İçeriğe geç

Müyesser Yıldız Yazılar

İmamoğlu Operasyonu: İstanbul “İhanet”ten Kurtuldu mu?

18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü’nde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diploması iptal edildi… Ertesi sabah şafak operasyonuyla evi basılıp gözaltına alındı… CHP’nin Cumhurbaşkanlığı adaylığı için ön seçim yaptığı dün de yolsuzluk suçlamasıyla tutuklandı. Bundan tutuklandığı için terör soruşturmasından tutuklama kararı verilmedi… Şimdilik!.. En başta belirteyim; oy…

“Millilik Taslayanlar” Talabani’nin Ne Dediğini Duydu mu?!

Bu yılki Nevruz kutlamalarında büyük bir eksiklik (!) yaşandı. İmralı caniliğinden “kurucu önderliğe” terfi ettirilen Öcalan’ın mesajı okunamadı. Efendim, İmralı heyetinin ziyaret başvurusuna cevap verilmemiş; o yüzden de mesajı alınamamış!.. Sanırsınız ki, teröristbaşının Kandil’e, Suriye’deki elebaşı Mazlum Kobani’ye, Barzani ve Talabani ile Avrupa’daki PKK’lılara yazdığı mektupları Pervin Buldan’la Sırrı Süreyya…

İmamoğlu’nun Asıl “Suçu”!..

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, İstanbul Büyükşehir Belediyesine yapılan operasyon için, “Dosya hakkında bilgimiz yok.” derken, iktidar medyası her zaman olduğu gibi İmamoğlu ve ekibinin “suçlarını” çarşaf çarşaf yayımlayıp tutuklanmasının altyapısını hazırlıyor. Güya dosyada gizlilik kararı var!.. İktidar medyasının bir yazarına göre, “konu siyasi değil, kriminal”. Konu iddia edildiği gibi gerçekten…

İmamoğlu Tutuklanırsa!..

Bu yazının taslağını neredeyse bir ay önce, 22 Şubat’ta hazırladım. Başlığı da “Eski ve Yeni Türkiye” idi. O yazının sebebi hikmeti, Erdoğan’ın yine sık sık “eski-yeni Türkiye” karşılaştırması yapması, ama daha önemlisi, iktidarın bir yazarının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki şu kehânetiydi (!): “Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar, kim öle,…

PKK’nın “Toplum ve Devletle Bütünleşmesi” Böyle mi Olacak?!

“Tümüyle yerli, milli ve devlet aklının ürünü” denilen yeni çözüm sürecinde İmralı’daki teröristbaşının “paradigmasının” omurgası olan, PKK’nın kendini feshedip, “devlet ve toplumla bütünleşme” çağrısının anlamını somut örneklerle anlatmaya devam edelim. HTŞ lideri ve Suriye’nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmet Şara (Colani), Türkiye’de hakkında yakalama kararı bulunan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) görünümlü PKK/YPG/PYD’nin…

Teröristbaşının “Paradigması” Ne?!

İmralı’daki teröristbaşının, örgütüne yaptığı “kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir.” çağrısının üzerinden 18 gün geçti. Tık yok. Çünkü çağrının şartsız-şurtsuz olduğu öne sürülse de, adeta bir diplomat kaleminden çıkan ifadelerde gerçekte o kadar şart vardı ki… Tabii anlamak isteyene!.. Adeta “tarihi destan” muamelesi…

Emperyalist Projenin Tasfiyesi Değil “Sevr” Fırsatı!..

“Terörsüz Türkiye” için İmralı’daki teröristbaşından medet umulurken, istenen tek şey PKK’nın tüm şubeleriyle kendini feshedip, silah bırakmasıydı. Erdoğan’a göre böylece, “Terörün 40 yıldır yüreklerde açtığı yaralar el ele, gönül gönüle verilerek sarılacak”, “kazanan emperyalistler değil; Kürdü, Türkü, Türkmeni, Arabıyla biz olacaktık”. Evet, yola çıkarken tartışmasız hedefler şöyleydi: “Terör örgütü, Irak…

“Komutan İlah Değildir” Davası!..

Türkiye, mezuniyet töreninden sonra kılıç çatıp, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen beş teğmen ile onların bu “eylemi” gerçekleştirmesine engel olmayan üç komutanın “disiplinsizlik” suçlamasıyla TSK’dan ihraç edildiğini gördü. Henüz kamuoyunun gündemine gelmeyen, ama hem Anayasa Mahkemesi’nin hem de Milli Savunma Bakanlığı’nın önünde ilginç bir “disiplinsizlik” görünümlü “mobbing” dosyası var. Dosyanın tarafları;…

Sayın Colani’den Sonra “Sayın Kobani” mi?!

Halen Türkiye dahil tüm dünyanın terör örgütü saydığı HTŞ’nin başı, beraberinde Suriye’nin Cumhurbaşkanı olan “Colani” kod adlı Ahmet Şara ile sadece Türkiye’nin terör örgütü saydığı YPG/PYD’yi kamufle etmek için bu ad verilen sözde Suriye Demokratik Güçleri’nin başı “Mazlum Kobani” kod adlı Mezlum Abdi önceki gün 8 maddelik bir anlaşma imzaladı.…

Bahçeli’nin “Aymazlık” Dediği “Kurucu Önderliğin” Şartı Değil mi?!

İmralı’daki teröristbaşının 27 Şubat’ta yaptığı çağrıya ne kadar çok sevinmiş ve ne sonuçlar çıkarmışlardı. PKK’nın kendisini feshedip silahların bırakılmasını istemiş… Ayrı devlet-federasyon-özerklik hayalinden vazgeçmiş… Devlet ve toplumla bütünleşme iradesi sergilemiş falan. Oysa teröristbaşının 2009’da avukatları aracılığıyla, “ezberleri bozacak” diye açıkladığı sözde “yol haritası” da; bugün biraz daha allayıp pullayarak söylediklerinden…