Dış politikada en kritik gündemimiz; PKK/YPG/PYD’nin ABD himayesinde Suriye’de işgâl ettiği bölgelerde 11 Haziran’da yerel seçimler yapmaya hazırlanması, yani dibimizde “teröristan” kurulması planında yeni bir aşamaya gelinmesi.
Nitekim Erdoğan da dün İzmir’de gerçekleştirilen Efes-2024 Tatbikatı’nda, Türkiye’nin “teröristan” kurulmasına asla izin vermeyeceğini anlatıp, “Oldubittiler karşısında daha evvel ne yapılması gerekiyorsa onu yaptık. Harekete geçmekten yine çekinmeyiz.” dedi.
İktidar destekleyen gazetelerden birisinin Erdoğan’ın bu uyarısıyla ilgili kullandığı başlık, “Efes’ten son uyarı: Teröristan kurulmasına izin vermeyiz” oldu.
Normalde Efes’ten Yunanistan’a uyarı yapılır. Teröristler ve patronlarına “son uyarının” yeri ise Suriye sınırı olmalı, değil mi?
Aynen 1998’de dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Ateş’in Hatay’a gidip, “Suriye’ye karşı sabrımız kalmadı. Türkiye beklediği karşılığı alamazsa, her türlü tedbiri almaya hak kazanacaktır.” diyerek teröristbaşı Öcalan’ın buradan çıkarılması sürecini başlatması gibi.
7 Yıl Önceki Tepki Devletin Politikası Olsaydı
Terör örgütünün Suriye’de sözde seçim yapacak konuma nasıl geldiği hepimizin malûmu. Sözde “müttefikimiz” ABD kurdu, eğitti, donattı, siyasallaştırdı… Ankara da hep “uyarmak, kınamak” ve “aklımızla alay etmeyin” demekle yetindi.
Tabii gidişata tepki gösterenler de oldu.
Bunlardan birisi, 2017’de İncirlik Üssü’nde görevli olan Albay Orkun Özeller’di.
Dönemin ABD Başkanı Trump, PKK/YPG’ye ağır silahlar verilmesini onaylamıştı. İşte tam o günlerde İncirlik’teki Amerikalı komutan da, IŞİD’le mücadelede gösterdiği üstün başarılardan dolayı Albay Özeller’i madalya ve beratla ödüllendirecekti.
Özeller, bu ödülleri reddedip töreni terk etmekle kalmadı, Amerikalıların yüzüne şunları söyledi:
“Bu madalyayı verenler benim düşmanım olan YPG ile işbirliği içindedir. Onurum bu madalyayı kabul etmeme müsaade etmemektedir.”
“Bir albayın gösterdiği mesaj yüklü bu tavır kurumsallaşsa ABD ve PKK bölgede böylesine rahat at koşturur ve ‘teröristan’ tehlikesi bu noktaya gelir miydi?” diye sormakla yetinip devam edelim.
Albay Orkun Özeller görev süresi uzatıldığı halde 2021 yılında kendi isteğiyle emekliye ayrıldı. Ardından yazdığı “İncirlik Ağacı” kitabında, Amerikalıların burada ne işler çevirdiğini anlattı. Sonra da siyasete girerek ülkemizin sığınmacı istilâsına uğratılmasına odaklanıp sınırlarımızda incelemeler yaptı.
Son olarak geçtiğimiz Eylül’de gittiği İran sınırındaki durumu paylaşınca kendisine TSK sosyal tesislerine giriş yasağı kondu.
Yasağı Delince
Bu orduevi yasağı yüzünden emekli Albay Orkun Özeller’in yaşadığı son bir olay var, anlatalım.
Geçtiğimiz haftalarda sivilden tanıdığı bir arkadaşı, Özeller’i akrabasının düğününe davet eder. Düğün, erkek tarafının asker yakını olması nedeniyle Merkez Orduevi’ndedir. Özeller, kendisine orduevine giriş yasağı konduğunu, nizamiyeden çevrilmek durumunda kalmak istemediğini belirtip düğüne katılamayacağını bildirir.
Yine de asker arkadaşlarına sorar; onlar da davetlilerinin askeri sosyal tesisten faydalanmak gibi bir hakkı olmadığını, bunun tamamen düğün sahiplerine tanınan bir hak olduğunu, dolayısıyla kimin gelip gelmeyeceğine de düğün sahibinin karar vereceğini söylerler.
Bu bilginin ardından düğüne katılma kararı alan ve adını listeye ekleten Özeller, nizamiyedeki görevliye sivil kimliğini göstererek içeri girer.
Düğünün sonunda da kendisi hakkında verilen askeri tesislere girme yasağına ilişkin önce şu ironik paylaşımı yapar:
“Merkez Orduevindeyim. Panik yapmayın, arkadaşımın düğün daveti için askeri kimlik kartımı gizleyerek normal kimlik kartıyla girdik. Komedi gibi.”
Hemen peşinden de; “Bu arada sayın Hudut Tugay komutanı Y.K. bilgin olsun bugün bilgi geldi ‘Hudutta yeterli personel yok, kaçak geçmeye çalışanların hangi birini durduracağımızı bilmiyoruz.’ dediler. Belki tedbir almak isterler.” şeklinde bir not ekleyip Milli Savunma Bakanlığı’nı etiketler.
Öğrendiğimize göre; işte bu paylaşımdan sonra, “Orkun Özeller’i nasıl olur da nizamiyeden içeri alırsınız?” denilerek Orduevi personeli hakkında soruşturma başlatılmış.
Sözkonusu iddiayı Özeller’e de sorduk; “Böyle bir şey nasıl olur?” diye çok şaşırdı ve bilgisi olmadığını söyledi.
Nelerle uğraşıldığına bakıp güler misiniz ağlar mısınız?
İyi ki, şu emekli askerlere “ekran yasağı” projesi geri çekildi. Kimbilir daha ne garipliklere tanık olacaktık!..
Müyesser YILDIZ
31 Mayıs 2024