İçeriğe geç

Suriye Sınırındaki Paçavranın Direği!..

PKK’nın Suriye kolu, Cengiz Çandar’a göre, “Suriye’nin BDP’si” PYD, sınırımızın 100 metre ötesine paçavrasını çekti. PYD’nin başı, yani Selahattin Demirtaş’ın muadili Salih Müslim, “Türkiye’nin aramızdaki meseleye karışmasını istemiyoruz. Kuzeyde(Türkiye) Kürtlerle bir anlaşmaya yönelmişler, bu iyi bir şeydir. Ama bıraksınlar Suriye’dekiler de kendi kendileriyle bir anlaşmaya varsınlar… Türk Ordusunun sınırda operasyon düzenleyeceğine inanmıyorum. Bir saldırı ister Kuzey’den ister Güney’den gelsin, halk mutlaka kendisini savunacaktır. Türk Ordusuyla karşı karşıya gelmek istemiyoruz” uyarısında bulundu.

Düşişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Bundan sonra kimden, hangi gruptan ve hangi gerekçeyle olursa olsun sınır güvenliğimize dönük her türlü tehdide karşı en etkin yöntem alınacak ve anında cevap verilecektir” diye diklendi. Sınıra rütbeli komutanlar gönderildi.

PYD’nin de patronu Öcalan’la içtikleri su ayrı gitmezken, BDP’yle fiiili ortak olmuşken, PKK’yla masaya oturmuşken, Davutoğlu PKK-BDP’nin yavrusu PYD’ye niye diklenir, o komutanlar sınırda niye boy gösterir anlamadım!..

Yandaş medya ve AKP’liler sınırda yaşananları anında teşhis etti:

Esad, Türkiye’ye karşı PYD kartını açmış da… Esad, PYD’yi Türkiye’nin üstüne salıyormuş da…

Suriye muhalefetini maddi-manevi destekleyen Başbakan Erdoğan, Esad’a nasıl sesleniyordu?

“Men dakka dukka ey Beşar!.. Dak edene duk ederler ey Beşar!..”

İddia edildiği gibi, Esad mı Türkiye’ye “duk” etti, yoksa Türkiye mi kendi kendini “duk”ladı?

İşte Suriye PKK’sının bitlenme kronolojisi:

-Davutoğlu’nun geçen yıl Suriyeli muhalifleri örgütlemek üzere İstanbul’da düzenlediği toplantının davetlilerinden birisi de PYD Başkanı Salih Müslim’di.

-Teröristbaşı geçen yıl Başbakan Erdoğan’a bir mektup yazıp, “Suriye konusunda da Türkiye’nin hizmetinde” olduğunu bildirdi.

-Teröristbaşı İmralı’dan Suriye’deki PYD’ye de mektup gönderip, “Orada üçüncü güç olun. Kürt bölgelerini koruyacak 15 bin asker hazırlayın. Eğer bu stratejiyi izlemezseniz ezilirsiniz. Her genç Kürt bu güce yazılmaya ve anayurtlarını korumaya hazırlanmalı” talimatı verdi. O mektupta herhalde MİT veya Adalet Bakanlığı’nın “görülmüştür” damgası vardı.

-AKP Kongresi’ne katılan Barzani, “Türkiye seninle gurur duyuyor” solganlarıyla alkışlandıktan sonra Davutoğlu’yla buluştu. PYD’nin “ortak düşman” ilân edildiği duyuruldu.

-Mesut Barzani Erbil’e döner dönmez, aralarında PYD’nin de olduğu grupları örgütledi, silahlandırdı, “askeri eğitim” verdirdi.

-Aralık 2012’de Avrupa Parlamentosu’nda 9’uncusu düzenlenen,“AB, Türkiye ve Kürtler” başlıklı konferansa ilk kez PYD’nin başkanı Salih Müslim de katıldı ve “İlhamlarını sayın Öcalan’dan aldıklarını” söyledi.

-Önce Davutoğlu, ardından Erdoğan, “Kuzey Suriye” ifadesini kullanmaya başladı.

-Erdoğan geçen Şubat’ta Birleşik Arap Emirlikleri’nden dönerken, “Suriye’nin bölünmesinden yana değiliz. Böyle bir şeye de inşallah fırsat vermeyiz. Irak’ta yaşanan sıkıntının yaşanmasını istemiyoruz. Biz, Kuzey Suriye gibi bir oluşuma Türkiye olarak müsaade edemeyiz. O bize farklı yetkiler, farklı haklar verir. Kimsenin de böyle bir şeye müsaade etmemesi lazım. Ne otonom, ne legal, ne illegal…” dedi.

-Davutoğlu, “PYD’nin pozisyonu değişiyor. Artık onları tanıyabiliriz” noktasına geldi.

-PYD başkanı Salih Müslim ile BDP başkanı Demirtaş, Almanya’da “Rejova-Suriye Kürdistanı) konulu konferansta buluştu. Müslim, “Davutoğlu bazen medya yoluyla mesaj gönderiyor, biz de buna yine medya üzerinden yanıt veriyoruz” derken, Demirtaş, “Bütün büyük devletlerin bu yüzyılda Kürt ve Kürdistan ile nasıl bir stratejiyle ilişkilerinin olacağı şimdiden belirlenmeli” çağrısında bulundu.

-Londra’da “diplomatik” ziyaretlerde bulunan Salih Müslim, aynen PKK-BDP gibi, “Özerklik değil, Suriye, İran ve Irak’taki Kürtlerin AB modeline benzer demokratik konfederasyon kurmasından yana olduklarını” belirtip, “O zaman sınır değişikliklerine de ihtiyaç duyulmayacağını” açıkladı.

Tüm bunlardan sonra soralım:

PKK paçavrasını göndere yükselten direği diken Esad mıdır, yoksa Türkiye’nin kendisi mi?

“Savaş” paniğine gerek yok; Yakında MİT, hatta Davutoğlu’nun Suriye PKK’sı PYD ile masaya oturduğunu da duyarız evelallah!..

Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’e kucak dolusu sevgiler

Müyesser YILDIZ

21 Temmuz 2013

Kategori:Uncategorized