Ergenekon kumpasının kritik hakimlerinden Hüsnü Çalmuk, yargılamalar sırasında duruşmayı izlemeye gelen milletvekillerinin seyirci bölümünden atlayarak sanıkları alıp götürmesi endişesine kapıldıklarını söyledi. Çalmuk, sözde İrticayla Mücadele Eylem Planı ve İnternet Andıcı için de “Hükümete çökmeye çalışan cuntanın belgeleriydi.” dedi.
Ergenekon kumpası davasında görev alan dönemin hakim ve savcıları hakkında “görevi kötüye kullanma, hürriyeti tahdit, suç uydurma, evrakta sahtecilik” suçlamalarıyla ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nde görülen davaya bugün devam edildi.
Esas hakkında mütalaaya karşı dün başladığı savunmasını sürdüren eski hakim Hüsnü Çalmuk, milletvekillerinin duruşmaları izlemesini engellediği yönündeki suçlamaya cevap vermeden önce heyete, bilgisayarından o duruşma görüntülerini izletti. Ardından da şunları anlattı:
“Burası bir düğün salonu değil, duruşma salonu. Milletvekili seçilen sanık Mustafa Balbay çıkıyor, adeta miting yapar gibi konuşuyor. Biz de çıkarılmasını istiyoruz; ama kimse kimseyi takmıyor, mahkemenin saygınlığına gölge düşüyor. Yarım saat bir şey yapamamanın ıstırabını yaşadık. Seyirciler heyeti yuhaladı, ağza alınmayacak sözler etti. İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal geliyor, güvenlik görevlilerine müdahalede bulunuyor. Hayır onları engellemedik, duruşmaya ara verdik. Ara kararı açıklarken de kapı aralığından izlediler. Görüntüler yalan söylemez. Bunların devamına izin versek, T.C. mahkemesi gibi değil de başka bir yerin mahkemesi olurdu. Biz T.C. mahkemesinin korunmasına önem verdik. Mahkemenin saygınlığının korunması nasıl suç sayılabilir? Seyirci bölümünden atlasalar, ‘Bizim dokunulmazlığımız var, kimse dokunamaz, bizi tutuklayamazsınız.’ deyip sanıkları alıp götürseler ne olur diye düşündük. Bu da yargıya darbe girişimiydi. Nitekim dosyadaki belgelerde, kalpakları takıp 10 bin kişiyle Meclis’i basmadan söz ediliyordu. Biz bunu kararda değerlendirmedik, ama böyle bir şey de vardı.”
“Polisin Öyle Çalışması Amerikan Filmlerinde Olur”
Mahkeme Başkanı’nın, “Atmosferi anladık. Sonuç?” uyarısından sonra bu suçlamadan beraatını talep eden Çalmuk, davanın katılanlarından Gazi Üsteğmen Serdar Öztürk’ün bürosunda bulunan sözde İrticayla Mücadele Eylem Planı’nın nüshası üzerindeki parmak izlerinin araştırılmamasına ilişkin olarak da şöyle konuştu:
“İddialar Serdar Öztürk’ün hayal dünyasında yazdığı şeyler. ‘Bunu polis koydu.’ diye hayallerinin araştırılmasını istedi. Varsayalım polisin parmak izi çıktı. Bizim yargılamamıza etkisi ne? Polis ne diye eline almış olabilir? Sanıyorlar ki polisler ellerinde eldiven, başlarında bone, üstlerinde cepsiz önlükle çalışıyor. O sadece Amerikan filmlerinde oluyor. Belgede başkasının parmak izi çıkınca Serdar Öztürk masum mu olacak? Onun hayal dünyasındaki cümleler nasıl suçlama konusu yapılabilir? Bu vatandaş malulen emekli olmuş. TSK’ya dönme ihtimali yok. Biz bunun tasfiyesini neden hedefleyelim?”
Hüsnü Çalmuk, Dursun Çiçek’e ait olduğu öne sürülen sözde İrticayla Mücadele Eylem Planı için yeniden rapor alınmaması ve Çiçek lehine delillerin toplanmaması suçlamasına karşılık da şunları söyledi:
“Adli Tıp Kurumu’ndan rapor aldık. Ama onlar bizim değil kendilerinin aldığı raporlara itibar edilmesini istedi. ‘Dursun Çiçek lehine çıkana kadar rapor almaya devam edin.’ deniyorsa, kusura bakmayın, istifa dilekçesini yazar ayrılırım. İmza bir makinayla atılmış. Bu, Türk Ticaret Kanunu’nu patlatacak bir iddiadır. Dursun Çiçek’in bunu yaptığını tespit eden cunta, Genelkurmay bilgisayarından belgeyi silmiştir. Çiçek’in yaptığından eminler ki silmişler. Bu belgenin aslını gönderen ve Genelkurmay’da çalışan ‘ihbarcı subay’ denileni yıllarca ararsanız bu yargılama bitmez. İnternet Andıcı meselesi var. Gerçekten bunlar hükümete çökmeye çalışan cunta elemanlarıdır. Bunlar da onların belgeleridir.”
Çalmuk’un savunması bugünkü celsede de bitmeyince duruşma Çarşamba gününe ertelendi.
Müyesser YILDIZ
14 Mart 2024
12punto link: https://12punto.com.tr/adalet-hukuk/chp-milletvekilleri-ergenekon-saniklarini-kacirabilirmis-26926