Dün Ankara Güven Park’ta, anaların, kadınların kirli Suriye savaşına “hayır” eylemi vardı. Gezi eylemlerinde polis-palalı operasyonlarıyla ölen-öldürülen Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz ve Mehmet Ayvalıtaş’ın anaları da oradaydı.
Safi Sarısülük, Emel Korkmaz, Fadime Ayvalıtaş, “Başka Ethemler, Alişler, Mehmetler ölmesin” diye, “devlet baba”ya çağrı yaparken, gözlerinden sicim gibi yaşlar boşalıyordu.
Aynı saatlerde, “yeşili sevdiğini” söyleyen “devlet baba”nın polisleri, ODTÜ’de ağaç katliamını önlemeye çalışan gençleri gazlıyordu.
Birden “devlet baba”nın, ta St. Petersburg’tan, Yalova’dan kükremesi duyuldu. Hayır, o ölümlere, gazlamalara dair değildi bu kükreme… ODTÜ’de birkaç gün önce yaşanan, bal gibi provokasyon kokan, birkaç öğrenci arasında yaşanan türban olayına dairdi.
Adeta seferberlik ilân edilmişti. Cumhurbaşkanı Gül, “Bu tip davranışlar hem yakışmaz, hem de kimsenin gücü yetmez. Bu şekilde herhangi bir öğrenciye fikrinden, düşüncesinden dolayı baskı yapmayalım” uyarısında bulunmuştu.
St. Petersburg’taki Başbakan Erdoğan Suriye savaşını bırakıp, “Kimin kimi ötekileştirdiği ortada. Bu ülkenin evlatlarına karşı ötekileştirme kampanyası yürütülüyor. YÖK gereğini yapacaktır. Biz de gereğini yapacağız. Ben niçin polisimizin üniversitelerde neden görev almasını istediğimi bu olay ispatlamıştır. Başörütlü kızlarımız da orada eğitim göreceklerdir” demişti.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da, “Bu barbarlık. Bu görüntüler çok iyi oldu” sözleriyle, olaya el koymuştu.
O sırada Mehmet’in anası Fadime Ayvalıtaş, “Oğlum, hep askerde şehit olacağını söylüyordu. Askere gidip, şehit olmasını bile çok gördüler” diyordu.
Eskişehir’de feci şekilde öldürülen üniversite 1. Sınıf öğrencisi, Ali İsmail Korkmaz’ın anası Emel Korkmaz ise evlâdını yüreğine yatırmış. Yetmemiş, ismini boynuna takıp, adını koluna kazımıştı.
3 ay önce İçişleri Bakanı Muammer Güler’in verdiği bir sözü hatırladım. “İlk fırsatta Ali İsmail Korkmaz’ın anne-babasını arayıp, üzüntülerinı paylaşacağını” söylemişti.
Emel Korkmaz’a sordum, aramamış. “Aramasın da… İstemem” dedi. Adalet Bakanı Sadullah Ergin bayramda ziyaretlerine gitmişti. O ziyareti de bir cümleyle anlattı:
“Bakan olarak gelmedi ki, hemşehri olarak geldi!..”
“Analar ağlamasın” sloganı atan “devlet baba”!.. Bir telefonla dahi acısını paylaşmadığın şu ananın fotoğrafına iyice bak bakalım, neler hissedeceksin?!..
Müyesser Yıldız
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/turkiye-ile-ilgili-oyle-kritik-bir-madde-var-ki-31102003.html