İçeriğe geç

Savcı “Yalan” İfade Verir mi?

“TSK’ya kumpas” tartışmaları devam ederken, yarın Askeri Yargıtay’da çok önemli bir dava görülecek. Yaptığı soruşturma ve hazırlattığı bilirkişi raporuyla bir anlamda Balyoz davasının akıbetini belirleyen dönemin Askeri Savcısı emekli Albay Bülent Münger, bunların üstüne bir de “Bilirkişi Ahmet Erdoğan verdiği rapor nedeniyle tayin edildi” şeklinde ifade verince, Mahkeme diğer askeri bilirkişi raporlarını dikkate almadan hüküm kesti. Ancak Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan alınan ve yarınki duruşmada ilk kez gündeme getirilecek olan resmi bir yazıyla, Savcı Münger’in bu ifadesinin doğru olmadığı ortaya konulacak.

Mehmet Baransu’nun bavuluyla başlayan Balyoz davasında dönemin 1. Ordu Komutanlığı Savcısı Münger’in süreçteki rolü neydi, silah arkadaşları onun hakkında hangi suçlamalarla dava açtı, emekliye ayrıldıktan sonra nerede çalışmaya başladı? Tüm bunları Kasım başında “Balyoz’la Yıldızı Parlayanları” başlıklı yazıda özetledim. (İlgili haber için: http://www.odatv.com/n.php?n=bu-da-balyozla-yildizi-parlayanlar-0511131200)

-Münger’in Açıklamaları-

Bu yazı üzerine emekli Savcı Bülent Münger o tarihte şu “cevap ve düzeltme”yi gönderdi:

“Albay Utku Arslan’ın hakkımda belirtmiş olduğu ve tarafınızca sitenizde yayınlanan hususlara ilişkin olarak;

1- Söz konusu hususlar adı geçen kişinin kendi değerlendirmeleri olup Baransu adlı yazarla en ufak bir arkadaşlığım söz konusu değildir.

2- Baransu söz konusu raporu Sivil Savcılıktan aldığını ve kitabına konu ettiğini Askeri Yargıtay’daki duruşmada ifade etmiş, bu konuda aleyhime dava konusu yapılan hususların doğru olmadığı gerek kendi beyanı gerek diğer tanık beyanları ile ortaya konulmuştur. Dava sonucunda verilecek karar doğrultusunda gerekli her türlü yasal işleme tarafımca müracaat edilecektir.

3- Askeri Savcılığımızca yürütülen soruşturmalarda adil yargılama ilkelerine riayet edilmiş, elde edilen tüm deliller, tüm bilirkişi raporları ayrım gözetilmeksizin sivil adli makamlara gönderilmiştir. Buna ilişkin yazışmalar dosyalarda ve kararımızda mevcuttur. Soruşturmamız sonucunda da Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı verilmiştir.

4- Emekliye ayrılma işlemim dava tarihinden önce olup, her hukukçunun emekliliğinden sonra yaptığı mesleğe uygun olarak Avukatlık işi ile uğraşılmaktadır. OYAK, TSK vakıfları, Yönetim Kurulları v.s gibi kurumlarda çalışılmamaktadır.

5- Hakim ya da Savcıların yaptıkları işle ilgili olarak dinledikleri bilirkişilerin sırf verdikleri rapor nedeni ile atama görmeleri, aile düzenlerinin bozulmasına neden olunması yürütülen adli faaliyet ve buna bakış açısı bakımından elbette üzüntü duyulacak bir durum olup, aksi düşünceye sahip olanların hukuki durumları ortadadır.”

-8 Raporu Yok Saydıran İfade-

Bu cevap ve düzeltmeyi hemen kullanmadım. Zira hem Askeri Yargıtay’da yarın dördüncüsü yapılacak duruşmaya denk getirmek, hem de iddiaların sahibi Balyoz tutuklusu Albay Utku Arslan’ın cevaplarına yer vermek istedim.

Münger’in açıklamasının hepsinin tek tek cevabı var. Ancak Balyoz davası açısından özellikle son maddesi çok önemli olduğu için şimdilik sadece bu konudaki gelişmeyi paylaşmakla yetineceğim.

“Bilirkişilerin sırf verdikleri rapor nedeni ile atama görmeleri…” diyor. Yani 5 Ekim 2011 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda tanık sıfatıyla verdiği, “Benim yürüttüğüm bir soruşturmada tayin edilmiş genç birbilirkişi olan Ahmet Erdoğan’ın vermiş olduğu rapor nedeniyle tayin görmüş olmasına üzülmüştüm” ifadesini tekrarlıyor.

Nitekim Münger’in bu ifadesi üzerine Balyoz savcıları da esasa ilişkin mütaalada (sf. 209) şu yönde görüş bildirdi:

“Ahmet Erdoğan tarafından hazırlanan bilirkişi raporu askeri makamlar tarafından hazırlanan ilk bilirkişi raporu olma özelliği taşımaktadır. Hazırlanan rapor sonrasında bu rapor nedeni ile çalışmakta olduğu birimden tayini çıkan bu bilirkişiden sonra atanan diğer bilirkişilerin ne derece objektif davranabilecekleri ve önceki bilirkişinin tayininin tesiri altında kalıp, tarafsız rapor verebilecekleri hususu tartışma konusudur. Mevcut raporlardan ilk askeri bilirkişi raporu ile sonradan düzenlenen askeri bilirkişi raporları incelendiğinde diğerlerinin içerik itibarıyla birbirine yakın fakat ilk rapordan tamamen farklı oldukları görülmüştür.”

Özetle Münger’in ifadesi sayesinde, sözde delillerin sahte olduğunu bilimsel ve idari yönden kanıtlayan diğer 8 adet TSK bilirkişi raporu geçersiz, hatta “sahte” sayıldı.

-Bilirkişi Gerçekten Sürüldü mü?-

Bu arada Balyoz’dan tutuklanan Albay Orkun Gökalp (Yargıtay kararıyla tahliye oldu)’in Avukatı Ramazan Bulut, 18 Nisan 2013’te bilgi edinme hakkı kapsamında Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na, bilirkişi Ahmet Erdoğan’ın neden tayininin çıktığını, bir anlamda Münger’in doğru söyleyip, söylemediğini sordu.

K.K.K. Genel Sekreteri Albay Ali Kalyoncu imzasıyla 22 Nisan 2013 tarihinde verilen cevapta, Ahmet Erdoğan’ın kurmaylık kariyeri anlatıldıktan sonra şöyle denildi:

“Kara Harp Akademisi’nden 2008 yılında Kr.Plt.Kur.Yb. Ahmet Erdoğan ile birlikte mezun olan K.K.K.’lığı mensubu 64 kurmay subayın 56’sı 2010 yılında atama görmüştür. Atama gören 56 personelin 50’si Kr.Plt.Kur.Yb. Ahmet Erdoğan gibi farklı bir garnizona atanmıştır. Sonuç olarak, Kr.Plt.Kur.Yb. Ahmet Erdoğan’ın atamasının, hazırlamış olduğu bilirkişi raporu ile bir bağlantısı bulunmamaktadır.”

İşte yarın Askeri Yargıtay’a bu belgeyi sunacak olan halen Mamak’ta tutuklu Albay Utku Arslan şunları söyledi:

“Münger hem Savcılıktaki ifadesinde, hem de size gönderdiği düzeltme talebinde açıkça yalan söylüyor. TSK bir muz cumhuriyeti ordusu değildir. Hiç kimse yazdığı rapordan dolayı tayin görmez, üstelik bırakın cezalandırılmayı Ahmet Erdoğan şu anda yurt dışı görevine seçilmiş, bir nevi ödüllendirilmiştir.”

Balyoz tutuklularının eski askeri Savcı Münger hakkında açtığı bu dava gerçekten önemli ve Balyoz’un kilidi niteliğinde. “Kumpas” iddiaları üzerine suç duyurusunda bulunan ve “TSK mensuplarıyla ilgili tüm davaların duruşmaları personelimiz tarafından bizzat duruşma salonlarından izlenmiş ve bilgiler günlük olarak Genelkurmay Başkanlığı’na sunulmuştur” açıklaması yapan Genelkurmay Başkanlığı acaba Askeri Yargıtay’daki bu davaya da bir gözlemci göndermeyi düşünüyor mu?!.

Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’e kucak dolusu sevgiler

Müyesser YILDIZ

8 Ocak 2014

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/o-savci-sanik-sandalyesinde-0901141200.html

Kategori:Uncategorized