Özgürlüğünün birinci gününde evinde ziyaretine gittiğimde, birçok meslektaşımız röportaj için bekliyordu. Her ne kadar bizleri “terörist” diye Silivri’ye tıksalar da, neticede bir gazeteciydim, Soner Yalçın’la ben de röportaj yapmalıydım. Duygularını, düşüncelerini, Silivri’yi soracak değildim elbet. Bildiğim, iliklerime kadar yaşayıp, hissettiklerimin nesini soracaktım ki?!.. Öyle uzun boylu bir röportaj olmadı benimki.…