İçeriğe geç

Ay: Eylül 2018

Genelkurmay Başkanı Devre Dışı mı?

Bugüne kadar devlet yöneticilerinin “dikkat çeken” görüşmelerini yazdık, okuduk. Bu defa devlette teamül haline gelen bir görüşmenin artık yapılmıyor olmasına dikkat çekmek istiyoruz. Şöyle ki; Tüm Cumhurbaşkanları, haftada bir gün devletin iki ana güvenlik birimi olan Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarını kabul etti. Sözkonusu kabuller, genelde Perşembe oldu. O yüzden…

ABD Nasıl Bir Türkiye İstiyordu?

Ülkemizin sadece iç-dış temel güvenliğini ilgilendiren tarihi meseleler değil, stratejik önemdeki tesis ve araziler, özetle Sevr planları konusunda kurumsal hafızası en güçlü kurumu TSK’ydı. Birileri buna, “Askeri vesayet, derin devlet” dedi ve TSK, Kıbrıs, Ege, “Kürdistan” projesi, Fener Rum Patrikhanesi, “Ermeni açılımı” gibi birçok hayati meselede susturuldu. Pek çok kimse…

Ve “Türkiye A.Ş.” Olduk mu?!.

Bugün Resmi Gazete’de iki önemli Cumhurbaşkanlığı genelgesi yayınlandı. Genelgelerden birisi, açıktan atamalarla ilgili. Buna göre, 6 kurum dışında kalan tüm kurumlar, “özel sınavla” alınacak personel için Cumhurbaşkanlığı iznine tabi olacak. İzni veren, alınacak kişileri de belirler, değil mi? Bir vakitler torpili önlemek için devlete alımlarda yazılı sınav sistemine geçilmişti. Önce…

“Dolar’la Savaş” mı Dediniz?

Erdoğan’ın son dönemdeki “Dolar’la savaşı”, ABD ile Rahip Brunson krizinden önce 24 Haziran seçimleri üzeri başladı. Seçimlerden 1 ay önce Erzurum’da düzenlediği mitingte, döviz kurlarındaki hareketlilik ve doların tarihi rekor kırmasına değinirken, “Geçen yıl 7,4 büyüme oranıyla dünyanın bir numarası olduk. Ey diğer adaylar!.. Çıkıyorsunuz yok kurmuş, murmuş. Ne kuru…

Yine “Ermeni Açılımı” mı?

İktidarın ABD ve AB ile omuz omuza olduğu, “FETÖ’cüler, liberaller ve 2. Cumhuriyetçilerin” at koşturduğu yıllarda “PKK açılımı”nın yanısıra bir açılım daha yapıldı. Ermenistan, sınırlarımızı tanımadığı, Doğu’daki birçok ilimizi kendi toprağı saydığı, Ağrı Dağı’nı sembol olarak kullandığı ve dünya çapında “soykırım” iftirasının tanınması için çalıştığı halde içeride, dışarıda; “Ermeni soykırımı…

Onun Pasaportuna “İhraç” Yazılacak mı?

Erdoğan’ın sadece 1.5 yıl önce, “Faşist, soykırımcı, cibiliyetsiz, haydut” dediği Hollanda ile ilişkilerimiz normalleşti. Bu kapsamda Lahey’e Büyükelçi atandı. Atanan ismi biliyorsunuz; Şaban Dişli. “Şaban Dişli” denince de 2 yıldır akla gelen ilk özelliği; Kardeşi Mehmet Dişli’nin “Darbenin beyin takımında” yer almaktan tutuklu olması. “FETÖ’cü, darbeci” kardeş binlerce kez ağırlaştırılmış…

“Cumhuriyet Tarihinde Hep Suçu Batıya Attılar. Sen ne yaptın? Gardını Alsana. Sen Adam Değil misin?”

ABD, “Stratejik müttefikimiz”, AB, “Medeniyet projemiz”di!.. 24 Haziran seçimlerinden sonra başgösteren ekonomik krizler birlikte “dış güçleri” hatırladık, ülkemizde olan biten her şeyi bu güçlerin oyun ve saldırılarına bağladık. “Dış güçlerin” ilk ne zaman saldırıya geçtiğini en net biçimde 25 gün kadar önce Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı sıfatıyla Bilal Erdoğan açıkladı.…

Akar Asker mi Sivil mi?

15 Temmuz darbe teşebbüsünün yaşandığı 2016 yılı dahil, YAŞ toplantılarından sonra terfi alan subayların yanısıra emekliye sevkedilen isimler de açıklanırdı. Örneğin, 2016 Şurası’nda 47 general ve amiralin rütbe bekleme süresini doldurduğu, 1 generalin ise yaş haddinden emekli olduğu bildirildi. Şura’dan 1 ay sonra da Milli Savunma Bakanlığı, emekli edilenlerin listesini…

TSK’nın “Yerli Ordu” Olması Ne Demek?

FETÖ kumpaslarının en yoğun olduğu 2010-2011’da sık sık “Darbeci zihniyetin” TSK’daki eğitim sisteminden kaynaklandığı propagandası yapıldı. Misal; 15 Temmuz’dan sonra “FETÖ”den bir süre tutuklu kalan dönemin Taraf Gazetesi Ankara Temsilcisi Lale Kemal şunları yazdı: “Genç yaşta orduya katılan bireyler, sivillerden üstün oldukları, Atatürk’ün laik Cumhuriyet’ini koruma ve kollama sorumluluğunun omuzlarına…

1.5 Yıl Önceki Ağır Sözleri Unutup, 20 Yıl Önceki Bir Manşeti Hatırlamak!..

AKP yöneticileri, iktidara gelmeden önce AB için “Hristiyan Katolik devletler birliği… Haçlı ittifakı” diyordu. İktidar olunca, “Ankara’nın şerrinden, Brüksel ve Washington’a sığınılıp”, AB “Medeniyet projesi” ilân edildi. Uzun süre AB, Türkiye’yi üyeliğe “alacak-mış”, Türkiye de “girecek-miş” gibi yaptıktan sonra işler sarpa sardı, iktidar -genelde seçim zamanları- yeniden AB’nin “Haçlı ittifakı”…