Bugün Lozan Antlaşması’nın 91’inci yıldönümü.
O antlaşma Türkiye’nin tam bağımsızlığının belgesi, Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tapu senedi.
Bugünkü sınırlarımız çizildi.
Karada, denizde, havada komşularla ilişkilerimiz belirlendi.
Ülkemizdeki azınlıklar ve haklarının adı kondu.
Osmanlı borçları sıfırlandı.
Yabancı devletlere verilmiş ayrıcalıklar kaldırıldı.
Başbakan Erdoğan da Lozan’ın yıldönümü münasebetiyle yayınladığı mesajda şunları söylüyor:
“Lozan Barış Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşunun ve bağımsızlığının tüm dünyaya ilânı olması hasebiyle tarihimizdeki en önemli dönüm noktalarından biridir. Lozan görüşmeleri Misak-ı Milli kararlarının büyük ölçüde hayata geçirilmesine ve hemen sonrasında kurulacak olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin uluslararası toplumda meşruiyet kazanmasına zemin hazırlamıştır. Lozan Barış Antlaşması, uğruna binlerce vatan evladını şehit verdiğimiz bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin diplomatik, siyasi ve hukuki anlamda tescilini; cephelerde elde ettiğimiz zaferlerin masa başında da sürdürülmesiyle gerçekleştirilmiş bir başarı öyküsünü ifade etmektedir.”
Hamaset güzel!.. Ya gerçekler!..
Türk Milleti’nin adı devlet katında reddediliyor…
Devlete yeni isim aranıyor…
Lozan’ı imzalayan İsmet İnönü “diktatör” sayılıyor…
Ülkeyi yönetenler başta olmak üzere, ABD, AB, PKK, “Lozan çağdışıdır… Lozan’ı unutalım” diyor…
Türkiye’nin doğrudan güvenliği ile ilgili konularda dahi ABD ve NATO’dan izinsiz adım atılamıyor…
Ülkenin dört bir tarafından Türk Bayrağı indiriliyor, bir bölgesinde Türk Bayrağı hiç asılamıyor…
Yunanistan Lozan’ın açık hükmüne rağmen Ege’deki adalarımıza el koyuyor, hepsini silahlandırıyor… Havada uçaklarımıza, denizde balıkçı teknelerimize göz açtırmıyor…
Boğazlar ve Karadeniz ABD savaş gemilerinin yol geçen hanı…
Akdeniz’de İsrail, Rum, Yunan, ABD, İtalya ortaklığı arka kapımıza dayanmış durumda…
Güney ve Güney Doğu’da Barzani, PKK, IŞİD eliyle sınırımız üçe bölünmüş… Barzani’yle sınırlarımızın kaldırılmasından söz ediliyor.
Lozan’da tanınan azınlıklara, hiçbir ülkede olmayan ayrıcalıklar veriliyor, Fener Rum Patrikhanesi “devlet içinde devlet” yapılıyor…
Süryani ve Kürt kökenli vatandaşlarımız başta olmak üzere yeni azınlıklar yaratılmakla kalınmıyor, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin onlara “soykırım” yaptığı yönünde kararlar alınıyor…
Ülkenin dış borcunda Cumhuriyet tarihinin rekorları kırılıyor…
Dış ticaretimiz AB’nin tekelinde…
Yabancı ülke ve firmalara ayrıcalık için özel kanunlar çıkarılıyor…
Kasım 2008’de Türkiye’yi ziyaret eden İsviçre Konfederasyonu Başkanı Couchepin, Cumhurbaşkanı Gül’e ilginç ve anlamlı bir hediye getirmişti.
O hediye Lozan Antlaşması’nın imzalandığı masaydı ve Cumhurbaşkanı Gül, “Tabii ki, bu Türkiye`de depoda durmayacak, en güzel şekilde sergilenecek” demişti.
Fazla söze ne hacet; Ülkemizin tapu senedi Lozan başka masalarda depoya kaldırılırken, elimizde kala kala masası kaldı!..
Tüm bunlara rağmen, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü başta olmak üzere Antlaşmaya emeği geçen tüm devlet adamlarımızı ve Milli Mücadele şehitlerimizi rahmet, minnet, saygıyla anıyor, Lozan Antlaşması’nın 91’inci yılını kutluyorum.
Silivri, Mamak, Şirinyer, Eskişehir ve Malatya’ya kucak dolusu sevgiler
Müyesser YILDIZ
24 Temmuz 2014
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/meger-lozan-isvicrede-bir-kent-adiymis–2407141200.html