oldu. Askeri Personel Yönetmeliğinde bir cümlelik değişiklik yaptıran Bakan Yılmaz, tutuklu askerlerden yurtdışında daimi görevde bulunanların, 3 yıllık görev sürelerinin de emekliliğe sayılmasını sağladı.

Bu değişiklik sonucu, tutuklu 30 denizci, 2 havacı ve 1 jandarma subayı emekliliğe hak kazandı.

Milli Savunma Bakanlığı kulislerinde dile getirilen iddialara göre, bu değişiklik kolay olmadı. En büyük itiraz da Maliye Bakanlığı’ndan geldi. Bütçeye ilave yük olacağı gerekçesiyle düzenlemeye karşı çıkan Maliye’nin, ayrıca yurtdışına daimi görevli gönderen diğer kamu kuruluşlarının da bu düzenlemeyi emsal göstererek, benzer talepte bulunmasından endişe duyduğu bildirildi.

Milli Savunma Bakanı Yılmaz’ın bu itirazlara rağmen değişikliğe onay verdiğini, ancak duyulmaması için özel çaba sarfedildiğini de kaydedelim.

-Kış Ortasında Sokağa Atmamak İçin-

Milli Savunma Bakanlığı’nda devam eden bir başka çalışma ise şu:

Tutuklu subayların emeklilik işlemleri en geç Aralık ortasında tamamlanmış olacak. Bu durumda da ailelerinin Şubat-Mart ayında lojmanları boşaltması gerekecek.

İşte bu yüzden ailelerin kar-kış ortasında ev aramak zorunda kalmaması için çare aranıyor. Düşünülen formüllerden birisi, sözlü emirle ailelerin Haziran-Temmuz ayına kadar lojmanda oturmasının sağlanması.

Ancak malûm çevrelerden tepki ve eleştiriler gelebileceği endişesiyle lojman jestinin yasal zemine oturtulması görüşü ağırlık kazanıyor. Bu kapsamda askeri lojmanların bir bölümünün sivillere açılması, böylece de tutuklu ailelerinin lojmanda kalmasının sağlanması gibi bir formülün konuşulduğu öne sürülüyor.

-Asıl Sorun Cezaevi-

Aileleri yakından takip eden birisi olarak şunu söylemek isterim:

Çok büyük bölümü Yargıtay’ın Balyoz kararını onamasından sonra lojmanları boşalttı, boşaltmayanlar ise kış ve “boşaltın” tebligatı gelmeden önce harıl harıl ev armaya koyuldu. Yaşananlardan sonra askeri lojmanlarda yaşamak isteyen de kalmadı zaten.

Bu yüzden eğer tutuklu askerler ve ailelerine gerçekten yardım etmek isteniyorsa, lojmanla ilgili yönetmelik değişikliğinden önce, askeri cezaevlerinin statüsü üzerinde bir çalışma yapılması gerektiğini düşünüyorum.

Neden mi? Emeklilikten sonra tutuklu askerler F tipi sivil cezaevlerine dağıtılacak, kendileri ve ailelerinin hayatı daha da zorlaşacak. Hasdal, Hadımköy, Mamak ve Maltepe askeri cezaevleri de boşalacak.

Eğer başka operasyonlarla buraların yeniden doldurulması planları yoksa, acaba o cezaevlerinin bir bölümünün sivil statüye kavuşturulup, Adalet Bakanlığı ile ortak yönetiminin sağlanması, sadece askerlerin değil Silivri ve Sincan’daki diğer siyasi tutukluların da bu cezaevlerine nakledilmesi düşünülemez mi?

Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, hukukçular ve bu konuda duyarlı milletvekillerinin ilgi ve dikkatine sunulur.

-Yardım Teklifi Yağıyor-

Tututuklu askerler ve aileleriyle ilgili bir haber daha.

Herkes kendi çapında maddi ve manevi destekte bulunmak için seferber oldu dedik. Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD)’un yardım kampanyası (Sözkonusu kampanya için bilgi: http://www.tesud.org.tr/EkDuyuru.aspx) tüm hızıyla sürüyor.

Bu arada son günlerde dünyanın dört bir tarafından Türk şirket, örgüt ve kişilerin, özellikle Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nı “tutuklu askerlerinize yardım etmek istiyoruz” diye telefon, faks ve elektronik posta yağmuruna tuttuğunu, DKK’nın da başvuruları kanalize etmek için çalışma başlattığını duyuralım.

Büyüksün Türk Milleti!.. Bu zulmü, bu haksızlığı ancak senin gücün yıkar!..

Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’e kucak dolusu sevgiler

Müyesser YILDIZ

24 Kasım 2013

Kategori:Uncategorized