İçeriğe geç

Silivri-İmralı Zamanlaması

Başbakan Erdoğan’ın yeni resmi muhatabı Öcalan’ın sözde “barış” şartlarından birisi, “Hakikatler araştırılsın, gerçeklerle yüzleşilsin” idi. İstediği, terörle mücadele edenlerden hesap sorulmasıydı.

21 Eylül Cuma günü Balyoz/darbe davası adı altında yüzlerce üst rütbeli subay ağırlaştırılmış müebbet üzerinden 13-20 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Çoğunluğu terörle mücadeleye ömrünü vermiş isimlerdi.

Böylece Öcalan ve adamlarının bir isteği daha yerine gelmiş oldu!..

* * *

Başbakan Erdoğan ve bakanlar aylardır “terörle mücadele, siyasi uzantılarıyla müzakere” diyordu. Siyasi uzantılardan kasıt BDP idi.

Ancak 21 Eylül’den 4 gün sonra 25 Eylül’de Adalet Bakanı Sadullah Ergin, “Öcalan’ın da müzakere sürecine dahil edilebileceğini” açıkladı.

Ertesi ve sonraki günlerde de Başbakan Erdoğan, Öcalan’la görüşmeye ilaveten Oslo sürecinin yeniden başlayabileceğini ilân etti.

Erdoğan son olarak dün, daha önceleri “siyasi uzantı” olarak nitelendirdiği BDP’lilerin hiçbir fonksiyonu olmadığını belirterek: “Olay herhalde yine İmralı’ya gidebilir.” dedi. Yani İmralı ile müzakereye oturmanın ötesinde, teröristbaşı Öcalan’ı “siyasileştirdi”!..

* * *

Başbakan Erdoğan’ın açıklamaları sayesinde, askerlerin hükmünün kesildiği 21 Eylül Cuma günü bir şey daha olduğu ortaya çıktı.

Öcalan’ın kardeşi o gün İmralı’ya gönderilmiş, ağabeyi ile konuşup BDP ve Kandil’e mesaj götürmesi sağlanmış. Böylece terör örgütünün tüm kanatlarında “rahatlama” sağlanmış!..

* * *

Silivri-İmralı arasındaki bu “zamanlama” tesadüfü(!) süreceğe benziyor.

Hani artık toplumda, “genel afla askerler de Öcalan da çıkartılacak” senaryosu eni konu konuşulup olağan ve kabul edilebilir hale getiriliyor ya…

Öcalan’la görüşmenin işaret fişeğini ateşleyen Adalet Bakanı Sadullah Ergin, aynı konuşmasında “Balyoz kararı” için de şunları söyledi:

“Balyoz davasında henüz gerekçeli karar yok. Yargılama devam ediyor. Usul veya adli hata olduğunu düşünenler temyiz mahkemesine götürülebilecek. Yolun henüz yarısı ya da üçte ikisi geçildi… Yargıtay’da birden çok savcı görevlendirilecektir. Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi, bu kadar sanığın olduğu bir davanın normal sırada beklemesine rıza göstermeyecektir diye düşünüyorum. 4-5 aydan önce olması kolay gözükmüyor. Eğer Yargıtay kararı bozarsa dosya aynı mahkemeye gidecektir.”

Balyoz konusunda Başbakan Erdoğan da Yargıtay sürecine vurgu yaptı.

Peki Başbakan Erdoğan Öcalan’a ev hapsi beklentileri için ne diyor? İşte dün itibarıyla yaklaşımı:

“Kusura bakmasınlar. Biz ısmarlama hukuk düzenlemesini yapamayız. Yani bu işin kararı verilmiştir, adımı atılmıştır. Zaten zamanında siparişle biliyorsunuz idamla yargılanması gerekirken ve burada onunla ilgili kararlar bu istikamette verildiği halde gönderilirken farklı gönderildiği için, şarta bağlı gönderildiği için ondan sonra da şimdi cezaevinde. Şimdi de ne deniyor ‘ev hapsi’. O zamanki hükümet onu yerine getirmiştir ama biz böyle bir vebalın altına asla giremeyiz. Kimden gelirse gelsin.”

“Dün itibarıyla yaklaşımı” dedim; çünkü yarın veya 4-5 ay sonra ne yapacağını, ne söyleyeceğini kestirmek mümkün değil. İmralı-Oslo pazarlıklarını yalanladı. Yalan değilmiş. “Öcalan’ı, Kandil’i muhatap almayız” dedi, artık resmen muhatap alıyor. Daha 1 yıl önce “Kürtçe eğitim, federasyon olmaz” dedi. Kürtçe seçmeli derse geçildi, yerel yönetimler reformunu da Meclis’e getiriyor.

4-5 ay sonra bilhassa Balyoz davası Yargıtay’da görülürken, neleri konuşuyor olacağız hep birlikte göreceğiz!..

Silivri, Hasdal, Hadımköy ve Maltepe’ye kucak dolusu sevgiler…

Müyesser YILDIZ

29 Eylül 2012

Kategori:Uncategorized