İçeriğe geç

AKP genel başkan yardımcısı hangi Balyoz tutuklusunu ziyaret etti

Ailesi ona 365 sanıklı Balyoz davasının tek sivili olması sebebiyle ”Faruk Paşa” adını taktı. AKP iktidarında Havelsan Genel Müdürlüğü yapan Ömer Faruk Yarman’dan söz ediyorum. 16 yıl hapis cezasına çarptırıldı, ”iyi halden” 13 yılla yırttı. 3 yıldır Silivri’de. Onunla ilgili birkaç olayı birleştirerek aktarmak istiyorum.

En sıcak gelişmeden başlayayım. Bugün Yargıtay’daki temyiz duruşmasında Avukatı Mehmet Oral, Yarman’ın başına gelenleri anlattı. Hakkındaki iddia şu; Havelsan Genel Müdürü olarak darbeden sonra bürokraside görevlendirilecek isimlerin listesini yapmış. Ama bir sorun var; Bu listenin yapıldığı tarihte Yarman henüz Havelsan Genel Müdürü değil. Silivri’deki mahkemede hiçbir talep ve savunmaları dikkate alınmamış. O sözde delille ilgili bilirkişi incelemesi dahi yaptırılmadan hüküm verilmiş.

Bunun üzerine Yarman şunu söylemiş:

”Galiba bu savcı beni emekli subay zannediyor…”

Yargıtay’daki duruşmada mahkeme heyetine, ”Şu anda kullandığınız UYAP sisteminin tasarlayıcısı Yarman’dır” diyen Avukat Oral, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğnamesinde aynı durumda olanlara beraat istenirken, müvekkilinin cezasının onanması yönünde görüş bildirilmesi üzerine Yarman’ın bu defa da, ”Üzülme. Galiba bizi unutmuşlar!..” şeklinde espri yaptığını vurguladı.

-Yöneteni Hoşgör Yönetilenden Ötürü-

İkinci olay; Ömer Faruk Yarman Silivri’de boş durmadı, 464 sayfalık bir kitap yazdı. Bildiğimiz Silivri kitaplarından değil, yönetim sanatını canlı örneklerle anlatıyor. Ama adı bile koca bir mesaj; Yöneteni Hoşgör Yönetilenden Ötürü…

”Böyle bir kitabı yazmayı yıllardır planlıyordum, ne var ki, fırsat yaratamadım. Nihayet bugün dizimi kırıp, yazdım, hem de nerede…” diyerek, Silivri’deki zorunlu ikametine gönderme yapıyor.

Avukatı onu savunurken, ben de Nergis Yayınlarından çıkan kitabına süratle göz attım. Özellikle şu bölüm dikkatlerinize sunulur:

”Tarihte iktidarın gazabına uğramışların hikâyeleri çokçadır. Sokrates’a baldıran içiren, Hz. İsa’yı çarmıha geren, Hz. Muhammed’i Taif’te taşlatan, Galileo’yu idamın eşiğine getiren dinamik hep budur. Çoğunluğun eylem ve söylemdeki tahakkümü yalnızca kendinden olmayan azınlığı değil, kendinden olup da kendince olmayanları -hatta en çok onları- da hedef alır. Spinoza’yı havradan kovdular. İmam-ı Gazali kellesini kendi şeriatına verdi. Devrim sırasında yüzlercesini giyotine gönderen Robespierre kendisi de giyotinde öldü. Almanya kendisini tükenişe, felakete sürükleyen Hitler’i kendi elleriyle seçmişti, hatırlayın. Uygarlık tarihinde bu simgelerin onbinlercesi, kurbanların milyonlarcası daha var.”

-Silivri’de Bir AKP’li-

Kitaptan bir detay daha; AKP Genel Başkan Yardımcısı Reha Denemeç’in Silivri’ye gidip, Yarman’ı ziyaret ettiğini duymuştum. Doğruymuş. Zira Yarman, kitabın teşekkür bölümünde, ”Bu kitabı yazdığım zor günlerde sınırsız desteğini asla esirgemeyen sevgili arkadaşımlarım” derken, Denemeç’in de adını anıyor.

Bu sene başında Silivri ziyaretlerine tepki gösteren Başbakan Erdoğan’ın, ”Oraya gidip, kendi nefislerini tatmin ediyorlar” deyişini hatırladım da… İnşallah Denemeç’i haşlamaz!..

-PKK’yla Takas Kepazeliği-

Ve Ömer Faruk Yarman’dan son not. Geçtiğimiz günlerde ziyaretine giden ağabeyi Prof. Dr. Tolga Yarman’la şu mesajı gönderdi:

”Durum artık iyice ortaya çıktı. Bizi burada İmralı ve PKK ile takasa getirmek için rehin tutuyorlar. Bunun için Anayasa’ya madde koyacaklar… Bense herkes gibi, ama olsun, burada bu anayasaya oy kullanacağım, değil mi? Şu zindanda, bin yıl daha kalacağımı bilsem, böylesi bir kepazeliğe ‘hayır’ oyu vereceğim. Bizler, onunla bununla, İmralı ile, PKK’yla becayişe tabi tutulacak insanlar mıyız, Allahaşkına? Ben af, atifet istemiyorum, adalet istiyorum…”

Müyesser Yıldız

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/turkiye-ile-ilgili-oyle-kritik-bir-madde-var-ki-31102003.html

Kategori:Uncategorized