İçeriğe geç

Emekli Amiraller Davası 27 Haziran’a Ertelendi… Sanıklar Arasında Haydar Aliyev’in Doktoru da Var!..

1 yıl önce yaptıkları açıklamayla; Montrö’ye sahip çıkıp cübbeli amiral olayını eleştirdikleri için haklarında 12 yıla kadar hapis istenen ve yargılanmalarına geçen hafta başlanan emekli amiraller davası 27 Haziran’a ertelendi. Mahkeme, geçen hafta savunmalarını tamamlayan sanıkların ardından son iki günde savunmasını yapan isimlerin de yurtdışı yasağının kaldırılmasına karar verdi.

Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın bugünkü 7’nci celsesinde sanıklardan Ahmet Serdar Akınsel savunma yaptı. İddianamede Erdoğan’ın duyuru aleyhindeki açıklamalarına yer verilirken, Montrö ve cübbeli amirale ilişkin değerlendirmelerinden söz edilmediğine dikkat çeken Akınsel, Türkiye’nin gündemindeki endişe duyulan konular hakkındaki bir bilgilendirmenin muhtıra” olarak nitelendirilmeyeceğini ve bu duyurudan darbe çağrısı” anlamı çıkarılamayacağını söyledi.

Dikkat Çekici Suç Duyuruları

Dava dosyasındaki matbu suç duyurularının Memur Sendikaları Konfederasyonu (MEMURSEN) tarafından organize edildiğini, ayrıca terör örgütüne üye olma suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmış biri ile Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi görmüş bir başka vatandaşın da kendileri hakkında suç duyurusunda bulunduğunu vurgulayan Akınsel şunları anlattı:

Balyoz, Ergenekon, Kafes gibi kumpas davalarıyla başlayan ve 15 Temmuz hain FETÖ Darbe girişimi ile neticelenen süreçte Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenliği ciddi olarak tehlikeye atılmış, bu süreçteki kumpas davalarında Türk Deniz Kuvvetleri, özellikle yetişmiş personel açısından, çok büyük zarar görmüştür. TSK’daki hiyerarşinin bozulmasına neden olabilecek bu tür görüntülere tepkisiz kalmam; bir yandan yıllarca şerefle taşıdığım üniformamın itibarının zedelenmesine onay vermek diğer taraftan da 15 Temmuzların tekrar yaşanabileceği düşüncesini göz ardı etmek anlamına geleceğinden, kabul edilebilir değildir. Bu nedenle FETÖ benzeri yapılanma ve sorunlarla bir daha karşılaşılmaması, 15 Temmuzların tekrar yaşanmaması ve Deniz Kuvvetleri’nin daha fazla yıpratılmaması maksadıyla duyulan hassasiyet dile getirilmiş, yaşanmış tecrübeler kamuoyu ile paylaşılmıştır. Onay verdiğim bu duyuru, iddianamede belirtildiği gibi, kesinlikle devletin güvenliğine karşı değil, tam tersine devletin güvenliğinin sağlanmasına; anayasal düzene karşı değil, bilakis Anayasa’nın değişmez, değiştirilmesi teklif edilemez temel değerlerinin korunmasına yöneliktir.”

Akınsel’in avukatı Erhan Tokatlı da, “Yaklaşık 40 yıldır bölücü örgütün binlerce silahlı eylemle, 15 Temmuz’da eli silahlı hainlerin tanklarla, uçaklarla yıkamadığı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni 70’li yaşlarda 103 amiralin devirebileceğini iddia etmek çok mantıklı değil. Tarihsel sürece bakıldığında; bildiri ve muhtıraların iştirakçilerinin muvazzaf TSK personeli, muhatabın ise hükümet olmasına karşın, dava konusu duyuruda iştirakçiler emekli amiraller, muhatap ise kamuoyudur.” dedi.

MSB Mahkemeden Önce Ceza Verdi

Talimatla ifadeleri alınan sanıklardan Alaettin Sevim ve Ertan Demirtaş‘ın avukatı Ziya İlker Göktaş ise soruşturmanın siyasi iradenin talimatıyla başladığını iddianamenin kendisinin gösterdiğini belirterek geçen haftaki duruşmada davaya katılımı kabul edilen Cumhurbaşkanlığı Avukatı’nın, “Hiçbir devlet kendisine parmak sallayanı affetmez.” şeklindeki sözlerine şu karşılığı verdi:

Ne müvekkillerimin ne de buradaki kimsenin devlete parmak sallamak gibi bir niyeti vardır. Aksine; görev yaptıkları süre boyunca kendilerini devletin hizmetine adamış kişilerdir. İktidar, kendisi dışında kim fikir beyan ederse, bunu ‘devlete parmak sallama’ gibi algılamaktadır. Örneğin TÜSİAD’ın, ‘Genel kabul görmüş iktisat bilimi kurallarına hızla dönülmelidir.’ açıklaması bile parmak sallama olarak algılanmıştır.”

Av. Göktaş, devamında Milli Savunma Bakanlığı’nı şöyle eleştirdi:

MSB’nin katılma talebini reddetseniz de aslında onlar sizden önce davrandı ve davada yargılanan sanıklara, daha [onlar] Sulh Ceza Hakimi’nin karşısına dahi çıkmadan askeri tesislere giriş yasağı koydu. Örneğin müvekkilim Alaettin Sevim’e 8 Nisan 2021 tarihinden itibaren 5 yıl süreyle yasak getirildiğini öğrendik. Oysa müvekkilimiz ve gözaltına alınan emekli amiraller 13 Nisan 2021’de Ankara 8. Sulh Ceza Hakimliği’nin karşısına çıktılar. Yani sanıklar, Hakim’in karşısına çıkmadan 5 gün önce MSB tarafından suçlu ilân edildi. Bu da kararın idari değil siyasi bir içerik taşıdığını göstermektedir.”

15 Temmuz’dan ders çıkarması gerekenlerin, bu davada adı geçen sanıklar değil, bizzat iktidarın kendisi olduğunu kaydeden Av. Göktaş, “15 Temmuz hain darbe girişimine kalkışan ve TSK’da sayıca az, ancak etkili konumda bulunan kişiler bulundukları yere nasıl gelmiştir? Mesela sarıklı amiral olarak adı geçen Mehmet Sarı acaba Ergenekon, Balyoz ve Casusluk gibi FETÖ kumpası davalar olmasaydı, bulunduğu yere gelebilir miydi? Ne acıdır ki, Mehmet Sarı bütün özlük haklarıyla emekli edilirken, onu eleştiren amiraller bu davada yargılanıyor ve [kendilerinin] askeri tesislere girmeleri yasaklanıyor.” diye konuştu.

Av. Göktaş, savunmasının son bölümünde müvekkilleriyle ilgili şu ilginç bilgileri de paylaştı:

Alaettin Sevim Ergenekon’da 2.5 yıl hapis yatıp beraat ettikten sonra Piri Reis Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak Montrö’yü anlattı, çeşitli konferanslarda bu konuda sunum yaptı. Ancak soruşturma başlayınca, baskılar sonucunda üniversiteden ayrılmak zorunda kaldı. Diğer müvekkilim Ertan Demirtaş kalp doktoru emekli bir amiraldir. Azerbaycan’ın merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in özel doktoruydu. Vefatına kadar doktoru ve arkadaşı olarak yanında kaldı. Ayrıca birçok bakan ve yöneticinin tedavisini yapmış biridir. Dava nedeniyle yurtdışındaki hastalarının yanına gidememiş, bilimsel toplantılara katılamamıştır.”

Askeri Yargıtay Başkanı da Sanık

Davanın sanıklarından emekli Hakim Tuğamiral Ferhat Ferhanoğlu‘nun avukatı Orhan Çelen, müvekkilinin eski Askeri Yargıtay Başkanı olduğunu vurguladı. Ferhanoğlu’nun talimatla verdiği ifadesinde, görevdeki birçok TSK yetkilisinin kendilerini kınadığını hatırlatıp, “Bu da ordu üzerinde hiçbir nüfuzumuz bulunmadığını göstermektedir.” dediğini kaydeden Av. Çelen, 2005’te emekliye ayrılan ve o zamandan beri zeytincilikle uğraşan Ferhanoğlu’nun, Montrö konusunda yüksek lisans, deniz hukuku konusunda doktora yapmış bir otorite olduğunu anlatıp, “Emekli Büyükelçilerin açıklamasında aynı ifadeler olduğu için duyuruya imza koymuştur. dedi.

Sanıklardan Taner Akkaya’nın avukatı İhsan Serdar Toptan da, müvekkilinin en az süreyle amirallik yapan birisi olduğunu, amiralliğe terfi ettikten 9 ay sonra kendi isteğiyle emekliye ayrıldığını, son 5 yıldır devre arkadaşlarıyla bile görüşmediğini söyledi.

Beyanların tamamlanmasının ardından Savcı, son iki günde savunmalarını yapan sanıkların yurtdışı yasağının kaldırılması yönünde mütalaa verdi.

Mahkeme de sözkonusu sanıkların yurtdışı yasağı adli kontrol tedbirinin kaldırılması kararıyla duruşmayı 27 Haziran’a erteledi.

Müyesser YILDIZ
30 Mart 2022

Kategori:Uncategorized