İçeriğe geç

Her şeye rağmen doğum günün kutlu olsun Murat Albay’ım

Buraları merak ediyorsundur.

Milletimiz ne kadar farkında bilmiyorum, ama tutsak edilmenizin amacı hasıl oldu… Türkiye bu günleri yaşasın, bu günlere gelsin diye alavere-dalavere ile hapse tıkılmıştınız ya, işte o kara günlerde yaşıyoruz.

Birilerinin ülkeyi bölme projesi tam gaz ilerliyor… “Terörle yaşamaya alışmalıyız” denilerek, terörle terbiye ediliyoruz!..

Sizler teröre halletmiş, Türk Bayrağı’nı uzak denizlerde dalgalandırmak üzere yola çıkmıştınız. Şimdi bırak uzak denizleri, Sivas’tan öteye gidememeyi, insanlar evlerinden çıkmaya korkar oldu… 8 aydır hemen her gün 3-5 şehide yanıyoruz.

Çocuklarımız özgür, bağımsız bir ülkede yaşasın diye bedeller ödemiştiniz ya, şimdi herkes sabahları evinden çocuğuyla vedalaşarak ayrılıyor… Gidip de dönmemek var artık!..

Yaşasaydın, sen de Batu ve Duru için çoook endişelenecektin.

İşte bunu merak etme. Batu üniversite sınavlarına girdi… Sonuca ilk anda üzülse de sistemdeki arızalar bir bir ortaya çıktıktan sonra morali düzeldi. Daha bir şevkle ikinci sınava hazırlanıyor.

Duru’ya gelince; Öyle olgunlaştı ki… Sadece derslerinde değil, müzikte, sporda da yıldız…

Sevgili eşin Sema, anacağın Samiye Teyzeyi sorarsan; Yine ana-kız olarak yollarına devam ediyorlar. Gerçek ve sahte dostlarını göre göre, daha güçlendiler…

“Kumpasçıları” soracak olursan;

Ele başları kaçıyor… Piyonlar ve maşaların bir kısmı cezaevinde. Ama sanma ki, sizin hesabınız soruluyor. Maalesef adınızı kullanıp, sizin değil, kendilerinin hesabını görüyorlar…

Vefatından tam 1 yıl, doğum gününden 1 ay sonra Balyoz davasından beraat kararı çıktı. Yani sen de beraat ettin. Bilmem haberin oldu mu?

Cezaevindeyken sitem dolu mektuplar yazdığın Genelkurmay, o karardan sonra yaptığı açıklamada, “Beraat eden personelimizin, ailelerinin ve TSK mensuplarının sevincini yürekten paylaşır, kendilerine sağlıklı ve mutlu günler temenni ederiz” dedi. Ya sen, Ali Tatar?!.. Şaşırmamışsındır!..

Sizlerin hesabının sorulmasının ilk adımı belliydi; Şehit sayılmanız gerekiyordu, değil mi?

Nitekim o vakur anacığın birinci ölüm yıldönümünde mezarın başında son arzusunu şöyle dillendirdi:

“Devletin parasını, pulunu istemiyorum. Tek isteğim oğluma şehit unvanının verilmesidir.”

Sema’nın da yegane talebi buydu… “Yemin ediyorum, şehitlerin bir ayrıcalığı var mı, yok mu bilmiyorum bile. Eğer varsa hiçbirini istemiyorum. Tek dileğim, sadece şehitlik unvanını alıp, Murat’a götürmek” dedi.

Bimiyorum onu tanıdın mı, hocaların hocası Prof. Dr. Türkkaya Ataöv bile senin hakkında , “Hakkı yenen, hiçe sayılan bir yurtsevere amirallik rütbesinin verilmesi boynunuzun borcudur” diye yazdı ve “Ölümü öldürmek için” bunun yapılmasının şart olduğunu söyledi.

Ne mi oldu? “Kumpasla, paralelle mücadele ettiğini” söyleyenlerin tamamı kulağının üstüne yattı.

Varsın yatsın, sen de Ali Tatar da milletin gönlünde çoktan şahadet mertebesine ulaştınız!..

Bizden ayrıldığında 49 yaşına gireli 1 ay olmuştu Murat Albayım.

Senin doğum günün 30 Mart, Duru’nunki 31 Mart’tı…

Son doğum gününü 29 Mart 2014’te Mamak Askeri Cezaevi’nde kutlamıştınız. Duru’nunkiyle de birleştirerek.

Geçen yıl ne yaptık biliyor musun; Yine senin ve Duru’nun doğum gününü birlikte kutladık.

Ya bu sene, bugün dersen?

Bak, unutmayanlar unutmadı. İçinden sana bir Fatiha gönderdi.

Duru’nun yarınki doğum günü mü?

Sen gittiğinde herkes teselli için bir hediye götürmüştü de Duru şaşkın şaşkın, “Doğum günüm değil ki… Niye herkes bana hediye alıyor?” diye sormuştu.

O Duru şimdi, “Çok soğuk, doğum günü yapmaya, insanları üşütmeye gerek yok… Havalar ısınınca bakarız” diyor.

Nasıl da büyümüş değil mi?

Her şeye rağmen doğum günün kutlu, mekânın cennet olsun Murat Albayım.

Müyesser Yıldız

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/turkiye-ile-ilgili-oyle-kritik-bir-madde-var-ki-31102003.html

Kategori:Uncategorized