İçeriğe geç

Çekin Ellerinizi Şehitlerin Üzerinden!..

PKK, 2 ayda 70’in üzerinde güvenlik görevlisini şehit etti. Bunların 33’ü polis.

“Çözüm sürecinde” şehit cenazesi haberlerinin büyütülmesine kızan, “Terör örgütünün propagandası yapılıyor, terör örgütünün ekmeğine yağ sürülüyor” diyen Erdoğan, “masa devrildikten” sonra Hakkari Şemdinli’de şehit olan Başkomiser Ahmet Çamur’un cenaze törenine katılıp, elini naaşın üzerine koyup, nutuk çekti. “Bu topraklar, şüheda kanıyla yoğrulmuş topraklar. Mücadelemizi kararlı şekilde sürdüreceğiz. Yeter ki biz bir olalım, beraber olalım, birbirimizi Allah için sevelim” dedi.

Bu görüntü epey tartışıldı.

Peşinden Şırnak’ta şehit düşen Yüzbaşı Ali Alkan’ın cenazesinde Yarbay ağabey Mehmet Alkan’ın isyanı üzerinden tartışmalar yaşandı. Alkan’ın ne Aleviliği, ne Cemaatçiliği bırakıldı, “PKK’lı” yaftası bile vuruldu!..

Son rezaleti anlatmadan önce bir tespit yapalım:

Şehit cenazeleri üzerindeki tartışmalarda en “ateşli” kesim, “ortaklık” bozulana kadar “çözüm sürecinin” en büyük destekçisi olan Cemaat kesimi. Acaba gerçekten içleri yanıyor mu, yoksa sırf iktidara, Erdoğan’a vurmak için mi şehit cenazelerini sarılıyorlar?

İktidar cenahına gelince; Erdoğan-Cemaat savaşından sonra polislerin çoğu Doğu-Güneydoğu’ya gönderildi. Şimdi terörle mücadeledeki zafiyet buna bağlanırken, bir yandan da “paralelin” PKK’yı desteklediği, “paralel polislerin” PKK’ya istihbarat verdiğini söylüyorlar. O zaman da, “Madem ortaklar, terör örgütü, ortağının polislerini niye öldürüyor?” diye sormak gerekmiyor mu?

-O Vasiyetnameyi Kim Yazdı?-

Son rezalet; Mardin Dargeçit’te şehit edilen 4 polisten biri olan Emniyet Amiri İbrahim Halil Aksoy ile polis memuru Akif Hatunoğlu üzerinden alevlenen tartışmalar.

Haberlerde Emniyet Amiri Aksoy’un tam 13 yıl Alanya’da görev yaptığı, 17/25 Aralık operasyonundan sonra Dargeçit’e gönderildiği vurgulanarak, “paralel” olduğu ima ediliyordu.

Bu yüzden midir bilinmez, cenazesi gece Alanya’ya getirildi ve bugüne kadar pek görülmemiş bir şekilde cenaze namazı sabahın 10’unda kılınıp, toprağa verildi. Günlerden Cuma’ydı. Belli ki, Cuma namazı vakti, büyük bir eylem düzenlenmesinden çekinilmişti.

Polis memuru Akif Hatunoğlu’nun cebinden de bir “vasiyetname” çıktığı öne sürüldü. Bu “vasiyetname” kısa sürede dalga dalga yayıldı. “Çözüm sürecini” yerden yere vuran, “Eğer bir gün şehit düşersem, hiçbir hükümet yetkilisi cenazeme gelmesin” denilen bir mektuptu.

Okuyan herkesin kanı çekildi. Hak vermemek, üzülmemek, ağlamamak mümkün değildi.

Ama cenaze töreninde tuhaf, içler acısı bir tablo ortaya çıktı. Şehidin babası Hasan Hatunoğlu, kendisine böyle bir vasiyetname teslim edilmediğini belirtti, amcasının oğlu da şunları söyledi:

“Vasiyetname bir yerde yayınlanıyor. İmzasız, ne olduğunu bilmiyoruz. Her yeri aradık, kimse cevap vermiyor. Ankara’yı ve tüm haber ajanslarını aradım. Bir tane gelmiş, ama kim göndermiş, ne gönderdi kimse bilmiyor. Başkası da yazmış olabilir. Ama bunu biz bilmiyoruz. Devletin bunu bulması lazım, gerçekten bu vasiyetname mi? Veya birileri yazdı gönderdi, bilmiyorum. Ya yok, ya da biz bulamıyoruz.”

Aile bunları söylerken, şehidin Dargeçit’ten gelen meslektaşları, mektubun doğru olduğunu, gördüklerini ve okuduklarını öne sürdü.

Konuyla ilgili olarak Mardin Valiliği de bir açıklama yaptı, “İlk incelemelere göre, böyle bir belge yok” dedi.

Şehitlerin ardından böyle tartışmaların yaşanacağı hiç aklımıza gelir miydi? Hayaldi, bu da gerçek oldu!..

Öyle bir vasiyetname var mı, yok mu? Varsa nerede ve neden gizleniyor? Yoksa kim neden yazdı ve yaydı?

Bir süredir bölgede “paralel” yapının böyle bir propaganda yürüttüğü, bu tür mektuplar yazılmasa da ailelerini aradıklarında hemen hemen aynı ifadelerle sözlü “vasiyette” bulundukları söylentileri ayyuka çıkmış durumda. O yüzden meselenin acilen açıklığa kavuşturulması şart.

Yıllardır el birliğiyle ülkede bölmedik, tartışılmadık kişi, kurum, değer bırakmadılar.

Sıra şehitlere ve şehitliğe mi geldi?.. Şimdi de “O tarafın şehidi, bu tarafın şehidi” diye mi tasnif yaptırmak istiyorlar?

Allah’tan korkunuz, kuldan utanmanız kaldıysa çekin ellerinizi şehitlerin üzerinden!..

Müyesser YILDIZ

6 Eylül 2015

Kategori:Uncategorized