İnanın “Kumpasa” düşürülenlerin her birinin hayatı ayrı bir roman, film konusu.
Ergenekon, Balyoz, Odatv, hatta İzmir Casusluk davaları kamuoyunda konuşuluyor da en az gündeme geleni İstanbul Casusluk. Genç askerler akıl almaz suçlamalarla tutuklandı, yargılandı, tahliye edildi. “Tamam, bitti” denirken, ceza yağdı. Yargıtay da onadı.
İktidar “kumpası ve paralel devleti” keşfedip, ÖYM’leri kaldırırken Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı onama kararlarını işleme koydu. Bu davada yargılananlar için arama kararı çıkartıldı. Bir kısmı yurtdışına gitti, kalanlar tutuklanıp, hapse kondu.
-TSK Ebru’ları Tard Ediyor-
O “casuslardan” birisini tanıtmadan önce, yurtdışına gidenler hakkında duyduğum bir bilgiya paylaşayım.
İstanbul Askeri Casusluk davasında yargılanan Yüzbaşı Ebru Ercüment’i hatırlarsınız. Dava sırasında hamileydi, bebeğini düşürdü. Sonra yeniden anne oldu, bebeğine Ata adını verdi. Ata 5.5 aylıkken Yüzbaşı Ebru’nun 9 yıl 2 aylık cezası kesinleşti. Ata’sından ayrılmaktansa, vatanından ayrılmayı tercih etti ve yurtdışına gitti. Pilot Yüzbaşı Ebru Nilhan Bozkurt da öyle.
Duyduğuma göre, Genelkurmay Başkanlığı iki Ebru hakkında TSK’dan tard işlemi başlatmış. Yazık!..
-Kumpas Bulgar Zulmünden Acı-
Yargıtay cezaları onayınca, ilk anda iki kişi Albay Necmi Yıldırım ve Dz.Tls. Bçv. Adnan Yılmaz tutuklandı.
İşte size bunlardan Başçavuş Adnan Yılmaz’ı anlatmak istiyorum.
1978’de Bulgaristan’da doğdu, ilkokulu burada bitirdi. O sırada Bulgaristan’da Türk-Müslüman kıyımı başlamıştı. 1989’da Türkiye’ye göçtüler. Şerefli bir Türk askeri oldu. 1996’dan beri vatana hizmet ederken, “kumpas”a düştü. Bu ona Bulgar zulmünden daha ağır geldi.
“En büyük zulmü kendi vatanımda ‘casusluk’la suçlandığım gün yaşadım ve yaşamaya devam ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti’ndeki tüm canlılar TSK’ya yapılan bu kumpasları biliyor. Bir Türk askeri olarak bu vatana ‘şerefi ve onuruyla’ hizmet etmenin karşılığında bunları yaşamak da varmış. Kumpaslarla Türk askerlerini cezaevlerine kapatabilirler ama içimizdeki vatan sevgisini asla” diyor. Daha ne desin?
Aklıma birden AKP’li Mehmet Müezzinoğlu geldi. O da Yunan zulmünden kaçtı, Türkiye’de okudu, doktor oldu, siyasete girdi. Şimdi Sağlık Bakanı. Bulgar zulmünden kaçıp, asker olan Adnan Yılmaz ise hapiste!..
-T.C. No’sunu Yazan Casus-
Yılmaz’ın başına nasıl bir “kumpas” geldi, onu da özetleyeyim:
Takdirlerle dolu bir hizmet döneminin ardından Kuzey Irak’ta görev yaparken, bir sabah Ankara Gölbaşı Bayrak Garnizonu’ndaki evi arandı ve “çete” üyesi olduğunu o zaman öğrendi. Ele geçirildiği söylenen bir flash bellekteki bir word belgesini onun hazırladığını öne sürdüler.
Adnan Yılmaz yakın zamanda MİT’e devredilen Genelkurmay GES Komutanlığı’nda görev yapacak kadar bilgisayar uzmanı. Böyle biri sözde “gizli-casusluk” word belgesine T.C. kimlik numarasını, adını yazıyor!.. Ve yakalanıyor!..
Kesilen hüküm 6 yıl 6 ay 22 gün. Karar kesinleştiğinde Marmaris’te görev yapıyordu. 8 Şubat günü tutuklandı ve Muğla E Tipi Cezaevine kondu.
Oysa o bir muvazzaf. Emeklilik veya Ebru’lar gibi tard işlemi de başlamış değil. Sivil cezaevine nasıl konur? Kondu işte.
İtirazlar, yazışmalar… Nihayet 3 Nisan’da Eskişehir’deki 1. Hava Kuvvet Komutanlığı içindeki askeri cezaevine nakledildi. (Haliyle selâm listemize Eskişehir’i de ekleyeceğiz artık)
Niye Eskişehir derseniz, burada da ayrı bir hikâye başlıyor.
Yılmaz ailesinin 2 çocuğu var; Kız 9, oğlan 4.5 yaşında. Anne Gökçe Yılmaz Marmaris’te özel sektörde, asgari ücretle çalışıyordu. Baba tutuklanınca, hem manen, hem madden kimsesiz kaldılar. Adnan Yılmaz’ın Eskişehir’deki ailesinin yanına taşındılar. Dede, çocuklara babalarının yokluğunu hissettirmemeye çalışırken, anne iş aramaya koyuldu. Halen de arıyor. İlgilenecek olanların bilgisine.
Yılmaz ailesinin çocuklarına gelince; Oğlan ne olup, bittiğinin farkında değil, ama kız babasının başına gelenleri biliyor. Başarılı bir öğrenci, moda tasarımcısı olmak isterken, hukukçu olmaya karar verdi. Türkiye’ye adaleti getirmek için!..
Adnan Yılmaz’ın mesajı sadece şu:
“Güzel günler yakın zamanda gelecek ve herkes bizim suçsuzluğumuzu anlayacak. Bize düşen bu zulmün kaşısında sedece sabretmek.”
Özgürlük için sabır… Adalet için sabır… Ya sabır!..
Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak, Şirinyer ve Eskişehir’e kucak dolusu sevgiler
Müyesser YILDIZ
15 Nisan 2014
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/-artik-eskisehirin-de-bir-tutuklu-askeri-var–1504141200.html