İçeriğe geç

Erdoğan TÜBİTAK İsyanında Haklı da!..

Erdoğan iki gün önce TÜRKSAT 6A Haberleşme Uydusu Projesi’nin TÜBİTAK’taki imza töreninde konuşurken, konuyu Cemaatin bu kurumdaki örgütlenmesine getirip,17-25 Aralık operasyonundan sonra Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına atadığı Fikri Işık’ı “tam temizlik yapmadığı” için herkesin içinde uyardı.

Cemaati “TÜBİTAK’ın içine yerleşen ur, kanser hücresi” olarak nitelendiren Erdoğan, bu kurum uzmanlarının geçmişte kumpas davalarda verdikleri raporlarla insanları nasıl arkadan vurduğuna hiç değinmeden, yine sadece kendisinin dinlenmesinden yakınıp, şunları söyledi:

“Öyle bir ihanet şebekesi yerleşiyor ki, mesaisini vatanı için, milleti için değil, ihanet için kullanıyor. Bilim teknoloji değil, üst düzey devlet görevliliklerinin kriptolu telefonunu dinlemek için alçakça çalışmalar yapıyorlar. Eğer benim telefonumu, kriptolu telefonu verenler dinliyorsa, bunlara farklı bir yaklaşım asla gösteremem. Bizim nasıl sırtımızdan hançerlendiğimizin en büyük delili işte bu tiplerdir. İnsanı karşıdan vurdukları zaman erkekçe vurdu dersin, ama arkadan vurdukları zaman bu kalleşçe alçakça bir vuruştur. Bilimsel çalışma yapsın diye alınan elemanlar, Cumhurbaşkanını, şahsımı, Genelkurmay Başkanımızı, Anayasa Mahkemesini, bakanlarımızı dinlemek için sinsice çalışmalar yürüttü… Hamdolsun şimdi TÜBİTAK arındırılıyor, tam temizlendi demiyorum ha, sayın bakanım, tam temizlendi demiyorum. Tam temizleneceğinin umudu içindeyim.”

Hamdolsun, Erdoğan “tam temizlenmedi” derken, haklı. Çünkü kumpas raporlarını veren “bilirkişilerden” birkaçı hariç, tamamı hâlâ TÜBİTAK’ta ve aynı birimlerde görev yapmaya devam ediyor. Kurumda “Cemaatçi” olduğu ayan beyan bilinenler de.

Dahası, bizzat TÜBİTAK Başkanı Prof. Yücel Altunbaşak Gülen grubunun ABD’deki charter okullarından “Fulton Science Academy”nin kurucularından ve halen görevde. Yine bu okulun kurucularından Serdar Tunaboylu’nun kardeşi Doç. Dr. Bahadır Tunaboylu da TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Başkanı.

Doğrudan Erdoğan’la ilgili bir örnek verelim; Başbakanlığı döneminde evine ve ofisine konulan “böcekler” hakkında doğru rapor hazırlamadığı iddiasıyla Şubat’ta görevden alınan TÜBİTAK Başkan Yardımcısı ve BİLGEM Başkanı Dr. Hasan Palaz’ın yerine atanan Arif Ergin’in de Palaz’a ait bir bilişim teknolojisi şirketinin ortağı olduğu belirtiliyor.

-VİP Torpil Listesine İki İsim-

Erdoğan TÜBİTAK’taki konuşmasında, “Bu bizim ulusal güvenliğimizin çıkış noktasıdır. Bu bir milli meseledir. Ahlaki meseledir, bunu hep beraber çözeceğiz. Bilim, bu tür bir şeyi kabul etmez. Bunu temizlemeye mecburuz” da dedi ya, Şimdi TÜBİTAK’ta iki yeni “akraba” atamasını duyuralım.

TÜBİTAK Ulusal Akademik Ağ ve Bilim Merkezi Müdürlüğü ve Yönetim Kurulu üyeliğine 2 ay önce Mehmet Mirat Satoğlu atandı. Kurum personeli değil, buraya nasıl atandığı da bilinmiyor.

Ama önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün akrabası, aynı zamanda AKP Sözcüsü, eski Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın damadı olduğu biliniyor.

İkinci atama da 3 hafta önce gerçekleşti; Kumpas davalarda bilirkişilik yapan uzmanların çalıştığı TÜBİTAK BİLGEM Siber Güvenlik Enstitüsü Müdürlüğü’ne Mustafa Dayıoğlu atandı.

2001’den beri TÜBİTAK’ta araştırmacı, iş geliştirme sorumlusu olarak çalışan, 2012’den sonra BİLGEM E-Kimlik yönetim sorumlusu yapılan Mustafa Dayıoğlu’nun da Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin damadı olduğu konuşuluyor.

Merakımız şu:

Mâlum CHP peşpeşe “VİP torpil listeleri” açıkladı. KPSS’yi atlatarak, istisnai kadrolardan devlet memurluğuna geçirilen siyasilerin yakınlarının yer aldığı bu listeleri AKP’nin iddiasına göre, Cemaat kadroları sızdırıyordu. Zira listelerde AKP’lilerin yakınları varken, Cemaat’ten hiç kimsenin isminin olmaması dikkat çekmişti.

AKP’nin iddiası doğruysa, Cemaat TÜBİTAK’taki bu flaş atamaları CHP’ye niye sızdırmadı acaba?

Mamak, Şirinyer, Eskişehir, Malatya, Antalya ve Foça’ya kucak dolusu sevgiler

Müyesser YILDIZ

17 Aralık 2014

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/tubitaktaki-cemaatciler-kim–1712141200.html

Kategori:Uncategorized