İçeriğe geç

“Ver Suriye – İran’ı, Al Yasayı.” Mı?

Malûm “inkâr yasası”nı Fransız Senatosu da kabul etti. Şimdi hep birlikte Fransız Anayasa Konseyi’nin ‘şefaatini’ bekliyoruz!..

Duruşmamıza 1 gün kala bile tutuklu gazetecilere “terörist-darbeci” demekten imtina etmeyen Başbakan Erdoğan’ın Fransa’ya karşı sabırlı ve soğukkanlı tavrı herkesi şaşırttı.

Siz de emperyalizm ile Türkiye arasında büyük bir pazarlık yaşandığını hissediyor musunuz?

“Ermeni sorunu”nun anası-babası kim? Fransa, İngiltere, ABD.

Bugün Türkiye’den ne istiyorlar;

Fransa, Suriye’yi… Verdik de bizimkilerin millete hazmettirme politikasını hazmedemiyor: “Haydi tampon bölge kur, uçuşa yasak bölge ilân et, Esad’ın, Kaddafi gibi linç edilmesini çabuklaştır.” diyor.

İngiltere ve ABD de İran’ın peşinde, herkesin malûmu…

Baksanıza, Davutoğlu nasıl koşturup duruyor… T.C. Dışişleri Bakanı’nın ABD-AB-İran arasındaki maratonunu geçelim; Fransa’yla sözüm ona kıyamet koparken o neredeydi? Moskova’da… Neyi görüştüler? Suriye ve İran derdini… Aynı gün Başbakan Erdoğan da Putin’le telefonda bunları konuşuyordu.

Moskova’nın duruşu belli; öyleyse ne konuşuyorlar?

Aylar önce yabancı gazetelerden birisi yazmıştı, yalanlanmadı da… Bizimkiler Rusya’ya, “Suriye’ye müdahalenin, Rusya’nın bölgedeki menfaatlerine zarar vermeyeceğini garanti ediyorlar”mış!.. Hem de ABD adına!.. Galiba bu ‘arabuluculuğun’ son teşebbüsleri yapılıyor…

Bu emperyalizmin ciğerini biliyorsam, olan bitenle ilgili şu tahmini yapacağım:

“Ver Suriye-İran’ı, al inkâr yasasını.” diyorlar.

Fransız Anayasa Konseyi o yasayı geri çevirirse, bilin ki alışveriş tamamlanmıştır!..

Sonuç mu?

Nasılsa alıştılar Ermeniler, bir kez daha emperyalizmin maşası olmuş olurlar!..

Bizimkilerin de bir “başarı öyküsü”ne ihtiyacı var. “Diklenmeden, dik durup” Fransa’ya diz çöktürmüş olurlar!..

Millet bunun “zafer sarhoşluğunu” yaşarken de Suriye cephesi açılır, İran’a acımasız ambargo devreye girer, umurumuzda olmaz!..

Eğer böyle pazarlıklar yaşanmıyorsa;

İktidar Fransa’ya ve bu yasaya sessiz kalmakla eleştirdiği AB’ye gerçekten bir ders vermek istiyorsa öyle uzun boylu “paketler” aramasına gerek yok. Yapılacak tek şey şudur:

Batı’nın Suriye ve İran politikalarını desteklemediğinizi, hiç bir katkı vermeyeceğinizi açıklarsınız; olur, biter!..

Silivri’den kucak dolusu sevgiler,

Müyesser YILDIZ

25 Ocak 2012

Kategori:Uncategorized