Bugün 24 Nisan. Emperyalistlerin, Türk Milleti karşıtlığında kullandığı en acımasız iftiranın günü.
2001 yılında “Soykırım” iftirasını tanımış olan Fransa’nın Cumhurbaşkanı Macron 6 Şubat’ta da 24 Nisan’ı “Ermeni soykırımını anma günü” ilân edeceğini duyurdu ve geçen hafta dediğini yaptı.
Macron’un 6 Şubat’taki duyurusuna KKTC’den bile tepki geldi, ama Türkiye’den ses çıkmadı.
KKTC İnsan Hakları Derneği ve Bağımsızlık Konseyi Başkanı Hasan Işık, Macron’un 24 Nisan’ı, sözde “Ermeni soykırımını” anma günü ilân etmesinin, Haçlı zihniyetinin bir sonucu olduğunu belirtip, Macron’u, “İnsan hakları kapsamında istenmeyen şahıs ve devlet adamı” olarak niteledi. Ayrıca, “Tüm Fransız mallarına ve ürünlerine süresiz boykot uygulanması ve kullanımlarında Fransız menşeli araç, gereç, mal bulunduranların bunları ellerinden çıkarmaları” çağrısında bulundu.
Türkiye’den ne zaman mı ses çıktı?
Macron, iftira kararnamesini imzaladıktan sonra. Tepkilerin mahiyeti mi; “Şiddetli kınama” demeçleri oldu.
Eskiden Büyükelçimiz Ankara’ya çağrılır, boykot kararları falan alınırdı. Artık ne kadar kanıksandı ve olağanlaştıysa, bunlara bile gerek duyulmuyor!..
-Bolviya’nın Kararını Bilmiyor muyduk?-
Şuraya geleceğim;
15 gün önce Erdoğan’ın, Güney Amerika’dan bir konuğu vardı. O konuk, 10 milyon nüfuslu Bolivya’nın Devlet Başkanı Juan Evo Morales Ayma’ydı.
Ziyaret “tarihi” olarak nitelendirildi, çünkü Bolivya’dan Türkiye’ye devlet başkanı düzeyinde yapılan ilk ziyaretti.
Başbaşa ve heyetler arası görüşmelerin ardından iki lider ortak basın toplantısı düzenledi.
Bu tarihi ziyaretin iki ülke arasında yeni bir köşe taşı olacağına inandığını belirten Erdoğan, “Bolivya’nın Filistin davasına özellikle de Kudüs’ün statüsü ve Filistinli sivillerin korunmasına yönelik verdiği desteğe teşekkür ediyorum. Golan Tepeleri ile alakalı yaklaşımını da takdirle izliyoruz” dedi… Venezuella ve BM Güvenlik Konseyi’nde kapsamlı reform meselelerini ele aldıklarını söyledi… Ticaret hacminin son 2 yılda 113 milyon dolara ulaştığın, ancak bunun ilk etapta 500 milyon dolara ulaşmasını hedeflediklerini vurguladı… İlk iade ziyaretinde, geniş bir iş adamları ekibiyle Bolivya’ya gitmeyi planladığını açıkladı…
Morales’e gelince; Bolivya’da Türk dizilerinin ve Türk Hava Yolları’nın (THY) çok meşhur olduğunu bildirdi… İki ülke arasında daha fazla dostluk kurmanın önemli olduğunu dile getirip, “Bunu başarabileceğimize inanıyorum, çünkü aynı düşünceleri paylaşıyoruz. Dile getirdiğimiz ilkeleri, ideolojileri destekliyorum. Gerçekten sizi de dinledikten, tanıdıktan sonra Türkiye’nin bir hayranı olduğumu söylemek istiyorum” diye konuştu.
Türkiye’nin geçen yıl Bolivya’da Büyükelçilik açtığını, Bolivya’nın ise henüz Ankara’da temsilciliğinin bulunmadığını belirtip, devam edelim.
Juan Evo Morales Ayma, 2006 yılından beri Bolivya Devlet ve Hükümet Başkanı.
Ve maalesef onun döneminde, 2014 yılında Bolivya Meclisi hem de Dışişleri Bakanlığı’nın onayıyla “Ermeni soykırım” iftirasını tanıdı.
Görüşmeler sırasında Ermeni halkının yanısıra “Kürt halkına” da tam destek verildi.
Hemen ertesi günü dönemin Ermenistan Dışişleri Bakanı Edward Nalbandian, “Osmanlı Türkiye’sinde işlenen Ermeni soykırımı tanıdığı için” Parlamento’nun yanısıra hükümete ve Bolivya halkına teşekkür edip, “100. yıl için önemli bir adım olduğunu” söyledi.
Diyeceğim şu;
Her konuda sırtımızdan hançerleyen Macron’a ve Fransa’ya, “Dost, müttefik” demekten vazgeçilmedi…
2016’da Alman Parlamentosu “Soykırım” iftirasını kabul ettiğinde, “Merak ediyorum, benim yüzüme nasıl bakacak?” denildikten sonra Merkel’le defalarca biraraya gelinmekte beis görülmedi…
Haliyle Bolviya Devlet Başkanı Morales Ayma’yla da görüşülebilir…
Ancak Filistin’den Golan’a, Venezuella’dan BM Güvenlik Konseyi’nin yapısına her şey konuşulurken, şu Parlamento kararını sormak hiç mi akıllara gelmedi?
Türkiye ve Türk Milleti açısından bu derece önemsiz bir konu muydu, yoksa ülkeyi yönetenlerin, Bolivya Parlamentosu’nun “Soykırım iftirasını” kabul ettiğinden haberi mi yoktu?
Bakınız bugün medyada bir haber var; Ermenistan Ulusal Bilim Akademisi’nin Doğu Çalışmaları Enstitüsü Direktörü Ruben Safrastyan, Esad ve Sisi’nin Türkiye karşıtı açıklamalarından hareketle, sözde “Ermeni soykırımının resmen tanınmasının İslâm alemine de taşınmaya başladığını” iddia etmiş.
Günlük, kuru demeçlerden ibaret “mücadele” verildikçe, işin oralara varmasına şaşılır mı?
Müyesser YILDIZ
24 Nisan 2019
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/ermeni-meselesinde-iste-bu-kadar-ciddiler-24041951.html