İçeriğe geç

Duruşmaya Gelemeyecek… Neden?.. Çünkü Öldü!..

“Kumpas” davalar sürecinde İstanbul polisi, Beşiktaş Adliyesi ve Silivri mahkemelerinde çok “sehvenler” yaşandı. İnsanlar “sehvenlerle” hapse girdi, mahkûm edildi.

Meğer TSK ve askeri yargı da “sehven” modasına uymuş. Hem de ne “sehvenler”!..

Dün Askeri Yargıtay’da Balyoz davasının kaderini belirleyen dönemin 1. Ordu Komutanlığı Askeri Savcısı Bülent Münger’le ilgili davanın görülmesine devam edildi. Münger’in yaptığı soruşturma ve hazırlattığı raporlarla haksız yere tutuklandıklarını iddia eden yüzlerce subay, duruşmada hazır bulundu.

Bir kişi hariç. 26 Nisan’da Mamak Askeri Cezaevi’nde beyin kanaması geçiren, 1 Mayıs’ta da vefat eden Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp.

Duruşmaya üzerinde Özenalp’in fotoğrafı ve “Kalbimizdesin. Unutturmayacağız” yazılı siyah tişörtlerle katılan arkadaşları mahkeme salonunda kelimenin tam anlamıyla büyük bir şok yaşadı.

Mahkeme Başkanı Hâkim Albay Semih Palavaroğlu’nun okuduğu dava dosyasına giren belgeler arasında şöyle bir yazı vardı:

“Mamak 1’inci Sınıf Askeri Ceza ve Tutukevi Müdürlüğü’nün, Yusuf Volkan Yücel, Hakan Mehmet Köktürk, Bayram Ali Tavlayan, Nuri Alacalı ve MURAT ÖZENALP’in 9.5.2014 tarihinde yapılacak olan duruşmaya katılamayacaklarına dair 2.5.2014 tarihli yazısı…”

Yazının tarihine dikkat; 2 Mayıs… Yani Murat Albay ölmüş… Ama cezaevi, “katılamayacak” diye yazıyor. Besbelli önceden, Murat Albay komadayken hazırlanmış, sonrasında da düzeltilmeye gerek duyulmamış… Kısaca acı ve utanç verici bir “sehven”…

Nitekim yazı okunur okunmaz Mamak’ta tutuklu Deniz Kurmay Albay Koray Özyurt ayağa fırlayıp, şöyle isyan etti:

“Murat Özenalp kardeşimiz artık bu davaya mağdur olarak da, katılan olarak da gelemeyecek. Çünkü 1 Mayıs’ta şehit oldu. Kararınızı ona göre verin!..”

Tabii duruşma salonunda büyük bir sessizlik!..

Taa ki Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Hâkim Yarbay Veli Çalışkan, “CMK’nın 243’üncü maddesi gereğince Murat Özenalp’in mirasçılarının davaya katılıp katılmayacaklarının belirlenmesi için kendilerine bildirimde bulunmasını talep ediyoruz” diyene kadar.

Deniz Kurmay Albay Koray Özyurt’un bu defaki isyanı daha sert oldu. Özyurt, “Askeri Savcının talebine katılmıyorum. Bunu sorup da Murat Özenalp’in ailesini tekrar üzmeyin” diye bağırdı.

Ancak Mahkeme, şu kararı aldı:

“Kovuşturma aşamasında vefat ettiği anlaşılan katılan Murat Özenalp’in Mernis ölüm raporu ve nüfus kayıt örneğinin istenmesine ve mirasçılarına mağdur/katılan hakları da bildirilmek suretiyle duruşma tarihinin tebliğ edilmesine…”

-TSK Ali Paşa’yı Bulamıyor-

Askeri Yargıtay’daki duruşma, başka “sehven”leri de ortaya çıkardı. İşte çok çarpıcı iki örnek:

Emekli Jandarma Tuğgeneral Ali Aydın, nam-ı diğer Yörük Ali Paşa, Silivri’deki unvanıyla, “Pos bıyıklı Ali dayı”… Kastamonu Jandarma Bölge Komutanıyken Balyoz’dan tutuklandı, 18 yıla mahkûm edildi, 32 ay hapiste kaldı, Yargıtay’ın kararıyla 9 Ekim’de tahliye oldu.

Askeri Yargıtay, yeterince katılımcı olduğu halde Balyoz sanıklarının tümüne tek tek Münger davasına müdahil olup, olmayacaklarını resmi yazıyla soruyor. Sorduklarından, daha doğrusu sormak için aradıklarından birisi de Ali Paşa.

Ali Aydın Jandarma. Peki Askeri Yargıtay yazıyı nereye yazıyor? Kuzey Deniz Saha Komutanlığı’na… Haliyle bu komutanlık mahkemenin gönderdiği yazıyı, “ne âlakâ” dercesine 7 Mart 2014’te iade ediyor. Sonra Ali Aydın’ın son görev yaptığı Kastamonu’ya, Kastamonu 2’inci Asliye Ceza Mahkemesi’ne yazı yazılıyor. Kastamonu da, “Buradan taşınmış” cevabı gönderiyor. Ve bakın bu trafik, duruşma tutanaklarına nasıl yansıyor:

“Ali Aydın’ın varsa iddia, şikâyet ve taleplerinin tespiti için Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesine yazılan talimatın sehven yazıldığı anlaşıldığından, talimatın gereği için Kastamonu 2’inci Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderildiği, burada yapılan duruşmada adı geçen kişinin adresinden taşınmış olması nedeniyle talimatın bila ikmal iade edildiği görüldü.”

Son durum mu? Mahkeme, “Ali Aydın’ın Mernis’e kayıtlı adresinin tespiti için müzekkere yazılmasına, adresinin belirlenmesini müteakip, duruşma tarihi beklenmeksizin tespit edilen adresindeki mahal mahkemesine varsa iddia, şikâyet ve taleplerinin tespiti için talimat yazılmasına” karar verdi.

-Berna Dönmez Vak’ası-

Askeri Yargıtay’daki ikinci “sehven” çok daha çarpıcı.

Balyoz’dan ceza alan tek kadın asker olan emekli Albay Berna Dönmez 19 aydır Bakırköy Cezaevi’nde. Onun durumunu ilk Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ gündeme taşıdı. Başbuğ, Dönmez’in 84 yaşındaki annesi ve 87 yaşındaki babasıyla empati yapılmasını istedi. Hürriyet Gazetesine konuşan anne ve babası da, “Berna diye biri yok sanki” diyerek, kızlarının unutulmasından yakındı.

İşte Askeri Yargıtay, davaya katılıp, katılmayacağını sormak için Berna Dönmez’i de arıyor. Üstelik 7 Mart’taki duruşmada diğer subaylar Dönmez’in Bakırköy Cezaevi’nde olduğunu söylediği halde. Peki Mahkeme ne yaptı; Yine Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne yazı yazdı.

Dünkü duruşmada da Berna Dönmez’in hapiste olduğu hatırlatıldı. Buna rağmen Mahkeme, “Berna Dönmez’in varsa iddia, şikâyet ve taleplerinin tespiti için Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesine yazılan talimatın cevabının beklenmesi” kararı aldı.

Bu “sehven” yazışma trafiği böyle sürüp, gittiği için de bir türlü davanın esasına geçilmiyor, şikayetçilerin Savcı Bülent Münger’le ilgili talepleri karara bağlanmıyor. Niye mi böyle yapılıyor? Tutuklu subayların iddiasına göre, “Top çevriliyor… Yargıdan savcı kaçırılıyor” da ondan!..

Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak, Şirinyer ve Eskişehir’e kucak dolusu sevgiler

Müyesser YILDIZ

10 Mayıs 2014

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/durusmaya-gelemeyecek…-neden…-oldu-1005141200.html

Kategori:Uncategorized