Milletvekili listeleri açıklanmadan ilk kriz MHP’de patlak verdi. Engin Alan’dan sonra Iğdır Milletvekili Sinan Oğan’ın da adaylık başvurusunda bulunmaması partide bomba etkisi yarattı.
Sahi, MHP’de neler oluyor?
Engin Alan olayından başlayalım. Milletvekilliği için adaylık başvurusunda bulunmadı. “Olabilir, siyaseti sevmedi” denebilir.
Lâkin tartışmalar, meselenin Alan’ın böyle bir tercihe zorlandığını gösteriyor.
Şöyle ki;
Her ne kadar partinin tepe yönetiminden resmi ve ciddi bir açıklama gelmediyse de Meclis’te görüştüğüm bazı MHP milletvekilleri önce, “Sabıka kaydı sorunu olduğu için başvurmadı” dedi. Bir diğer Balyoz sanığı Hanifi Yıldırım’ın dava açıp, temiz kağıdı aldığını ve MHP Iğdır milletvekilliği aday adaylığı için başvurduğunu hatırlattım.
Kaldı ki, Sabahat Tuncel’in bile aday olabildiği bir süreçte Engin Alan’ın “sabıka kaydı” yüzünden başvurmaması inandırıcı mıydı? Gerçekten öyleyse MHP’nin yeri-göğü inletmesi gerekmez miydi?
Bu izahlar üzerine aynı MHP’li bu defa, “Engin Paşa siyaseti fazla sevmedi galiba” yorumunu yaptı. Böyleyse de Engin Alan çıkar, siyasete nokta koyduğunu açıklardı.
Sözü uzatmaya gerek yok; Alan’ın kızı Tülin Alan’ın ilk günden itibaren gösterdiği, “MHP’den ses yok… Aday adayı olmama sebebi sabıka kaydı değil…” şeklindeki tepkiler herşeyi özetliyor.
Çok açık ki, Engin Alan aday adayı olmak istiyormuş, ama olmamış. İyi de neden?
MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan’ın, Balyoz ve Ergenekon davaları için “darbe” imasında bulunması, Alan’ın kararında bardağı taşıran son damla olduğuna göre, bardağı o noktaya kadar dolduran sebepler nelerdi?
Acaba Alan partideki bir takım yanlışları dillendirdi de bunlara çözüm bulunması yerine yanlışlar ısrarla sürdürüldü mü? Bir anlamda Alan’a, “Seni dikkate almıyoruz” mesajı mı verildi?
Ve Engin Alan’ın daha hapisteyken her görüşten insanın sevgi ve saygısını kazanmış, partinin kitleler önündeki yüzü olması mı birilerini rahatsız etti?
-Sinan Oğan Olayı-
MHP’nin bir diğer popüler yüzü Iğdır Milletvekili Sinan Oğan da adaylık başvurusu yapmadı. Oysa Türkmenler başta olmak üzere Orta Asya konularında en uzman ve en ses getiren çıkışları yapan, PKK-HDP konusunda da en etkili mesajları veren isimdi. Hepsi bir yana Ermeni soykırım iftiralarının 100’üncü yılında, bu konudaki uzmanlığı ile en fazla ihtiyaç duyulacak isimlerin başında geliyordu.
Oğan’ın aday olmaması konusunda da MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu twitter üzerinden konuştu, “Sinan Bey kendi arzusuyla başkanı olduğu kurum için başvurmadı” dedi.
Sinan Oğan, “Yusuf beyin şahsımla ilgili yaptığı bu açıklama gerçeği yansıtmamaktadır” cevabını verdi.
Demek ki, aynen Engin Alan gibi Sinan Oğan da aday olmak istiyordu, ama olmamak zorunda kaldı!..
İyi de neden?
Ses getiren çıkışlarından mı rahatsız olundu? Genel Başkanlık iddiasında mı bulundu?
Alan ve Oğan’ın adaylık için başvurmaması sadece kamuoyunda değil, milletvekilleri arasında da “şok” etkisi yarattı. Ancak yönetim bir açıklama yapmadığı için herkes susmayı tercih ediyor.
-Cemaatin Polisleri Niye MHP’yi Seçti?-
MHP’de bir diğer dikkat çekici gelişme şu; Yurt Atayün başta olmak üzere çok sayıda “Cemaatçi” polis, aday adaylığı için bu partiyi tercih etti.
Tamam, MHP başvuruları reddetti, ama kafalarda ciddi soru işaretleri de doğdu. Polislerin, bir yerlerden talimat almadan, kendiliğinden böyle bir girişimde bulunmayacağına dikkat çekilip, şu yorum yapılıyor:
“Bu proje, bir tür nefreti yönetme sanatı mıdır? Şöyle ki, AKP, CHP’nin yanısıra MHP’nin de paralelin kontrolünde olduğunu işliyor. Acaba polislerin başvurusu ve bunun reddedilmesiyle, tereddüde düşen Batı’daki seçmenlere, ‘Bakın, MHP Cemaatçi polislerin adaylığını geri çevirdi’ mesajı verilip, oyların MHP’de toplanmasına mı çalışılıyor?”
Bu görüşü dillendiren MHP’liler, Bahçeli’nin iktidarı tarafından hedef alınan polislere sahip çıktığını, AKP’yi polis teşkilâtını dağıtmakla suçladığını da hatırlatıyorlar.
-Abdullah Gül ve MHP-
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Ekmeleddin İhsanoğlu’nun “çatı aday” yapılması, CHP kadar açık olmasa bile MHP’lileri de şaşırttı.
O süreçte, İhsanoğlu isminin dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından ve MHP üzerinden önerildiği öne sürüldü. Bu iddialar açıktan yalanlanmadı.
İhsanoğlu olayının ardından, Gül’e çok yakın bir isim olan Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz’ın MHP’den milletvekilliği adaylığı için başvurması da dikkat çekici ve anlamlı bulundu.
Toparlarsak; MHP’de her daim “kol kırılır yen içinde kalır” siyaseti geçerli, ama ciddi rahatsızlık var. Herkes hafta sonu yapılacak kongreden çıkacak tabloyu bekliyor. Eski MHP’liler, sadece Alan ve Oğan’ın aday olmamasının bile en az 2-3 puan götüreceği iddiasında.
Son bir not; Bahçeli’nin, Ege Üniversitesi’nde PKK’lılar tarafından katledilen Ülkü Ocakları Sorumlusu Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun cenaze törenine katılmaması, MHP içinde derin bir sızı olarak duruyor.
Foça ve Paşakapısı’na kucak dolusu sevgiler
Müyesser YILDIZ
19 Mart 2015
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/mhp-nereye-kosuyor–1903151200.html