İçeriğe geç

TİB’de İlk Aramayı Kim Engelledi? Şaşıracaksınız!..

“Kumpas” davaların başlangıcı öncesi ve sonrasında binlerce dinleme kaydı ortalığa saçıldı. Genelkurmay’dan, Yargıtay’a dinlenmeyen kurum ve kişinin kalmadığı görüldü. Halen devam eden polis operasyonlarında da aynı tablo yaşanıyor.

Kimin, nasıl ve hangi mahkeme kararıyla dinlendiğinin tespit edileceği tek yer, Erdoğan’ın yasadışı dinlemeleri kontrol altına alma gerekçesiyle kurduğu, bugünlerde ise kapatmayı planladığı Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB)’di.

Hepimiz TİB’li ilgili ilk arama kararını veren kişinin, YARSAV eski Başkanı Ömer Faruk Eminaoğlu’nun Yargıtay’ın usülsüz dinlendiği iddiası üzerine Sincan eski Hâkimi Osman Kaçmaz olduğunu zannediyoruz.

Meğer öyle değilmiş. Kaçmaz’dan 6-7 ay önce Nisan 2009’da TİB’in dinlenmesi kararını Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi almış. Ancak kararın uygulanması engellenmiş. Neresi mi engellemiş; “Kumpas”ın 1 numaralı kurbanı Genelkurmay’ın Askeri Mahkemesi.

5 yıl sonra ortaya çıkan bu sırrı açarsak;

Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül önceki gün, “O Konuşma Kaydını O Komutana Kim Verdi?” başlıklı bir yazı kaleme aldı. (http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/IbrahimKaragul/o-konusma-kaydini-o-komutana-kim-verdi/55443)

Yazı; 2009’da yürütülen ve “kumpas” davaların başlangıcı niteliğinde olan Karargâh Evleri davasıyla ilgili. Soruşturmayı dönemin Hava Kuvvetleri Başsavcısı Zeki Üçok ve Askeri Savcı Yüzbaşı Mehmet Çelik yürütmektedir. Soruşturmanın başlamasıyla birlikte Üçok ve Çelik’in başına gelmeyen kalmaz, haklarında yandaş medyada ağır suçlamalar yer alır.

Savcı Mehmet Çelik, İbrahim Karagül’ün okuldan arkadaşıdır. Bu iddialarla ilgili bir telefon görüşmesi yaparlar ve Karagül, Çelik’in anlattıklarını 13 Mart 2009’da “Karargâh Evleri Savcısı Konuştu” başlığıyla haberleştirir.

Karagül’ün önceki günkü yazısı şu satırlarla bitiyordu:

“O konuşma dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Aydoğan Babaoğlu’na verildi ve o da Albay Zeki Üçok’a dinletti. Sayın komutan bu yasadışı dinlemenin kimler tarafından kendisine ulaştırıldığını açıklamak zorunda… Türkiye bugün insanların nasıl dinlendiğini, takip edildiğini, tehdit edildiğini tartışıyor. Bütün kirli hesaplar bir bir ortaya saçılıyor. Bu dinlemeleri o tarihlerde yapanların en sonunda hükümeti devirip darbe ile devleti denetim altına almaya çalıştıklarını gördük. Aynı eller 2009’da Hava Kuvvetleri Komutanı’na kadar masasına dinleme kayıtları koyabiliyor, belki de onları tehdit edebiliyormuş…”

-Komutan, O CD’yi Nasıl Dinletti?-

Karagül’ün gündeme getirdiği bu konuyu, olayın birinci tanığı olup, yıllarca hapiste yatan emekli Hava Hakim Albay Zeki Üçok’a sorduk. İşte anlattıkları:

“Evet Hava Kuvvetleri Komutanı Babaoğlu ikide bir beni çağırıyor, dinleme olmasın diye odasında müzik açıyor, sessiz sessiz konuşuyor, laptopunu açıp, kendisine ulaştırılan CD’leri dinletiyordu. Bunlardan birisi de Çelik-Karagül konuşmasıydı. Konuşmada öyle önemli birşey de yok. Karagül, hakkındaki yayınları soruyor, Çelik, ‘aman yazma, başımı yakarsın’ falan diyor. Arayan da İbrahim Karagül. İkisinden birisinin illegal şekilde dinlendiği belli. Komutan, ‘Bu konuşmalar ne?’ diye sordu. Tamamen gazetecilikle ilgili olduğunu belirttim, ama Komutan kesinlikle Çelik’in tayinini çıkartacağını söyledi. ‘Yapmayın, şu soruşturmayı bitirelim. Hakkımızda bu kadar yayın yapılırken, tayin çıkarsa Cemaat aldırdı derler’ dememe rağmen, Çelik’in tayinini çıkardı.”

-TİB’de Arama Kararı Alındı-

Babaoğlu’na, “Bu CD’ler gayrı yasal dinleme. Size kim gönderdi?” diye sorduğunu, ancak Komutan’ın, “geldi işte” cevabını verip, konuyu geçiştirdiğini, CD’yi de kendisine vermediğini vurgulayan Üçok, devamında şunların yaşandığını açıkladı:

“Mehmet Çelik tayini çıkınca bu yasa dışı dinlemeler hakkında şikâyette bulundu. Ben de TİB’de arama kararı verilmesini istedim. Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi arama kararını verdi. TİB’e resmi yazıyla bildirip, ‘Şu tarihte geleceğiz, şu şu bilgileri hazırlayın’ dedik. Kararla ilgili TİB’in itiraz hakkı vardı, itiraz ettiler. Genelkurmay Askeri Mahkemesi bu itirazı kabul etti ve arama kararı iptal oldu. Oysa o aramayı yapsak, kimin, hangi mahkeme kararıyla ve hangi adla dinlendiğini bulacaktık.”

-Seni Kurtardık-

Genelkurmay Askeri Mahkemesi’nin iptal kararı üzerine Savcı Mehmet Çelik’in mahkeme üyesi C.Ç’yle görüşmeye gidip, niye böyle bir karar verdiklerini sorduğunu açıklayan Zeki Üçok, bu görüşmeyle ilgili olarak da şu bilgiyi verdi:

“Hâkim C.Ç, ‘Seni de kurtardım’ demiş. Mehmet Çelik, ‘Ne demek bu?’ diye tepki gösterince de ‘Senin aklın ermez. Arama kararını kaldırıp, seni kurtardım’ karşılığını vermiş.”

-Aramayı Reddeden Üyeler Ne Oldu?-

Olayın, TİB’de ilgili arama kararı verilmesi ve bunun iptali kadar ilginç bir boyutu daha var.

Zeki Üçok’un iddiasına göre, iptal kararını veren hakimlerden C.Ç. 1 yıl sonra Askeri Yüksek İdare Mahkemesi üyeliğine seçilirken, diğer üye B.Ö. de Hava Kuvvetleri Komutanlığı Adli Müşaviri Bülent Günçal’ın Balyoz kumpasıyla tutuklanmasının ardından onun yerine atandı.

Bir anlamda TİB’i aratmayan askeri hakimler ödüllendirilmiş oldu.

Hep, “Kumpas Genelkurmay’ın bağrında” diyoruz ya, işte bir kanıtı daha!..

Silivri, Mamak, Şirinyer, Eskişehir, Malatya ve Antalya’ya kucak dolusu sevgiler

Müyesser YILDIZ

22 Ağustos 2014

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/ibrahim-karagulun-telefon-konusmasi-nasil-tskya-sizdirildi–2208141200.html

Kategori:Uncategorized