Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastı davasının beşinci gününde emekli Mülkiye Başmüffetişi Av. Refik Ali Uçarcı, Yazar Ergün Poyraz’ın polis ve jandarmanın kaşeli muhbiri olduğunu öne sürdü. Uçarcı, Poyraz’ın Köstebek kitabını yayımlamaması için merhum Hablemitoğlu’na baskı yaptıkları iddiasının ise tümüyle tezvirat olduğunu söyledi. Uçarcı ve Hablemitoğlu Ailesi’nin avukatı Ersan Barkın, suikastın neredeyse Hablemitoğlu öldürülmeden basına bildirildiği tespitini de yaptı.
Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın bugünkü 18’inci celsesinde dinlenen Refik Ali Uçarcı, merhum Necip Hablemitoğlu ile nasıl tanıştığını anlatıp kendisiyle bir kez telefonla bir kez de yüz yüze görüştüğünü belirtti. Uçarcı özetle şunları söyledi:
“Olay akşamı hafta sonu bulusmak için Hablemitoğlu’nu ararken eşim kimi aradığımı sordu. Necip Bey’i aradığımı belirtince bana televizyonda geçen altyazıyı gösterdi. Evim kuşbakışı Necip Bey’in evini görüyordu. Hemen balkona çıktım, baktım. Kimse yoktu. Aşağıya indim, evine gidecektim. Aklıma Necip Bey’i aradığım gelince dönüp Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz’ı aradım. Çünkü telefon benim adıma kayıtlı değildi. Yapılacak araştırmaya yardım için arayanın ben olduğumu Emniyet Müdürü’ne anlatıp savcıya bildirmesini istedim. Bu arada ne hikmetse biz şüpheli hale geldik; kitaplara, dergilere azmettirici olarak geçtik. Yazar olduğunu söyleyen, hiçbir şeyden haberi olmayan Ergün Poyraz denilen biri beni ve Emin Arslan’ı suçladı. Aynı seviyeye gelmemek için uğraşmadık. Emin Arslan ona polis ve jandarma muhbiri olduğunu belirten ihtarname çekti. Ergun Poyraz nerede ve kiminle konuşursa farklı katillerden bahsedip tezvirat yapıyor.”
Uçarcı’nın bu beyanları üzerine Mahkeme Başkanı, “Sizin hakkınızda açılmış bir dava yok.” hatırlatmasında bulundu. Uçarcı da, “Zaten kendimi savunmuyorum.” dedi.
Uçarcı, Mahkeme Başkanı’nın sorularını cevaplandırırken yine Ergün Poyraz’dan söz ederek şöyle konuştu:
“Köstebek’le ilgili tezviratlar da aynı kişi tarafından yapılıyor. Basılmaması içın baskı yapmışız. Ben Necip Hablemitoğlu’nun etrafindan üç kişiyi tanıyorum; Hüseyin Buzoğlu, Ergun Poyraz, Osman Ak. Bir gün Hüseyin Buzoğlu kitabın kopyasını gönderip hukuki yönden incelememi istedi. 15-20. sayfada Sadettin Tantan’la ilgili garip bir değerlendirme yapılmıştı. Ondan sonra kitabı okumayı bıraktım. Kitapta başka bir mantık olduğunu gördüm. Bunun Necip Hablemitoğlu ile ilgisi yoktu. Daha sonra kendi aralarında ne konuştularsa Ergün Poyraz bu kitabı engellemeye çalıştığımız tezviratını yaptı.”
Hablemitoğlu Ailesi’nin avukatı Ersan Barkın, Uçarcı’nın 2003’te sıcağı sıcağına verdiği ifade ile sonraki beyanları arasındaki çelişkilere dikkat çekerken, Uçarcı’nın balkondan baktığında kimseyi görmemesiyle ilgili, “Şengül Hanım’ın da benzer gözlemi var. Neredeyse Necip Hablemitoğlu öldürülmeden önce basına bildirilmiş.” dedi.
Uçarcı, Av. Barkın’ın Ergün Poyraz’ın iddialarına ilişkin sorularını cevaplandırırken şu ifadeleri kullandı:
“Ergün Poyraz kimi veya neyi saklıyor? Bu sorunun cevabının bulunması ve hakkında soruşturma açılması gerekiyor. Ergün Poyraz kaşeli muhbirdir.”
Şengül Hablemitoğlu’nun İsyanı
Merhum Hablemitoğlu’nun eşi Şengül Hablemitoğlu bir sorusu olduğunu, ama unuttuğunu bildirdikten sonra, “Pazartesi’nden beri tanık dinliyoruz. Serzeniş olarak alabilirsiniz, buradan merak melekemi kaybetmiş olarak ayrılıyorum. Hiçbir şey anlayamadan ayrılıyorum.” tepkisini gösterdi. Mahkeme Başkanı, Şengül Hablemitoğlu’na, “Tanıklar çağrılmış, dinliyoruz.” karşılığını verdi.
Kayıtsız Soruşturma mı?
Savcı Zafer Ergün de Uçarcı’nın beyanlarındaki çelişkilere ilişkin sorular yöneltirken şu dikkat çekici ifadeleri kullandı:
“Sizi suçlamıyoruz, ama bazı hususlarda böyle ifadeler verilirse herkes başka seyler anlatacaklar. Tabi sizi araştırdık, biliyoruz, kayda geçmedi ama… Çelişiksiz, net ifade verin.”
Bu sözlere karşılık Uçarcı, Ergün Poyraz’la ilgili soruşturma yapıp yapmadıklarını sordu. Savcı Ergün, “Eldeki verilere göre her şeye bakılır.” karşılığını verdikten sonra Uçarcı’nın 2003 HTS kayıtlarından Hablemitoğlu ve Poyraz’la görüşmelerine ilişkin sorular yöneltti.
Av. Barkın: Genelkurmay Başkanı Olsam Hoplardım
Hablemitoğlu Ailesi’nin avukatı Ersan Barkın da çelişkileri gidermek amacıyla bir kez daha Uçarcı’ya çok sayıda soru sorduktan sonra isyan edercesine şunları söyledi:
“Ciddi kaygılar içindeyiz. Hangi gerekçelerle olduğunu bilmiyorum, herkes önceki ifadelerinden rücu ediyor. Davanın çok ciddi bir açmaz içinde olduğunu belirtmem gerekiyor. Hiç uzatmaya gerek yok. Her siyasi yargılama bu hale geliyor. Şimdi tetikçi çıkıp, ‘Ben işledim.’ dese zamanaşımından takıpsizlik verirsiniz. Dava tanıkların ifadelerinin alındığı bir yargılama haline geldi. Bu gidişle yeni Necip Hablemitoğlu cinayetleriyle karşı karşıya kalırız. Duyan, bilen kim varsa gelip görevini yapsın. Bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olarak bunu bir devlet vazifesi olarak görmek gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanı da öyle görüyor ki, ‘namus borcu’ dedi. Bu haliyle 31-32-33 nolu ara kararların gereğınin yerine getirilmemesinde ciddi sıkıntı var. Bu kararlarda ÖKK’dan katil aranıyor. Genelkurmay Başkanı olsam ve bunu okusam hoplarım. ÖKK’dan katil arıyor. Doğruysa da vahim yanlışşa da vahim. Mahkeme mi savcılık mı, bunu çözmek gerekiyor.”
Mahkeme Başkanı, Barkın’ın bu tepkilerine cevaben, “Bizden önceki heyetin ara kararları olmuş. Bu kapsamda tanıkları çağırıyoruz. 21 yıl geçmiş; elimizden geleni yapıyoruz.” dedi.
Duruşmanın devamında sanıkların ve avukatlarının Uçarcı’ya soruları ve savcıya yönelik eleştirilerden dolayı da sık sık tansiyon yükseldi.
Savcı: Tanık Yönlendirilmiş Olabilir
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde sanıklardan Levent Göktaş’ın avukatı Ali Soykan tanık dinletme talebinde bulundu. Levent Göktaş ile Enver Altaylı’nın 2002’de birbirlerini tanıdıklarının iddia edildiğini hatırlatan Av. Soykan, tanık Mehmet Kaya Batı’nın buna ilişkin beyanda bulunacağını bildirdi. Ancak Savcı Zafer Ergün, gerek sanıklar Aydın Köstem ve Enver Altaylı ile tanık Nizamettin Avşar’ın ifadeleriyle gerekse HTS kayıtları ve MİT’in HTS analiz raporlarıyla ikilinin 2002’de tanıştığinın sabit olması, dolayısıyla tanığın o dönemi bilemeyeceği, ayrıca yönlendirilmiş olabileceği gerekçeleriyle talebin reddi yönünde mütalaa verdi.
Sanıklar ve avukatları ise tanığın dinlenmesini istedi. Mahkemenin oybirliğiyle verdiği karardan sonra dinlenen Av. Mehmet Kaya Batı, Göktaş ve Altaylı’nın Ağustos 2015’te Ankara’da bir yemekte tanıştırıldığını söyledi.
Son olarak yine Levent Göktaş ve Enver Altaylı’nın ne zaman tanıştığı konusunda Göktaş’ın eski kayınbiraderi Ersan Aksoy’un tanık olarak dinlenmesinin ardından Pazartesi devam etmek üzere duruşma sonlandırıldı.
Müyesser YILDIZ
1 Aralık 2023
12punto link: https://12punto.com.tr/adalet-hukuk/hablemitoglu-suikasti-davasinda-yuksek-tansiyon-genelkurmay-baskani-olsaydim-8739