İçeriğe geç

Cübbeli Amiralin Faturası Kime Kesildi?

Yüksek Askeri Şura kararları dün açıklandı.

Önceki yılki YAŞ toplantısı 1.5 saatte, geçen yılki 45 dakika tamamlanmıştı. Neyse ki, son YAŞ yaklaşık 2 saat sürdü!..

Kararların geneli ile ilgili bir değerlendirme yaparsak; hemen hemen hiç sürpriz yok ve yine tamamen Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar damgalı.

Terfi ettirilen veya görev süreleri uzatılanlardan çok, görev süresi dolmadan emekli edilen general/amiraller ile henüz sayısını bilmediğimiz albaylara odaklanmak gerekiyor; bir de terfilerdeki kurmay/alaylı dengesine. Dengenin kurmaylar aleyhine işlediği görülüyor.

Cihat Yaycı Tasfiyesi Mi?

Görev süresi dolmadan kadrosuzluk gerekçesiyle emekli edilen amirallere en çarpıcı örnek Tümamiral Yankı Bağcıoğlu oldu. İstanbul askeri casusluk kumpasında yargılanıp beraat ettikten sonra göreve dönen Bağcıoğlu 2016’da tuğamiralliğe terfi edip Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Harekât Başkanlığı’na getirildi. Geçen yıl da Tümamiral rütbesiyle Foça Amfibi Görev Grup Komutanlığı’na atandı.

Bağcıoğlu’nun özelliği şuydu; geçen yıl kimilerine göre Bakan Hulusi Akar’la ters düştüğü, MSB’ye göre ise bir ihalede yolsuzluk iddiasıyla başlatılan soruşturma sebebiyle Genelkurmay Başkanlığı emrine tayin edilince istifasını veren, “FETÖ-metre”nin mucidi ve dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı’ya yakın bir isim olarak biliniyordu. O yüzden Yaycı’yla birlikte Bağcıoğlu da “FETÖ”cü sosyal medya hesaplarında sıkça hedef gösteriliyordu.

Bu vesileyle şunu belirteyim. Aynı hesaplar her fırsatta Bağcıoğlu’nun benim “prensim” olduğu yalanını paylaşıyor. Oysaki sadece ismen bildiğim Bağcıoğlu’nu ne tanıyorum ne de kendisiyle konuşmuşluğum var. Bir yerlere mesaj verdikleri ve bu mesajların yerini bulduğu anlaşılıyor.

Cihat Yaycı’nın görevden alınmasına ve istifasına yol açan ihale soruşturmasıyla ilgili bir detayı da aktarayım. Emekli Hakim Albay Zeki Üçok, soruşturma konusu olan ihaleyi Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda üst düzey bir komutanın yakınının kazandığını, Yaycı’nın ise ihale şartnamesine uygun olmayan bu alıma izin vermediğini öne sürmüştü.

Yaycı hakkında açılan o soruşturmaya ne olduğu, konunun yargıya intikal ettirilip ettirilmediği bilinmiyor; ama sözkonusu ihaleye yakını giren üst düzey komutan bu YAŞ’ta terfi aldı!..

Cübbeli Amiral Kurtuldu Mu?

Yaklaşık 5 aydır TSK’yı değil, ama Türkiye’yi sarsan cübbeli amiral” Mehmet Sarı olayına gelirsek…

Biliyorsunuz, duydunuz; hakkındaki soruşturma bitirilemeden dünkü YAŞ’ta, “kadrosuzuluk” gerekçesiyle emekli edildi.

“FETÖ’cü” değil, başka bir cemaatten olduğu için sürecin böyle işleyeceği en baştan belliydi de, “Bu iş bitti, kurtuldu.” denebilir mi?

Öncelikle şunu soralım; Milli Savunma Bakanlığı’nın idari soruşturması bir yana, pekala Savcılar da Sarı’yla ilgili adli soruşturma açabilirdi; ama bu yapılmadı.

Acaba bir yanda “Montrö delinmesin.” açıklamasında cübbeli amirale” de işaret eden 104 emekli amiral hakkında, öte yanda Mehmet Sarı hakkında soruşturma açıp kendileriyle çelişmemek için mi?

MSB’nin idari soruşturmasına dönersek; muhtemeldir ki küçük bir disiplin cezası verilir. Nihayetinde savcılığa suç duyurusunda da bulunulabilir. Tabii istenirse!..

Dosyasına Kim Baktı?

Ancak cübbeli amiral” vakasındaki bambaşka bir ayrıntıyı aktarmak istiyorum.

Önce 15 Temmuz darbe gecesine dönelim. O gece Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Karargâhı’nda yaşanan olaylarda bir isim ön plana çıktı. Bu isim dönemin Karargâh Destek Kıta Komutan Vekili Deniz Yarbay Aşkın Öge’ydi. Öge, 1 yıl sonra mahkemede tanık olarak dinlendiğinde, özetle şunları anlattı:

İçeri girmemi engelleyerek beni dışarı attılar… Bunun üzerine Karargah Komutanı Albay Noyan Özçelik’i aradım, Karargâh’ta darbe olduğunu söyledim. O gece Karargâh’taki isimlere bakınca, açık bir şekilde ‘FETÖ’cüler darbe yapıyor.’ dedim. Daha sonra Tümgeneral Macit Arslan ile Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu’na da bir şekilde ulaşarak durumu izah ettim. Bostanoğlu güvenilir bir yerde kalmamı istedi. Gece boyunca Macit Arslan’ı arayarak bilgilendirme yapmaya devam ettim. Sabaha karşı da Macit Aslan’la birlikte Karargâha gidip, içerde bulunanları gözaltına almaya başladık.”

Yarbay Öge 15 Temmuz’un ardından sadece komuta kademesinin değil, Saray’ın da en güvendiği isimlerden biri oldu. Öyle ki, yaklaşık 2 yıl Saray’daki Harekât Merkezi’nde çalıştı.

Sonrasında ise Albaylığa terfi ettirilip Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Atama Dairesi’nde görevlendirildi.

Albay Öge’nin cübbeli amiral” ile ilgisi mi? İddialara göre; yaklaşık 2 ay önce şunlar yaşandı:

MSB’nin cübbeli amiral” soruşturması kapsamında olsa gerek, Mehmet Sarı’nın kurumdaki dosyasına kimlerin baktığı da araştırıldı ve Albay Öge’nin baktığı görüldü. Buradan da medyaya Mehmet Sarı hakkındaki bilgileri onun sızdırmış olabileceği gibi bir sonuca varılıp tayini çıkarıldı.

Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, bir yanlışlık olduğunu belirterek Öge’nin arkasında durdu ve tayini iptal ettireceğini söyledi.

Ancak 2 ayın sonunda Oramiral Özbal, Başaramadım.” dedi. Bunun üzerine Albay Öge de YAŞ kararlarından önce emeklilik dilekçesini verip TSK’dan ayrıldı.

Makam aracıyla tekkeye gidip resmi üniformayla cübbe ve sarık giymek suç mu değil mi, henüz adı konmadı; ama şayet doğruysa, sırf onun dosyasına bakmak “suçlanmaya” yettiğine göre, cübbeli amiral” soruşturmasının sonucunu merak etmemize gerek kalıyor mu?!

Müyesser YILDIZ
5 Ağustos 2021

Kategori:Uncategorized