İçeriğe geç

“Ölümü öldürmek için Murat Albayı amiral yapın”

Hocaların hocası, özellikle Ermeni konusunda uzman, Uluslararası İlişkiler Profesörü Türkkaya Ataöv, kumpas sonucu girdiği cezaevinde geçen yıl beyin kanaması geçirip, şehit olan merhum Kurmay Albay Murat Özenalp için çok öğretici, bir o kadar da duygusal bir yazı kaleme aldı. Askeri ve sivil yetkililere, “Hakkı yenen, hiçe sayılan bir yurtsevere amirallik rütbesinin verilmesi boynunuzun borcudur” diye seslenen Prof. Ataöv, “Geç kalmış bile olsa bu ödüllendirmenin, gerçekte ölümü öldüreceğini” vurguladı.

Maya Dergisi’nin Nisan-Haziran sayısında yayınlanan, “Kumpas Şehidi K. Albay Amiral Yapılmalıdır” başlıklı yazısında Prof. Ataöv, önce “Bir Kumpas Şehidi Murat Özenalp” kitabından söz edip, şu tespit ve tavsiyelerde bulundu:

“Yakın geçmişimizdeki siyaset oyunları, yabancı gizdüzenleri, iktidar çekişmesi, karşı devrim diretmesi, yargı hileleleri ve yönetim bozukluklarını bir de bu acı olayda görmeniz için bu kitabı okumalı, özel kitaplığınıza yerleştirmeli ve ailenizin gençlerine de şimdi ya da vakti gelince okutmalısınız.”

Sonra, bu yazıyı yazmaktaki asıl amacını şöyle açıkladı Prof. Ataöv:

“Hakkı yenen ya da hiçe sayılan bir yurtsevere her yönüyle kazanmış göründüğü ‘Amirallik’ rütbesini, hele (göremediği) aklanmasından sonra verilmesini askeri ve/ya da sivil karar vericilere boyunlarının borcu olarak anımsatmaktır.”

MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİNE YAPILANLAR VE GÖBBELS

Prof. Ataöv, Murat Albay’ın hâyat hikâyesini, Hint Okyanusu’ndan gelip, teslim olmasını, hapisteyken kızı Duru’ya “gizli görevdeyim” demesini anlattıktan sonra da 18. Yüzyılın İngiliz ozanlarından Thomas Gray’in şu dizesini hatırlattı:

“Bilmeden geleceğin sinsi oyunlarını / Minikler sürdürürler kendi oyunlarını”

Devamını şöyle getirdi:

“Birinci aşamayı sinsi oyunu tezgâhlayanlar kazandılar, ikinci aşama suçlananlara aklama getirdi. Ancak doğru karar zamanında verilseydi, amirallik rütbesinin eşiğindeki kurmay albay şimdi ailesiyle birlikte, görevde, aramızda ve denizlerde olacaktı. Uydurmalar ve tutarsızlıklarla dolu olan iddianamede ev adresi ve kaldığı tutukluluk yeri bile yanlış yazılmıştı. Doğru iki sözcük, adıyla soyadıydı. Dünya denizleri ve limanlarında 32 yılı aşkın süre ülkesine hizmet etmişti. Mustafa Kemal’in kimi askerlerine bu yapılanları Delhi, Karaçi, Kahire ve Johannesburg yerlileri, işgâlci Britanya subaylarına bile yapmamışlardı. Bir yanda bir avuç savcı, yargıç ve gizli tanık, öte yanda Karadeniz-Ege-Doğu Akdeniz’in en güçlü donanmasının seçkin subayları… Anımsayalım: Evinde karınca beslemiş olan Göbbels karıncalarıyla değil, yaptığı acımasızlıklardan ötürü tiksintiyle anılıyor.”

ÜLKEMİZİN GERÇEK SERMAYESİ YENEN PARALAR DEĞİL, BU İNSANLARDIR

Prof. Ataöv’ün yazısından çarpıcı iki paragraf daha:

“Kurmay Albay Murat Özenalp’in daha yapacak, başaracak çok şeyi vardı. Onu yitiren yalnız ailesi de değil. Eşsiz Atatürk’ün kılavuzları ‘bilim’ ve ‘vatan’dı. Ama bilim ‘yobaz masalı’, vatan da onun-bunun ‘çıkar’ı değildir. Oyun yazarlarının devlerinden Ibsen ‘Peer Gynt’deki bir karakterine şunu söyletir: ‘Kişinin ilk görevi nedir? Yanıt basit: Kendi olmak.’ Bizlerin kılavuzu ilim ve vatandır. Murat Albay gibilerinin görev anlayışı seçim nutuklarında gırtlağı patlatmak değil, fısıltı gibi alçak gönüllülük, ama Cumhuriyet, insanlık, uygarlık ve görev çizgilerinden sapmamaktır. Ülkemizin gerçek sermayesi yenen paralar değil, bu insanlarımızdır. Aymazlara gelince: Halkımızın aklı ereni onlar için ‘imam feneri zındığı’ der.”

“Amiral Nelson’un Trafalgar’dan sonra ünlü bir sözü var: ‘Görevimi yaptım; o kadar!’ Nelson’un heykeli bu nedenle başkent Londra’nın Trafalgar Alanının ortasındaki upuzun sütunun üstünde yükselir. Amiral, tüm yapılara yukarıdan bakar. Ve en aşığıda dört köşede tunçtan birer koca arslan. Murat Özenalp’e amirallik rütbesi de bu nedenle verilmelidir. Tenekeleşmiş Osmanlı nişanı isteyen yok. Gene bir yabancının (Sir W.S. Gilbert) şöyle bir sözü var: ‘İlle de şehit mi istiyorsun? / Öylesini seç ki, arayanı olmasın!’ Kurmay Albayı arayan yalnız ailesi değil, Unutmayalım, Türkiye’de Cumhuriyet yüzyılını dolduruyor ve bu uzun sürenin yetişmiş kuşakları var.”

MUSTAFA KEMAL İSTİFA ETTİKTEN SONRA MAREŞAL OLMADI MI?

Ve yazının sonu:

“Mustafa Kemal de askerlikten istifa etmişti, ama sonra Mareşal oldu. Onun ve arkadaşları için İstanbul’un işbirlikçi ‘Nemrut Mustafa’ mahkemesinden idam cezası bile çıkmıştı. Bu ödüllendirme, geç kalmış bile olsa, gerçekte ölümü öldürür-hiç değilse, biraz.”

YAŞASA BU YIL TÜMAMİRAL OLACAKTI

Merhum Murat Özenalp 2011 yılında YAŞ toplantısından hemen önce tutuklandı. Tutuklanmasa o sene Tuğamiral olacaktı.

Ve yaşasa bu yıl Tümamiral rütbesi takacaktı.

Pazartesi YAŞ toplantısı başlıyor. Hocaların Hocasına kulak verir, bir nebze de olsa ölümü öldürmek için Murat Albaya “amiralliği” lutfederler mi dersiniz?

Müyesser Yıldız

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/turkiye-ile-ilgili-oyle-kritik-bir-madde-var-ki-31102003.html

Kategori:Uncategorized