İçeriğe geç

Millet “Er” Değil “Paşa” Olarak Uğurladı!..

Önceki gün Sincan Cezaevi’nde hayatını kaybeden emekli Koramiral Vural Avar’ı bugün Kocatepe Camii’nde son yolculuğuna uğurlarken geçmişteki iki cenaze törenini hatırladım.

İlki; Darbe yapacaklardı.” iddiasıyla kurgulanan Balyoz kumpasında hapisteyken beyin kanaması geçiren Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp’in 2 Mayıs 2014’teki cenazesiydi.

Onu da Kocatepe’den uğurlamıştık. Cezası kesilmiş, Yargıtay kararı onamış; ama Özenalp henüz TSK’den ihraç edilmemiş, rütbeleri geri alınmamıştı. Haliyle askeri tören düzenlendi. Ancak halk, Atatürk’ün askerlerine kurulan kumpaslara sessiz kaldığı için TSK’ya öfkeliydi. Bu öfkenin cenaze törenine de yansıyacağı belliydi. Buna rağmen dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu, olası tepkileri göze alarak Kocatepe’ye geldi. Ve yuhalandığı halde naaşın başından kıpırdamadı. Özenalp, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz.” sloganları ve alkışlar eşliğinde son yolculuğuna uğurlandı.

İkincisi ise; bu ülkede darbenin en âlâsı ve kanlısını yapan 12 Eylül’ün başı Kenan Evren’in 12 Mayıs 2015’teki cenaze töreniydi. Evren ve arkadaşları darbeden önce ağırlaştırılmış müebbet, sonra müebbet hapis cezasına çarptırılmış, rütbelerinin sökülmesi kararlaştırılmıştı. Evren, dosya Yargıtay aşamasındayken hayatını kaybedince davanın düşürülmesine karar verildi. Geçtiğimiz Mayıs’ta da verilen o hükümler tümüyle ortadan kaldırıldı.

Evren’in durumu bu iken; vefat ettiğinde önce Genelkurmay’da, ardından Ahmet Hamdi Akseki Camii’nde askeri tören düzenlendi. Törene dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel rahatsızlığı sebebiyle katılamazken, onu Kara Kuvvetleri Komutanı, şimdinin Savunma Bakanı Hulusi Akar temsil etti. Diğer Kuvvet Komutanları da tam kadro törendeydi.

Peki Vural Avar niye müebbet hapis cezasına çarpıtırıldı, rütbeleri söküldü ve de cezaevinde son nefesini verdi? 28 Şubat 1997’de hükümete darbe yaptığı” için!..

A’dan Z’ye bir “FETÖ” kurgusu olan, AKP’nin de kin ve intikam adına sahiplendiği bu davada ne gibi haksızlık ve hukuksuzluklar yaşandığını, nasıl sahte delillerle yargılama yapıldığını tekrarlamayıp şunların altını çizeceğim:

Eğer hayatını kaybetmese, 28 Şubat davasının 1 numaralı sanığı olan dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı da şimdi hapiste olacaktı. Malûm, 15 Temmuz darbe teşebbüsünde dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın, Özel Kalemi başta olmak üzere tüm yakın kadrosu tutuklanıp ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Sorum şu: 28 Şubat döneminde merhum Karadayı’nın Özel Kalem Müdürü kimdi, bu davada ona neden hiçbir şey sorulmadı?

Gasilhanede Son Görüş

28 Şubat davasına ilişkin yazacak çok şeyim, soracak çok sorum var; ama eşiyle birlikte ömürlerini TSK’ya verip bu uğurda çocuk sahibi dahi olmayan 85 yaşındaki Vural Avar Paşa’nın cenaze törenini anlatayım.

Emekli Albay Tuna Avar her Perşembe Sincan’a eşini ziyarete gidiyordu. Önceki hafta rahatsızlandığı, geçen hafta ise kaybetmek üzere olduğu gözlerini ameliyat ettirmek için il dışına çıktığından Sincan’a gidemedi. Önceki gün de acı haberi alınca bugün görüşe Sincan’a değil, Karşıyaka Mezarlığı gasilhanesine gitti. Son görüşüydü. Öperek vedalaştı!..

Niye Kocatepe?

Aslında cenaze töreni dün Karşıyaka’da yapılacaktı. O yüzden naaşı oraya götürülmüştü. Ancak birileri MSB ile TSK komuta kademesinin katılma ihtimali olduğundan törenin Kocatepe’ye alınmasını isteyince hem günü hem de yeri değiştirildi. Özellikle gün değişikliğine eşi Tuna Avar da, “Son görüşümüzü yine Perşembe yapmış oluruz.” diyerek onay verdi.

İktidarın can suyu” olmuş bir dava… Haksız ve hukuksuz bir yargılama sonucunda rütbeler sökülmüş… Bunlar bir yana; bir başsağlığı için halen TSK’nın emekli subayı olan eşi Tuna Avar’ı arayan tek bir yetkili olmamış… Cenaze törenine geleceklerdi, öyle mi?

Gelmediler de!..

Geçtim gelmelerini; cenaze töreninde kulak misafiri oldum, yakalara takılmak üzere fotoğrafının hazırlanması için birileri kendince malûm makamları aramış, dönüş bile olmamış!..

Evet; sonuçta ne yazık ki, Vural Avar şeklen “Er”, ama gönülden “Paşa” olarak uğurlandı.

TSK’ya kurulan kumpaslara isyan ederek Genelkurmay Başkanlığı’ndan ayrılan emekli Orgeneral Işık Koşaner, iki eski Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal ve Ergin Celasin başta olmak üzere yüzlerce silah arkadaşı, bir o kadar da vatandaş geldi.

Yakınları naaşına Türk Bayrağını ve Fenerbahçe flamasını koydu.

Hepsi, hepimiz naaşının başında askeri tören gibi, sırayla nöbet tuttuk.

Unutmayayım; 28 Şubat’a ilişkin ifadeleri sebebiyle bu acıyı yaşayanların tepki gösterdiği Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’sinden kalabalık bir heyet de törene katıldı. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Halkın Kurtuluşu Partisi ve Sosyalist Cumhuriyet Partisi yetkilileri ile Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da Kocatepe’deydi.

İyi ki yeri değiştirttiler de tören Kocatepe’de oldu. Tahminlerin üzerinde katılım gerçekleşti. Oradaki ruh, aynen merhum Murat Özenalp’in cenaze törenindeki gibiydi.

Cenaze namazı kılınıp helallik istendiğinde, öyle can-ı gönülden ve güçlü bir şekilde helallik verildi ki!..

Vural Paşa’ya helallik verildi; ama beraberinde, “Allah onlara çektirenleri kahretsin” denildi!..

Kocatepe’den Karşıyaka’ya ise dakikalarca alkışlar ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz.” sloganları eşliğinde uğurlandı.

Tayyareciler Asla Ölmez”

Vural Paşa Karşıyaka’da, annesi merhum Ferizun Avar’ın hemen yanında, babası İsmail H. Avar’ın mezarına defnedildi.

Naaşı, cenaze aracından mezara kadar, iki eski Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal ve Ergin Celasun başta olmak üzere sadece Paşalar taşıdı.

Defin tamamlandıktan sonra ilk konuşan, adalet şehidi Yarbay Ali Tatar’ın ağabeyi, KUMPASDER Başkanı Ahmet Tatar oldu. Tatar, “Rütbeleri alınmış bir askeri uğurluyoruz. Ama bütün rütbelerin asıl sahibi bu millettir ve millet o rütbeleri parlatarak Paşamızın omuzlarına yeniden takmıştır.” açıklamasını yaptı.

Hapishane arkadaşlarından emekli Albay Alican Türk, Vural Avar’ın cellatlarından daha fazla yaşayacağını vurgulayıp hapisteki diğer 10 komutanın da aynı sıkıntılar içinde olduğunu hatırlatırken, emekli Tuğgeneral Abdullah Kılıçarslan, “Vural Paşa, o zalimlere hakkını helâl etmedi. Kahrolsun zalimler.” diye konuştu.

Vural Avar’ın kız kardeşi, onun gerçekten çok özel birisi olduğunu, kaybından çok bu şekilde ölmesine üzüldüklerini ifade etti.

Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, insanların rütbesiyle değil itibarlarıyla yaşadığını kaydedip Vural Avar Paşa’nın da bugün en büyük rütbeyi aldığını bildirdi.

Gazeteci-Yazar Barış Terkoğlu şunları söyledi:

Bizim onda hakkımız yok; ama onun bizde hakkı çok. Yaşadığımız bu vatana çok emeği geçti. Üzgün değil, öfkeliyim. Bu bir cinayettir. Hepimizin tanıklık ettiği bir cinayet işlendi. Ama söz veriyorum, bu cinayetin hesabını soracağız.”

Kendisi de 28 Şubat davasında yargılanan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Ergin Celasin ise Vural Avar’ın pırıl pırıl bir insan ve asker olduğunu belirtip, “Tayyareciler asla ölmez. Uzayın sonsuz derinliklerinde göreve devam ediyorlar.” dedi.

Eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Abidin Ünal da, Avar Ailesi’nin TSK’da örnek bir aile olduğunu ve havacılığa büyük emek verdiklerini anlatıp Vural Avar’ın haksızlık ve hukuksuzluk içinde ölmesinin vicdanları sızlattığının altını çizdikten sonra, “Elbet hesabı bir gün ortaya dökülecektir. Onun sonsuz bir devriye uçuşunda olduğunu düşünüyorum.”

Son sözü, mezar başında “Ah yavrum, yavrum; ben seni buraya bırakıp da mı gideceğim?” diyerek gözyaşı döken eşi Tuna Avar’a bırakayım. Hepimizden şunu istedi:

Onu unutturmayın… Bu cinayetin hesabını sorun!..”

Türk Milleti Mustafa Kemal’in bir askerini daha kaybetti. Mekânı cennet olsun.

Müyesser YILDIZ
22 Aralık 2022

Kategori:Uncategorized