Erdoğan gizli görüşmelerini “çarpıtarak” açıkladığı için kızdığı ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’a, “Özür dilemezse benim için tarih olur” şeklinde tepki gösterdi. Beyaz Saray ve ABD Dışişleri Bakanlığı diplomatik ifadelerle “özür” dilendiği mesajını verse de Biden son olarak, “Asla özür dilemedim” dedi.
Özür meselesi ortada kalmasına rağmen, Erdoğan bugün Biden’ı İstanbul’da kabul edecek. Konumuz bu değil, Biden’in ajandası. Gündemde Suriye, Irak, IŞİD, Türkiye’deki üslerin kullanımınının olduğu bildiriliyor. Ancak gözardı edilen önemli bir konu daha var; Kıbrıs.
Biden 19 Temmuz’da, daha Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilmeden ABD Rum Ortodoks Başpiskoposluğu Ruhban Meclisi’nde, “Kıbrıs’ı Erdoğan’la halledeceğiz.. İstanbul’a gittiğimde görüşeceğim” sözü verdi. Biden, şunları da söyledi:
“İki yanlış arasında müzakere edebileceğiniz bir şey yoktur. Birincisi; Türk askerinin, hükümet çağırmadan Ada’ya ayak basmaması gerekirdi. İkincisi de Ada’da tek bir hükümet vardır. Bu benim, ABD’nin ve biri hariç dünyadaki bütün devletlerin hükümetlerinin tutumudur… Türk hükümetinde oluşmakta olan artmış farkındalık var. Türkiye, komşularının tehdidi altında olduğu için çözüm istiyor. Fiili durum Türkiye, Kıbrıslı Türkler, bölge için verimli değildir. Türk hükümetinin, Ada’daki fiili durumun ekonomik, askeri veya siyasi açıdan çıkarına olmadığını -soylu amaçlarla değil ama pratik nedenlerle- anlamaya başladığı kesindir.”
Biden’ın bu açıklamalarının ardından Rum kesimi lideri Nikos Anastasiades, ABD’nin Erdoğan’a baskı yapmasını beklediklerini belirterek, “Kıbrıs sorunuyla ilgilenen ve Recep Tayyip Erdoğan’la görüşen dostlarımız bize, Erdoğan’ın çözüme katkı koymakta kararlı olduğunu iletti” iddiasında bulundu.
Erdoğan Cumhurbaşkanı olduktan sonra Eylül’da BM zirvesi için New York’a gitti. Burada Biden’la görüştü. Biden’la görüşen isimlerden birisi de Rum Lider Anastasiadis’di. Anastasiadis, “Ada’da ve Amerika Başpiskoposluğu Ruhban Meclisi’nde yaptığı açıklamaların Biden’ın şahsi tezleri değil, Amerikan hükümetinin politikası olduğu sonucunu çıkardım” dedi.
2 Ekim’de Biden’ın Harvard Üniversitesi’nde yaptığı ve Erdoğan’la arasında “özür” tartışmasına yol açan o konuşma gündeme düştü. Biden Harvard’da sadece IŞİD ve tezkere değil, Kıbrıs’la ilgili Erdoğan’la yaptığı gizli konuşmaları da şöyle deşifre etti:
“Ben kariyerim boyunca Kıbrıs konusuna Konge’de geriye kalan herkesten daha çok derinden dahil olmuş biriyim. Arkadaşlarım Joe Bidenopolis derler. Şaka değil. Yasadışı işgâlden beri bu konuyu tutkuyla takip ediyorum. Ama mesele şu; Dediğim gibi dünya değişiyor. Üç şey oldu. Birincisi, Türkiye Kıbrıs’ta askerinin olmasının kendisine bir menfaat sağlamadığını tam olarak anlamış durumda. İkincisi, Erdoğan işgâli önemseyen tek kesimle bir kırılma yaşadı. Bu da (TSK) orduydu. Üçüncüsü, daha yeni (Erdoğan ile) bir tur görüştük ve iki şeyi yapıp yapamayacağımızı anlamak için Ankara’da beni yeniden görme taahüdünde bulundu. Birincisi, üzerinde anlaşabileceğini söylediği, iki bölgeli, iki toplumlu adaya dayalı hangi çözüm? Ve ikincisi onun adına konuşmayacağım, ama Erdoğan, özellikle başta doğalgaz olmak üzere, sadece Türkiye’yi değil, Yunanistan’ı da Rusya’nın enerjiyi bir silah gibi kullanmasından kurtarabilecek, Doğu Akdeniz’de ciddi bir boyuttaki doğal kaynakların avantajından yararlanmanın Türkiye için müthiş bir tek taraflı menfaat olduğunu bence anlamaya başladı.”
O günlerden itibaren Rum kesimi Doğu Akdeniz’de sondaj çalışmalarını tam gaz sürdürdü. Yunanistan ve Mısır başta olmak üzere birçok ülkeyle anlaşma imzaladı.
Bu faaliyetlere uzun süre sessiz kalan Türkiye nihayet TCG Gelibolu gemisini Rum kesiminin sondaj çalışmalarını izlemek üzere bölgeye gönderdi. Rumlar, Türkiye’ye ABD, BM ve AB’ye şikâyet etti. Dışişleri Bakanı Kasulidis, “Sondaj gemisinin işini yapmasının engellenmesi bağlamında herhangi bir tacizin olmayacağına dair ABD’den taahhüt aldıklarını” açıkladı.
Gerçekten de Türk gemileri sadece Rum sondaj çalışmalarını uzaktan izlemekle yetindi. Peşinden 19 Ekim’de Barbaros Hayreddin Paşa Gemisi Doğu Akdeniz’e gitti.
Ancak gemimiz daha Türk kara sularından çıkmamışken Rumlar, “Türkiye egemenliğimizi ihlâl ediyor” diyerek, Kıbrıs müzakerelerinden çekildi. ABD, AB, BM Türkiye’nin gemilerini derhal çekmesi yönünde kararlar aldı. Almanya, İngiltere, Rusya da Rumlardan yana tavır koydu.
-MGK’da Ana Konu Kıbrıs’tı-
Özetle Kıbrıs’ta işler hızla Türkiye aleyhinde ve kritik bir yönde ilerledi. O yüzden de 30 Ekim’deki tarihin en uzun MGK toplantısının ana konusu “paralel yapılanmadan” çok Kıbrıs oldu.
O günlerde Ankara kulislerinde konuşulanlara göre, askerlerin uzun sunumundan sonra Erdoğan, Kıbrıs’taki haklarımızın korunmasını ve geri adım atılmaması için ne gerekiyorsa yapılmasını istedi.
Çok daha önemli bir iddiaya göre de Erdoğan,Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de sondaj yapması için platform alınmasını gündeme getirdi ve gerekli ödeneğin sağlanması talimatını verdi.
-Rum Medyasından Al Haberi-
Malûm MGK görüşmeleri gizli. Doğrulatma şansımız olmadığı için bu iddiayı sadece not etmek durumunda kaldık.
Lâkin haftalık Rum gazetesi Kathimerini son sayısında bu konuyu işledi. “Doğal Gazla İlgili Acı Gerçekler” başlıklı haberde şu ifadelere yer verildi:
“Lefkoşa’nın ve şirketlerin büyük korkusu, Barbaros’un hareketleri değildir. Türkiye’nin sondaj platformu getirip, Kıbrıs parsellerine kurması senaryosudur. Birkaç ay içerisinde veya yıllarca sonra mı başlayacağının bir önemi yoktur. Türk platformunun varlığı otomatikman bölgeyi grileştirir, Ankara’nın taleplerini kaydeder ve bölgedeki bütün faaliyetleri için Kıbrıs’ı üs edinme konusunda petrol şirketlerin ve/veya sondajlara destek hizmetleri veren şirketlerin cesaretini kırar.”
Ne ilginç bir tesadüf ve zamanlama, değil mi?!..
Acaba Rum medyasının bu yorumu sadece bir senaryo veya tahminden mi ibaret?
Yoksa daha önce Türkiye’yi dinlediklerini açıklayan Almanya, İngiltere veya ABD’nin “koca kulakları” – şayet platform konusu görüşüldüyse- MGK’ya kadar uzanmış olabilir mi?
Tüm bunlardan sonra Erdoğan-Biden görüşmesininin, Kıbrıs açısından tahminlerin ötesinde ne kadar önemli olduğunu vurgulamaya gerek kalıyor mu?
Mamak, Şirinyer, Eskişehir, Malatya ve Antalya’ya kucak dolusu sevgiler
Müyesser YILDIZ
17 Kasım 2014
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/mgk-toplantisi-dinlendi-mi-1711141200.html