Salı gününden beri Polis Akademisi mezuniyet töreninde, AKP’nin seçim şarkısının seslendirilmesini konuşuyoruz.
Saray’da, Erdoğan’ın huzurunda düzenlenen töreni baştan sona izledim. Hemen hemen tüm Devlet ricali oradaydı.
İstiklâl Marşı’mızı takiben Polis Bandosu eşliğinde önce bir kadın jandarma astsubay çavuşumuz Kerkük Zindanı, bir polisimiz de Esat Kabaklı’nın “Bil Oğlum” türküsünü söyledi.
Bunu, yine o polis ve jandarmamızın, büyük bir coşkuyla AKP’nin seçim şarkısını dillendirmesi izledi.
Müzik dinletisinin ardından Polis Akademisi’ndeki eğitim süreci anlatıldı. Dönem birincisi konuştu ve konuşmasında Atatürk’ü andı.
Misafir öğrenciler adına yapılan konuşmayı müteakip Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çolak kürsüye geldi. Çolak, dönem birincisinin aksine sadece, “bu toprakları bize vatan kılan şehit ve gazileri” yad etti. Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş da öyle.
Bürokratlardan sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, son olarak da Erdoğan konuştu.
Devamında, Erdoğan dereceye giren yeni komiser yardımcılarına diplomalarını verdi. Soylu, Mehmet Aktaş ve Yılmaz Çolak, Erdoğan’a bir kılıç takdim etti. Katar, Tel Abyad, Afrin ve Macaristan’daki polis gücünün başındaki isimlerle bağlantı kuran Erdoğan, çalışmaları hakkında onlardan bilgi aldı.
Tören, Ankara Müftüsü’nün “göreve uğurlama” duasıyla bitti. Müftü de, “ezan”, “bayrak” dedi; ama Atatürk’ün adını anmadı.
Polis Marşı’na Ne Oldu?
Devlet’in bir okulunun mezuniyet töreninde, Devlet’in polisi ile jandarmasının bir siyasi partinin şarkısını seslendirmesi, haliyle haklı tepkilere yol açtı.
Ben de bir başka ayrıntıya dikkat çekmek istiyorum. Bir vakitler polislerin mezuniyet törenlerinde Polis Marşı okunurdu. Sözleri şöyleydi:
Yurtta sulh cihanda sulh, amacımız her işte
Türk öğün, çalış, güven bekleyenin var işte
Hudutta Ordu bekler, dahilde biz bekleriz
Biz kanunun, rejimin timsali polisleriz
Halkın hizmetindedir bizim bütün varlığımız
Doğrulukla incelik ayrılmaz şiarımız
Hudutta Ordu bekler, dahilde biz bekleriz
Biz kanunun, rejimin timsali polisleriz
Baş başa yaşar bizde, mesuliyet ve şeref
Emri yapmak; vatana hizmet etmek tek hedef
Hudutta ordu bekler, dahilde biz bekleriz
Biz kanunun rejimin timsali polisleriz
“Türk” mü Rahatsız Etmişti?
İlk kez Polis Akademisi’nde düzenlenen “Kürt çalıştayı” ile başlayan “açılım-saçılım” sürecinin tam gaz devam ettiği 2010 yılından şunu hatırlıyorum:
Emniyet Genel Müdürlüğü durup dururken işte bu Polis Marşı’nın sözlerini değiştirme kararı aldı. Yeni polis marşı için güfte (şiir) yarışmasının duyurusu, EGM internet sitesinden duyuruldu. Değişiklik arayışının gerekçesi de şöyle açıklandı:
“Yurdumuzda yaşayan vatandaşlarımızın ve yabancı uyruklu kişilerin huzurlu ve güvenli bir şekilde yaşamlarını sürdürebilmeleri için günün 24 saati aralıksız görev yapan Emniyet Teşkilâtı mensubu polislerin, Anayasa ve kanunlara bağlı kalarak, Atatürk İlke ve İnkılapları doğrultusunda, insan haklarına saygılı, din, dil, ırk ayrımı yapmadan herkese eşit davranan, haklarını ve hukuklarını korumak için fedakârane çalışan emniyet Teşkilatı ve personelinin daha iyi tanıtılması için çoşku verecek yürüyüş temposuna uygun Polis Marşı yazılmasıdır”
En az 4, en fazla 5 dörtlük olacak ve 20 mısrayı geçmeyecek eserlerde, “Atatürkçülük, toplumla bütünleşme, kahramanlık, insan haklarına saygınlık, emniyet güvenlik, fedakarlık, etkin hizmet, hukuk, eşitlik, hakkaniyet, merhamet, çağdaşlık, dürüstlük, güler yüzlülük, düşünce, aksiyon, etik ve estetik” gibi kavramların yer alması istendi.
Katılım için ise 5 Nisan – 2 Temmuz 2010 tarihleri öngörülüp, 1-30 Eylül arasında yapılacak değerlendirme sonucunda; birinciye 15 bin, ikinciye 10 bin, üçüncüye 5 bin, ayrıca 7 esere bin TL mansiyon ödülü verileceği de bildirildi.
EGM’nin bu açıklamalarına karşın, o günlerin “açılım” ikliminde, sözkonusu değişiklik arayışında Marş’taki “Türk öğün, çalış, güven” ve “Hudutta ordu bekler” dizelerinin etkili olduğu yorumları yapıldı.
Sonuç:
Yeni marştan ses soluk çıkmadı.
Mevcut marşın okunmasına devam ediliyor mu, bunu bilmiyorum; ama artık Polis Akademisi’nin internet sitesinde yok.
Eğer okunuyor olsaydı en azından Salı günkü o törende seslendirilirdi, değil mi?
Sözler ve İcraatlar
Erdoğan’ın bu törendeki konuşmasından bazı bölümleri aktaralım.
Kılıçdaroğlu’nun, uyuşturucuyla ilgili iddialarına, “Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanının güvenlik güçlerimize dün attığı bu iftirayı cevaplandırmayı Cumhurbaşkanı olarak sorumluluğumun bir gereği gördüğüm için değinmek mecburiyetinde kalıyorum.” sözleriyle karşılık verdi.
“Dijtal terör” konusunda; “Türkiye, dünyada en fazla dezenformasyona maruz kalan ülkedir. FETÖ’den bölücü terör örgütüne, Türkiye düşmanı pek çok karanlık odak, bu mecraları ülkemizi karıştırmak, insanımızı birbirine kışkırtmak, sosyal kaos oluşturmak için istismar etmektedir.” dedi.
Gençlerimize 2053 vizyonunu güvenle inşa edecekleri bir Türkiye bırakmak için daha çok çalışacaklarını, bunun görevleri olduğunu vurgularken de polislere şöyle seslendi:
“Ama unutmayın, siz burada önemli bir görevi üstleniyorsunuz ve vesayet güçlerine en ufak bir fırsat vermeyeceksiniz.”
Bir yanda; “Cumhurbaşkanlığı sorumluluğu” sözü, “kaos” uyarısı; polise, “vesayet güçlerine fırsat vermeme” görevi…
Öte yanda; törende AKP’nin şarkısının söylettirilmesi… Devlet’in kurumları olan Jandarma Genel Komutanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü’nün, ana muhalefet partisi liderine “iftiracı” deyip onun hakkında suç duyurusunda bulunması…
Bizatihi bunlar, devleti bir partinin “vesayeti” altına alma ve -tartışmalardan da görüldüğü üzere- sosyal kaosa yol açma değil midir?!
Her neyse!..
AKP Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, Polis Bandosu’nun o şarkıyı çaldığını görmediğini ve duymadığını söyledi.
Acaba biz de görmemiş ve duymamış gibi mi yapsak?!
Müyesser YILDIZ
4 Kasım 2022