İçeriğe geç

Atatürk’ten “Tahrik” Olanlar!..

Cumhuriyet’in 89. Yılı gerçekten “ilk”lere sahne oldu. Cumhuriyet Bayramını kutlamak isteyen milyonlar, ülkenin dört bir yanında engellendi, gazlandı. Bundan başka “ilk” aramaya gerek var mı?

Ankara kutlaması öncesi elbirliğiyle “tehdit ve korku” iklimi oluşturuldu. “Gerginlik” uyarısı yapıldı, “istihbarattan iyi bilgiler gelmediği” açıklandı. Yetmedi: “2007’deki Cumhuriyet mitinglerinden ders çıkarmadınız mı?” dendi. Neydi çıkarılması gereken ders: Ergenekon çuvalı ve Silivri akıbeti!.. Acaba 2012 kutlamalarına katılanlar hangi “operasyonlara” maruz kalacak?

Ankara’daki kutlamalarda ellerde sadece bayrak ve Atatürk posterleri vardı. Bayrak tekmelendi, gaz yağdırıldı.

Gelincik tarlası tadındaki bu görüntüden kimler tahrik oldu da, bu “ilk” yaşandı?

Bayrak ve Atatürk’ten “tahrik” deyince aklıma şunlar geldi:

Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği ve ABD daha 90’lı yılların sonunda, “Türkiye’de her resmi oda ve birçok evde Atatürk’ün resmi var” şikâyetine başladı, ardından bu resimlerin kaldırılması gerektiğini söyledi. Nihayet geçen yıl da AB resmen, “Atatürk’ü korumaktan vazgeçmemizi” istedi. Demek ki “tahrik” oluyorlardı!..

Ya, PKK’lıların Habur’da devlet töreni ile karşılanması sırasında olanlar… Kurulan çadır mahkemelerinde Atatürk resimlerinin kaldırıldığı ortaya çıktı. Teröristler “tahrik” olmasın diye!..

Başbakan Erdoğan Habur için ilk gün, “güzel görüntüler” dedi. Hiçbir “barikat” konmadan, hukuk “barikat”ı dahi çiğnenerek PKK’lılar kucaklandı.

Ulus ve Anıtkabir’den döndükten sonra Başbakan Erdoğan’ın açıklamasını gördüm: “Barikatları kaldırma emrini ben vermedim.” diyordu.

Yanlış görüyorum, yanlış aktarılıyor zannıyla tüm haberleri taradım. Hayır, öyle konuşmuştu.

Yani milletin Cumhuriyet Bayramı’nı kutlamasının önüne konan barikatları savunuyor, gazlamayı sahipleniyordu.

Yetmiyor, barikatların kaldırılıp milletin Atatürk’le buluşmasına kızıyordu.

İşte “özgürlük ve ileri demokrasi” havariliğinin gerçek yüzü!..

Peki o “barikatları” kim kaldırttı? Ankara Valisi kendi başına böyle bir kar almaya cesaret edemeyeceğine, bu ülkede Erdoğan’dan habersiz kuş uçamayacağına göre, ne oldu?

İki ihtimal var;

Ya Erdoğan geri adım atmış olmamak için “barikatların” arkasında durdu…

Ya da Ankara Valisi’ne, polisine başka bir yerden, mesela Gül’den talimat geldi…

Neticeyi kelâm;

Başbakan Erdoğan’ın bayram sloganı, “Tek yürek, çifte bayram”dı.

Son 10 yılda bölünmeyen şeyimiz bırakılmadı.

Cumhuriyet Bayramı’nın 89. yıldönümünde nihayet yüreklerimizi de böldüler!..

Silivri, Hasdal, Hadımköy ve Maltepe’ye kucak dolusu sevgiler…

Müyesser YILDIZ

30 Ekim 2012

Kategori:Uncategorized