İçeriğe geç

Gelin-Güvey Diplomasisi!..

Bir yanda Sezen Aksu’nun “dilinin koparılması”, Sedef Kabaş’ın tutuklanması ve Ekrem İmamoğlu’nun balıkçıda “suç üstü” yakalanmasıyla iktidarın “gündemi belirleme konusunda yakaladığı güzel ivmeyi” sürdürmek için küçücük bir çocuk üzerinden Bay Kemal’i “hain” ilân etme noktasına gelmesi… Öte yanda içerde ve dışarda devasa boyutlara varan sorunlar…

İşte Ukrayna üzerinden kapımıza dayanan ABD-Rus çatışması. Geçen hafta Rusya’nın önde gelen gazetelerinden Izvestia, Türkiye’nin arabuluculuk rolünü üstlenerek, “kumar oynadığını” yazdı.

Evet, iktidar Rusya ile Ukrayna arasında “arabuluculuk” rolüne kendini kaptırmış gidiyor da, çok yalın bir gerçek var.

Türkiye’nin iki ülkeyle ilişkilerini teraziye koyduğumuzda, denge açık ara Ukrayna lehine değil mi?.. Örneğin; Türkiye, NATO’nun Rusya’yı çevreleme amaçlı Baltık Planı’nı onaylamadı mı?.. Kırım meselesi, NATO üyeliği ve kiliseler savaşında Ukrayna’nın yanında değil mi?.. Ukrayna’ya SİHA/İHA satmıyor mu?.. Dahası şu en kritik günlerde hem Erdoğan hem de Savunma Bakanı Akar, “NATO misyonuna bağlılıklarını” vurgulamadı mı?..

Öyleyse, evvel emirde böylesine taraf olan bir ülkeden “arabulucu” olur mu? Ve Putin gibi biri bunu kabul eder mi?

Erdoğan’ın Perşembe günü Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski ile görüşmek üzere Kiev’e gitmesi kesinleşmiş gibi. Peki Putin’le görüşme ne zaman ve nerede olacak?

İktidar medyasının yazdığına göre, Putin’in Türkiye’ye ziyareti, 4 Şubat’ta başlayacak olan Pekin Kış Olimpiyatları’nın ardından kararlaştırılacakmış. Ziyaretin Şubat’ın ikinci yarısında olması bekleniyormuş.

Acaba?

Erdoğan’ın Çelişkileri

Bu sorumuzun sebebi, Erdoğan’ın son 15 gündeki açıklamaları.

18 Ocak’taki Arnavutluk ziyareti sırasında, önce “Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev Ukrayna’daydı. Şimdi ben de İlham Bey ile bir konuşacağım. Tabii Sayın Putin’le de bu konuları masaya yatırıp konuşmamız lâzım.” dedi.

Yani Putin’le ne zaman ve nerede görüşeceğine ilişkin bir bilgi vermedi.

Hemen ardından ise, “Artık savaşı siyaset tarihinden silip atmamız lâzım. ‘Ben bir yerin topraklarını işgâl edeyim, alayım.’ mantığıyla bu işler yürümez. İşte, örneğin Ukrayna’da ne yaptı Rusya? Kırım’a çöktü.” ifadelerini kullandı.

İşgâl”, “ilhak” tamam, ama diplomaside “çökmek” kavramının yansımaları acaba ne olur?!

Devam edelim.

Erdoğan, bu sözlerinden iki gün sonra şunları söyledi:

Temennimiz o ki, bir an önce Sayın Putin ile Zelenski’yi bir araya getirebilmek ve yüz yüze bir görüşme yapmalarını temin etmek. Bunun için gerek Sayın Putin’in Türkiye ziyareti, gerekse benim Ukrayna ziyaretimi çok önemsiyoruz. Önümüzdeki ayın başlarında Ukrayna ziyaretim var. Ukrayna ziyaretimle birlikte de tabii bu arada Sayın Putin ile olan görüşmeleri aynen devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz.”

Bir sonraki gün ise şöyle konuştu:

Rusya ve Ukrayna arasında bir barışın olmasına, bir barışın özellikle hâkim olmasına biz arabulucu olabiliriz, bu konuda üzerimize düşen görev ne ise bu görevi yapmaya hazır olduğumuzu daha önce de gerek Sayın Vladimir Zelenski’e gerek Sayın Vladimir Putin’e de ifade etmiştim. Şimdi önümde bir Ukrayna ziyareti var. Bu arada belki Sayın Putin ile ama telefonla, ama belki bir Moskova ziyareti olabilir; bütün bunlarla beraber biz bölgede barışın egemen olmasını, hâkim olmasını istiyoruz.”

Görüldüğü üzere; kâh “Putin’in Türkiye ziyareti” dedi, kâh Putin-Zelenski buluşmasını sağlamaktan, kâh telefonla görüşmekten ve Moskova’ya gitmekten söz etti.

Buradan anlaşılan, Moskova’nın sözkonusu alternatiflere olumlu karşılık vermediğiydi.

Nitekim Kremlin Sözcüsü Peskov, Putin-Zelenski buluşmasını açıkça yalanlayıp bu konuda herhangi bir hazırlık çalışması yapılmadığını bildirdi.

Putin Yurt Dışı Seyahatte Miydi?

Buna rağmen Erdoğan 26 Ocak’taki bir televizyon programında; “İki lideri, arzu ederlerse, ülkemizde bir araya getirerek barış ortamının yeniden tesisine giden yolu açabiliriz.” dedi.

Putin’in Türkiye’ye gelip gelmeyeceği sorusuna da, “Cevap verecekler, şimdi bir yurt dışı seyahatte.” karşılığını verdi.

Hemen burada duralım ve Putin’in o tarihlerde nerede olduğunu yorumsuz aktaralım.

25 Ocak’ta Moskova’da, Pekin Olimpiyatları’na katılacak olan Rus takımı ile görüştü ve Rusya Öğrenciler Günü münasebetiyle çeşitli üniversitelerden öğrencilerle video konferans toplantısı yaptı… 26’sında yine Moskova’da, Bakanlar Kurulu toplantısındaydı. Ardından önde gelen İtalyan şirketlerinin başkanlarıyla video konferans yöntemiyle görüştü… 27’sinde ise Leningrad’ın Nazi işgâlinden kurtarılmasının 78’inci yıldönümü etkinliklerindeydi!..

Moskova’nın Diplomatik Cevabı

Erdoğan’ın son açıklamasının hemen ardından, Moskova’nın Ankara davetine verdiği cevaba geçelim. Kremlin Sözcüsü Peskov, Putin’in, Erdoğan’ın davetini memnuniyetle kabul ettiğini belirttikten sonra şunu ekledi:

Salgın durumu ve tarafların programları izin verir vermez, Putin’in bu davete icabet etmesini kararlaştırdılar.”

Gayet diplomatik ve ucu açık bir cevap olmasına rağmen medyamız “Putin Türkiye’ye geliyor” başlıklarını attı, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da “İki ülke arasındaki temaslarımız son bir yılda yoğun şekilde gerçekleşti. Sayın Cumhurbaşkanı’mız Sayın Putin’le 11 kez telefonla, bir kez yüz yüze görüştü.” demekle yetindi.

Arabuluculuğun Altyapısı Olmaz Mı?

Erdoğan her fırsatta arabuluculuktan söz ederken Ukrayna odaklı şunlar oldu, oluyor:

  • Almanya ve Rus Dışişleri Bakanı bir araya geldi.
  • ABD ve Rusya’nın Dışişleri Bakanları buluştu
  • NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, ABD Başkanı Joe Biden, Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Polonya Devlet Başkanı Duda ile Almanya’nın, İngiltere’nin ve İtalya’nın Başbakan’ları video konferans görüşmesi gerçekleştirdi. Türkiye yoktu…
  • Macron önce Putin ile ardından Zelenski ile görüştü…
  • İngiltere Dışişleri ve Savunma Bakanları önümüzdeki günlerde Moskova’ya gidecek

Peki, örneğin bu gibi işlerin altyapısını hazırlamakla görevli olan Dışişleri Bakanı’mız nerede?

Son iki gündür Sri Lanka’da ve Maldivler’de idi… Oradan Bahreyn’e geçti… Mart’ta da Latin Amerika turuna çıkacak!..

Şu tablo karşısında; Ankara’nın arabuluculuk gayretlerine, halkımızın diliyle kendi kendine gelin güvey olmak” denmez de ne denir?!

Müyesser YILDIZ
31 Ocak 2022

Kategori:Uncategorized