İçeriğe geç

Dün GATA-Kulli… Bugün Ölüm Oyunu!..

Kuddusi Okkır : Silivri Cezaevinde hastalandı. Şimdilerde “palalel” cephede hukuk dersi veren Zekeriya Öz, koğuş arkadaşına “gizli tanık” olması halinde Okkır’ı hastaneye yatırma teklifinde bulundu. Koğuş arkadaşı reddetti, ölüme beş kala, apar topar hastaneye gönderildi. Okkır kurtulamadı.

Ergin Saygun : Bastonla, serumlarla duruşmalara geldi. Cezası kesildikten sonra Silivri’ye kondu. Doktorlar ameliyatına girmekten korktu. Ameliyat masasında, ölüme beş kala tahliye kararı verildi. Hâlâ kumpas sürecinin hastalıklarıyla mücadale ediyor.

Fatih Hilmioğlu : Silivri’de eridi bitti. Ölümü beklerken Anayasa Mahkemesi kararıyla 6 aylığına tahliye edildi. Keşke Anayasa Mahkemesi duvarlarının dili olsa da o kararın ne kadar zor alındığını anlatsa!..

Teoman Koman : Mamayla besleniyor, yürüyemiyor, gömleğini bile giyemiyordu. Bu şartlarda tam 15 ay Sincan Cezaevi’nde kaldı. Dönemin Başbakanı Erdoğan bile bu duruma isyan etti. Tahliye oldu, ama iş işten geçmişti, üç-dört ay yaşayabildi.

Serdar Öztürk: Uyku apnesi hastalığına yakalandı. Uykuda her an ölüm tehlikesi vardı. Tüm raporlara ve feryatlara rağmen tahliye edilmedi.

Cem Aziz Çakmak : Hapishanede kanser illetine yakalandı. Adli Tıp’tan gelen sonuç üzerine ilk kez Savcılık kararıyla tahliye edildi. 6 aylığına… Hâlâ GATA’da. İki gün önceki fotoğrafına bakın, ne durumda anlarsınız.

Bunlar sadece birkaç örnek.

O süreçte süreçte sağlığını, dahası hayatını yitiren evlatlar, analar, babalar da saymakla bitmez.

Daha dün biri toprağa verildi; Yıllarca hapiste yatan Jandarma Kurmay Albay Erhan Kubat’ın annesi. Oğlu hapisteyken şeker hastalığı ilerledi, sağ ayağı kesildi. Sonra sol… Albay Kubat’ın ifadesiyle, “Hapislik, o dağ gibi Osmanlı kadınını çökertmişti”… Oğluyla 1 yıl beraber olamadan hayata gözlerini yumdu.

Ya “Ergenekoncu, Balyozcu” yakını olduğu için işinden edilenler?.. Sınavları birincilikle kazandığı halde işe alınmayanlar?.. Sadece devlette değil, özel sektörde bile kapılar yüzlerine kapatılanlar?..

Bunları niye mi hatırlattım?

Birincisi; “Paralelci” olduğu iddiasıyla Silivri’ye konulan polislerden Ahmet Özdil’in böbrek rahatsızlığına rağmen tedavi edilmediği söylendiği için.

Bugün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erhan Başyurt bugünkü yazısını ona ayırmış, şöyle isyan ediyor:

“Psikolojik işkencenin yerini, fiziki işkence aldı… Neler oluyor? Hem aklınızı hem de vicdanınızı mı yitirdiniz?.. Soruyorum size bir tutukluyu organ kaybına neden olacak ağır hastalıkla acılar içerisinde kasten tutmanın, elektrikle işkence yapıp acılar yaşatmaktan ve bedene zarar vermekten ne farkı var? Bu insanlık dışı muameleyi nasıl yapabiliyorsunuz? Adalet Bakanı Kenan İpek’i, Silivri Cezaevi’nin yöneticilerini ve ‘ölüm oyunu’nun parçası haline gelen Okmeydanı Devlet Hastanesi yöneticilerini vicdana davet ediyorum.”

İkincisi; Silivri’deki “paralelciler” için tahliye kararı verdikten sonra tutuklanan İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Metin Özçelik’in Vakıf Gureba Bezm-i Alem Hastanesi’nde çalışan doktor eşi Hatice Özçelik’in iş akdinin “Emir yukarıdan geldi” denilerek, feshedildiği öne sürüldüğü için.

Meramım, maksadım, mesajım kesinlikle “Oh olsun, eden bulur” değil… Eğer bunlar doğruysa ayıptır, yazıktır, günahtır, zulümdür… İntikam değil, sadece hukuk ve adaletin tecellisini isteyenlerin bu yanlışlara sessiz kalması, herşeyden önce kendini inkârdır.

Lâkin dünkü “ölüm oyunlarının” parçası haline gelenlerin de hatırlaması gereken bir şey var. Ne mi?

Silivri’deki hastalarla ilgili Fetullah Gülen’in Mart 2009’da söylediği şu sözler:

“Bu işlerin sulandırıldığı gibi bir kaygı var. Bana da öyle geliyor. Baksanıza sürekli Silivri Cezaevi’yle GATA arasında, bir ara Cengiz Çandar söyledi, yatay geçiş, yani yatış geçişi var. Bizim Erzurumlular bunu şöyle yorumluyor; ‘Bu işin içinde bir ‘GATA’kulli var’. Hükümete karşı da bazı hesaplar seziliyor. Bunlar iyi şeyler değil.”

İşte bunu hatırlayıp, “Hocaefendileri” veya kendileri adına “özeleştiri, özür” her neyse, gereğini yapabilecek bir “vicdan” çıkar mı?

Müyesser YILDIZ

9 Mayıs 2015

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/ama-gatakulli-diyen-gulen-hic-utanmiyor-mu-0905151200.html

Kategori:Uncategorized