Başbakan Erdoğan dünkü grup toplantısında, İstanbul Vali ve Emniyet Müdürünün görevden alınmasını isteyen Taksim Platformuna söylemediğini bırakmadı. İşte o sözleri:
“Başbakan Yardımcımızla yaptıkları görüşmeden sonra dışarı çıkıp, adeta Yeniçeri’nin o isyancı grupları gibi ‘şu valiyi görevden alacaksın, şunu görevden alacaksın, bunu görevden alacaksın’ gibi ültimatom sallayanlar da vardı. Sen hangi iktidara konuşuyorsun ya? AK Parti iktidarıyla bunlar konuşulur mu? Bundan daha büyük haddini bilmemezlik olur mu? Önce haddini bileceksin ya. Sen kalkıp da yok bilmem ne platformuymuş, ne platformu olursan ol ya. Ayaklar ne zamandan beri baş olmaya başladı? Öyle şey olur mu? Milletin vermiş olduğu bir yetki var. Eğer milletimizin vermiş olduğu bu yetkiyi, bu iktidar kullanamaz duruma gelirse, o zaman zaten bittik demektir.”
Erdoğan, oldum olası sivil toplum örgütlerinden hazetmedi. Onun inanç ve anlayışına göre, “Gerçek sivil toplum kuruluşları dini tarikat ve cemaatler”di. O yüzden iktidarını,“dini tarikat ve cemaatlerle” paylaşmaktan hiç rahatsız olmadı. Gülen cemaatinin, “devlet içinde devlet haline gelmesi” hariç!..
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyken, 1996’da yapılan uluslararası HABİTAT toplantısı için hazırlanan raporda, “Dini grup ve cemaatlerin bölücü teşkilâtlar” olarak sunulduğunu öne sürüp, şunları söyler:
“Oysa gerçek sivil toplum kuruluşları dini tarikat ve cemaatlerdir. PKK gibi bir terör ve bölücü örgüt varken, raporda bu örgütten söz edilmemiş, bölücü teşkilâtlar olarak dini tarikatlar gösterilmiştir.”
Dikkat buyurun o zamanlar; “PKK gibi bir terör ve bölücü örgüt varken” diyormuş.
Özel temsilcisi Hakan Fidan’ın Oslo masasında PKK’lılara, “Alandaki valiler, emniyet müdürleri bu noktada gerçekten çok değerli insanlar. Yani şu anda sizi bilmiyorum spesifik olarak isim vererek, şikayet edebileceğiniz, şu adam düşmandır, bu adam şeydir…” şeklinde açık çek verdiği ortaya çıktı.
Geçen yıl Batman’da yapılan Nevruz kutlamalarında Ahmet Türk’le polis arasında arbede yaşandı. Türk, polisin kendisini yumrukladığını anlattı. İddiaları reddeden Batman Valisi Ahmet Turhan, “Kimin elinde görüntü varsa getirsin” dedi. Bunun üzerine Ahmet Türk, AKP iktidarına şu çağrıda bulundu:
“70 yaşında birinsanım. Böyle bir olay yaşanmazsa neden böyle bir ifade kullanayım ki? Derdim polisle değil. Bu olayda beni yalancı çıkarmaya çalışan vali ile sorunum var. Vali devletin değil halkın valisi ise ortaya çıkarsın. Olayın sağlıklı araştırılması için Hükümet, vali ve emniyet müdürünü görevden almalıdır.”
5 ay sonra Batman Valisi buradan alındı, Balıkesir Valiliği’ne atandı.
İçişleri eski Bakanı İdris Naim Şahin’in tam da “açılım” üzeri görevden nasıl alındığını hatırlıyor musunuz? BDP’li Pervin Buldan’ın sevinç dolu şu sözleri çok şeyi anlatıyordu:
“İdris Naim Şahin bu ülkenin başına gelebilecek en büyük felakettir, en büyük beladır, ondan kurtulduğumuz için de şükrediyoruz. Bir daha Allah İdris Naim Şahin’in yüzünü bize göstermesin… İçinde bulunduğumuz süreç önemli bir süreç. Bu barış sürecinde herkes rolünü oynamalıdır. Ve bu rol en fazla İçişleri Bakanı’na düşmektedir.”
Peki İdris Naim Şahin görevini yeni Bakan Muammer Güler’e devrederken acaba neden, “vatan sevdalısı” olduğunu vurgulayıp, Meclis’te,“Devletin varlığını ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini korumaya yemin ettiklerini” hatırlattı.
Neden, “O yemin Genel Kurul’da, kürsüde kalan bir yemin değildir ve olmamalıdır. Ama o yemini şeklen yapıp, bir değil iki ayağı yerden kesilerek o yemini yapmış olanlar var mıdır, yok mudur? Araştırmaya değer” dedi?
Ya da şu sözdeki mesaj neydi?
“Bölücü terörün siyasal ve sosyal uzantılarının söylemleri, bu devletin onurlu hükümetine, onun Sayın Başbakanına diz çöktürme densizliğine vardı…”
PKK’ya “valileri, emniyet müdürlerini değiştirme” garantisi verildi… Ahmet Türk’ün, “Vali görevden alınsın” isteği yerine getirildi… Bırakın valiyi, müdürü PKK açılımı uğruna bakan görevden alındı…
Yani “ayaklar baş edileli, iktidar biteli” çok oldu da farkında değiller!..
Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’e kucak dolusu sevgiler
Müyesser YILDIZ
26 Haziran 2013