Bu ay başında Mavi Vatan 2019 Tatbikatı’nı gerçekleştirdik. Medyamızın bir bölümünün, “Yunanistan’a mesaj” olarak yorumladığı tatbikatın Ege bölümü açık sular yerine İzmir Körfezi içindeki bölgede gerçekleşti. Askeri yetkililerimiz bu durumla ilgili olarak, “Bizim kimseye mesaj vermek gibi bir amacımız yok. Komşularımızın kendilerine yönelik tehdit hissetmesine de gerek yok. Amacımız sadece birliklerimizin harekâta hazırlık seviyesini ölçmek, birliklerimizin eğitimlerini tatbik etmek. Tatbikatın icra edileceği yer bize bu doğrultuda bildirildi. Türkiye, bölgesinde güven ve barışın tesisi için çalışıyor” değerlendirmesini yaptı.
Tatbikatı Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve Kuvvet Komutanlarıyla birlikte uçaktan takip eden Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da, “Tatbikat tamamen jenerik bir senaryo ve jenerik bir coğrafyada icra edilmektedir. Burada bizim yaptığımız çalışmalar, sadece milli faaliyetlerimizin icrası için değil, aynı zamanda NATO çerçevesinde verilecek görevleri de en iyi şekilde yerine getirebilmek için de yapılan bir eğitimdir, tatbikattır” dedikten sonra Yunanistan’la ilişkiler konusunda şu açıklamaları yaptı:
“İyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde, uluslararası hukuka uygun şekilde, güven ve güven artırıcı önlemleri de her geçen gün geliştirmek, çalışmak suretiyle komşumuz Yunanistan ile ikili ilişkilerimizin çok daha iyi düzeye gelmesi için gayret gösteriyoruz. Mevkidaşımızla yaptığımız görüşmeler çerçevesinde karşılıklı heyetlerin gidiş gelişiyle çeşitli çalışmaları, görüşmeleri yaparak, mevcut ilişkilerimizin daha iyi bir seviyeye gelmesi için çalışıyoruz.”
Tatbikattan ve Akar’ın bu sözlerinden 20 gün sonra, 25 Mart’ta Yunanistan Başbakanı Çipras, Osmanlı’ya isyanla kazandıkları bağımsızlık gününü kutlamak için işgâl ettikleri adalarımızdan birisi olan Eşek Adası’na gitti. Ardından da kendisini taşıyan helikopterin, Türk savaş uçaklarınca taciz edildiğini söyledi.
Mahalli seçimlere “beka” mücadelesiyle giden Erdoğan ve iktidardan ne beklenir; “Eyy Bay Çipras, bir Türk adasına böyle elini kolunu sallayarak gidemezsin. Evet, savaş uçaklarımız gereğini yaptı” demesi, değil mi?
Ne gezer!..
Siyasilerden ses çıkmadı… Güvenlik kaynakları, Ege’de Türk jetlerinin herhangi bir taciz olayına karışmadığını, uçakların mutat görevlerini yaptığını bildirdi…
Sen böyle alttan alırsan, ne olur; Yunanistan da Atina Büyükelçimiz Burak Özügergin’i Dışişleri Bakanlığı’na çağırıp, protesto notası verir!..
-ABD’nin Ege Savaşı Senaryosu-
Bunları niye mi hatırlattık?
İktidar medyası Yeni Şafak’ta bugün yayınlanan bir haberden dolayı.
“6. Filo Türkiye’ye saldıracak” başlıklı haberde, Amerikan Denizcilik Enstitüsü’nün geçen yıl yayınladığı bir kitapta yer alan “Ege savaşı” başlıklı bölümdeki senaryoya göre, Türkiye ve ABD Ege’de savaştırılırken, 6. Filo da Türk Donanmasına saldırıyormuş.
ABD emperyalizminin Türkiye’ye ilişkin önce senaryolar yazdığı, sonra da uyguladığı malûm.
O yüzden Yeni Şafak’ın ortaya çıkardığı bu senaryoyu basit bir think-thank çalışması olarak değerlendirmek mümkün değil.
Amerikan Denizcilik Enstitüsü’nün başında, TSK’ya özellikle de Deniz Kuvvetlerimize balyozun indirildiği 2009-2013 yılları arasında NATO Karargâhı’nda görev yapmış, Irak, Libya ve son olarak Suriye operasyonlarını yönetmiş olan ABD’nin eski NATO Avrupa Müttefik Kuvvetleri Yüksek Komutanı emekli Oramiral James Stavridis’in bulunması, dahası sözkonusu kitabın önsözünü bizzat ABD Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral John M. Richordson’un yazması çok şey anlatmıyor mu?
Sormamız gereken şu; Siyasi ve askeri yetkililerimiz, bu senaryodan haberdar oldu mu? Olduysa ne yaptı? Yoksa onlar da bizim gibi Yeni Şafak’tan mı öğrendi?
-6. Filo Komutanı Ne Zaman Ankara’daydı?-
“6. Filo” deyince aklımıza ne geliyor?
1968 yılında Deniz Gezmiş ve arkadaşları tarafından İstanbul Dolmabahçe’de denize dökülmeleri!..
Tesadüf bu ya, Mavi Vatan-2019 Tatbikatını gerçekleştirdiğimiz günlerde 6. Filo, Türkiye programı düzenledi. Bu program kapsamında Filo Komutanı Koramiral Lisa Franchetti ve beraberindeki heyet Ankara’ya gelip, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nı da ziyaret etti.
Şayet yetkililerimizin, “Ege savaşı” senaryosu ve bu senaryoda 6. Filo’ya biçilen rolden haberi vardıysa, herhalde gereğini yapmışlardır!..
-Yunanistan Kimden Cesaret Alıyor?-
ABD’nin bu senaryosunu ciddiye almamız gerekiyor. Neden mi?
Bilindiği gibi, geçen Kasım’da Yunanistan, Ege’deki karasularını 12 mile çıkaracağını açıkladı. Önce bunun Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile yapılacağı bildirildi. Ardından Çipras, Meclis kararıyla olacağını söyledi, yani bir oldu bittiyi daha biraz öteledi.
Ankara ise Meclis’in 1995’te aldığı, “6 milin ötesine çıkarılmasını savaş sebebi (casus belli) sayarız” kararını hatırlatmakla yetinip, “Ege, Türkiye ile Yunanistan arasında dostluk ve işbirliği denizi haline gelmelidir” türküsünü söylemeye devam etti.
Yunanistan’ın cüretinin kaynağı malûm; ABD, AB, İsrail başta olmak üzere tüm Türkiye düşmanlarının tam desteği!..
Trump’ın bir kararnameyle, Golan Tepelerini İsrail’e vermesinin ardından 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı Cahit Armağan Dilek iki gün önce Yeniçağ Gazetesi’ndeki köşesinde, “Trump adalarımızda Yunan egemenliğini tanır mı?” başlıklı bir yazı kaleme aldı ve şunları sordu:
“Bu ABD’nin ve Başkanının, Ege’de Yunan işgalindeki Türk adları üzerinde Yunan egemenliğini, Doğu Akdeniz’deki tek taraflı oluşturulan Yunan-Rum MEB sahalarını tanıdım kararnamesi yayımlamayacağının garantisi var mı? Hukuk tanımaz ABD ve Trump’la işin buraya doğru gidebileciğinin emarelerini görmüyor musunuz?”
Trump, henüz Ege ve Doğu Akdeniz için bir kararname yayınlamadı, ama CIA, Ege’yi çoktan Yunanistan’a vermişe benziyor.
Nasıl mı?
CIA’nın dünyadaki ülkeler hakkında toplanan bilgileri almanak tarzında yayınladığı The World Factbook adlı bir kitabı var. The World Factbook, CIA’nın internet sitesinde de yer alıyor ve zaman zaman güncelleniyor.
Ne zamandır böyle bilinmiyor, ama Yunanistan sayfasına bakıldığında;
Yunanistan’ın 12 mil iddiasının esas alındığı, keza Yunanistan’ın bu konuda kendisine dayanak yaptığı BM Deniz Sözleşmesi’ne atıfta bulunulduğu görülüyor.
Uluslararası sorunlar başlığı altında da Yunanistan ve Türkiye’nin, Ege Denizi’ndeki karmaşık deniz, hava, bölge ve sınır anlaşmazlıklarını çözmek için görüşmelere devam ettiği belirtiliyor.
Ez cümle; Her gün içeride birilerini “Terörist, hain” ilân edenler, keşke gerçekten “Bekamızı” ilgilendiren şu gelişmelerle de biraz ilgilenip, muhataplarına hadlerini bildirse!..
Müyesser YILDIZ
29 Mart 2019
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/ciaya-gore-ege-denizi-kimin-29031942.html