28 Şubat davasında müebbet hapis cezasına çarptırılan Emekli Hava Pilot Korgeneral Vural Avar 27 gün önce Sincan Cezaevi’nde göz göre göre öldü.
Kocatepe Camii ve Karşıyaka Mezarlığı’nda düzenlenen cenaze törenini hatırlarsınız; rütbeleri söküldüğü için askeri tören düzenlenmediği gibi TSK’dan tek bir katılım olmadı, tek bir çelenk gönderilmedi.
Oysa Vural Paşa ömrünü TSK’ya vermişti. Sadece o mu? Eşi Tuna Avar da emekli hava albaydı. Tuna Avar’ın rütbeleri sökülmediğine göre, en azından “silah arkadaşlığı” adına birkaç üniformalının cezane törenine katılıp kendisine başsağlığı dilemesi gerekmez miydi?
Bundan da vazgeçtik, muvazzaf eşlerinin bir telefon açması çok mu zordu? Bir eş hariç, arayan soran olmadı!..
Demek ki Adaları Avar’lar İşgâl Etmiş
Tuna Avar’ın ifadesiyle, Vural Paşa’nın, “emekli-sivil Mustafa Kemal’in askerleri tarafından” son yolculuğuna uğurlandığını belirttikten sonra Yunanistan’la ilişkilerimizi hatırlayalım.
Ege’deki Adalarımızı işgâl edip silahlandıran, Kıbrıs’ta dünyayı karşımıza diken, teröristleri barındıran, Batı Trakya’daki soydaşlarımıza zulmeden, ülkemizi “soykırımcılıkla” suçlayan, NATO görevindeki jetlerimize dahi radar kilidi atan hep onlar.
Öyle ki, Erdoğan’ın bile sabrı taştı; Yunanistan Başbakanı Miçotakis’i defterden silip, “Bir gece ansızın gelebiliriz.” dedi.
Sadece son iki ayda olanları özetleyelim:
Yunanistan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Konstantinos Floros, Türkiye’yi tehdit etti.
Yine Floros, Aralık’ın son haftasında Ege ve Doğu Akdeniz’deki gayrı askeri statüdeki adalara çıkarma yapıp askeri birlikleri denetledi. Yetmedi; Keçi Adası’nda, arkasına Bodrum kıyılarını alarak “Tetikte ve hazırlıklıyız” pozları verdi. Son olarak da İpsala Sınır Kapısı’nın karşısında Meriç Nehri üzerinden, “Evros [Meriç] düşmedi, düşmeyecek.” mesajı gönderdi.
Genelkurmay Başkanı Floros kime bağlı? Savunma Bakanı Nikos Panagiotopoulos’a. Öyleyse ondan da tek bir örnek verelim.
Daha 1 hafta önce, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, “Değil 12, Ege’de 1 mil dahi kara suyu genişlemesine izin vermeyiz. Meclisimizin bu konuda 1995’te aldığı karar nettir ve halen geçerlidir. Yunanistan’ı bir kez daha uyarıyoruz: Arkana almaya çalıştıklarına güvenerek sahte kahramanlık peşinde koşma. Maceraya atılma. Sonu sizin için hiç iyi olmaz.” açıklamasına şöyle tepki gösterdi:
“Yunanistan’ın yasal bir hakkını kullanması karşısında [Türkiye’nin] ‘casus belli’ kararı, bir NATO müttefikinin provokatif bir revizyonizmini gösterir. Bu durum, pek çok kişi için endişe kaynağı olmalıdır… Yunanistan tehdit etmez, fakat tehdit edilmekten de hoşlanmaz.”
Peki Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Yunanlı mevkidaşı Panagiotopoulos’un arası nasıl? Çok çok iyi!..
Nereden biliyoruz?
Panagiotopoulos’un; “Türk yetkililerin, Yunanistan’ın toprak bütünlüğüne yönelik tehditleri devam ederken diyalog yapmanın, ikili ilişkileri daha iyi bir noktaya götürmeyeceğini” söylerken, “Türk Savunma Bakanı Hulusi Akar ile kişisel düzeyde iyi bir ilişkim, açık bir iletişim kanalım var.” demesinden…
Yine şunları anlatmasından:
“Akar ile ilişkilerim oldukça iyi. Gerektiğinde birbirimize mesajlar gönderiyoruz. Aramızda açık iletişimin olması önemli. Akar, geçen Ekim’de Brüksel’de yaptığımız görüşmede, ‘Eşinle Ankara’ya gel, ya da ben Yunanistan’a geleyim. Oturup konuşalım ve daha iyi bir ortam yaratalım.’ dedi. Ben de kendisine, böylesi tehditlerin savrulduğu bir ortamda bu ziyaretlerin çok faydalı olacağını zannetmediğimi söyledim. Sonuç alabilmemiz için ortamın biraz düzelmesi gerek.”
Veya Bakan Akar’ın şu sözlerinden:
“Güven artırıcı önlemler toplantılarının ikisi Atina’da, biri Ankara’da yapıldı. Ankara’da yapılması gereken dördüncü toplantı için Yunan heyetini iki yıldır Ankara’ya bekliyoruz. Ama gelmediler. Ben Yunan mevkidaşımı her görüşmemizde Türkiye’ye davet ediyorum. Çünkü Bakanlar arasındaki iyi ilişkiler, sorunların çözümüne yönelik atmosferin oluşmasına katkı sağlar. Ancak muhatabım her seferinde çeşitli gerekçelerle daveti/ziyareti erteliyor. Durum bu. Yunan mevkidaşıma son yapılan NATO toplantısında da sorunların ayaküstü görüşülerek çözülemeyeceğini ifade ettim. Daveti yineledim.”
Bakan Akar’ın son bir haftada Yunanistan hakkında yaptığı açıklamalara da bakalım.
30 Aralık’ta şunları söyledi:
“Kara sularının 6 milden yukarı çıkarılmasını kabul etmiyoruz. 1995’te Meclis’te çalışma yapıldı bunu herkesin bilmesi lâzım iyi anlaşılması lâzım... Komşumuza, ‘Unutmayın yanlış hesap Ankara’dan döner’ diyoruz… Atina tahrik etmek için adımlar atıyor. Adalar silahlandırılıyor, biz de tedbir almak zorundayız… Tacizlerin hiçbirini karşılıksız bırakmadık. Sahada ve masada yapılması gereken ne varsa yapıyoruz, yaptık. Karşılığını mutlaka veririz. Yunanistan kontrolsüz birtakım eylemler ortaya koyuyor.”
Ve, daha dün, Yunanistan’ın diyalog çağrılarımızın hiçbirisine olumlu yanıt vermediğini vurgularken şöyle konuştu:
“Mevcut statükoyu bozan, adaları silahlandıran Yunanistan. Ülkemizin dibine kadar gelip provokasyon yapan Yunanistan. Daha dün balıkçı teknemize ateş açan Yunanistan. Yavuz hırsız ev sahibini bastırır anlayışıyla iç politik sebeplerle her şeyi yapıyor, gerginliği artırıyorlar. Yunan halkının da refahının aleyhine olacak şekilde bu tür girişimlerde bulunmaya devam ediyorlar… Biz herhangi bir şekilde provokasyonda, saldırıda, tacizde bulunmuyoruz; ama bize yapılan hiçbir tacizi de karşılıksız bırakmayacağımızı söylüyoruz. Tüm birliklerimiz de bu konuda talimatlı. Bu konuda azimli, kararlıyız. Güvendiğiniz dağlara karlar yağmadan aklınızı başınıza alın, ayaklarınız yere bassın. Biz gerçekten samimi olarak dostluk elimizi uzatıyoruz, bu dostluk elimizi tutmakta gecikmeyin, tereddüt etmeyin.”
“Sevgili Niko”ya Taziye Mesajı ve Çelenk
Vural Avar Paşa’nın cenaze töreniyle Yunanistan’la ilişkilerimiz ne alâka mı?!
Yunanistan Savunma Bakanı Panagiotopoulos’un kanser olan annesi Katerina, birkaç gün önce vefat etti.
Bakan Hulusi Akar, Yunan mevkidaşını hem telefonla aradı hem de şu başsağlığı mesajını gönderdi:
“Sevgili Nikos, sana ve ailene samimi taziyelerimi dile getiriyorum. Annen, huzur içinde yatsın.”
Panagiotopoulos da, “Dayanışman için teşekkür ederim. 2023’ün bir barış yılı olmasını dilerim. Bunun olabilmesi için de birlikte çalışmalıyız.” karşılığını verdi.
Akar, Panagiotopoulos’a başsağlığı dilemekle kalmadı; cenaze törenine “Bay ve Bayan Hulusi Akar” yazılı bir çelenk göndermeyi de ihmal etmedi.
Şimdi, gel de, merhum Vural Paşa ve eşi emekli Albay Tuna Avar adına şunu sorma:
Bu ülkeye Yunanistan’dan daha fazla mı kötülük yapıp zarar verdiler ki, TSK tarafından böylesine yalnız bırakılıp yok sayıldılar?!
Müyesser YILDIZ
7 Ocak 2023