15 Temmuz darbe teşebbüsü sırasında Özel Kuvvetler Komutanlığı karargâhında yaşananlarla ilgili davada Yargıtay’ın 13 sanık yönünden verdiği bozma kararının ardından yeniden yapılan yargılamada karar çıktı. Mahkeme, daha önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdiği 5 sanığı Yargıtay ilamına uyarak darbeye yardımdan cezalandırırken Yargıtay’ın, Ömer Halisdemir’i de şehit ettiği için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasını istediği 1 numaralı sanık eski kurmay albay Ümit Bak’la ilgili kararında direnip yine beraatine hükmetti.
Yargıtay’ın bozma ilamından sonra Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, geçtiğimiz Aralık’ta yapılan yeniden yargılamanın ilk celsesinde, önce darbe ve örgüt üyeliğinden cezalandırılanların dosyası ayrıldı.
Ardından Savcı, darbe dosyasındaki 7 sanık hakkında verdiği esas hakkındaki mütalaada Yargıtay ilamına uyularak Ümit Bak’ın Ömer Halisdemir’in şehadetinden de cezalandırılmasını, tutuksuz sanık Baki Ağyar’ın ise örgüt üyeliğinden değil darbeye yardımdan cezalandırılmasını ve hükümle birlikte tutuklanmasını talep etti.
“İşkence” Görüntülerini İzletti
Sincan Cezaevi Yerleşkesi içindeki duruşma salonunda görülen davanın bugünkü 4’üncü celsesinin başlangıcında, Savcı’nın mütalaasını tekrarlamasından sonra savunmalarını yapmayan sanık avukatlarının savunmalarına geçildi.
Bazı avukatlar ek süre talebinde bulunurken eski uzman çavuş Baki Ağyar’ın avukatı Bayram Ağyar, sanığın hem yeğeni hem damadı olduğunu, FETÖ’yle de darbeyle de bir ilgilerinin bulunmadığını belirterek, “Yargıtay ilamı hukuk ve yasaya aykırıdır. Dosyada herhangi bir delil olmadığı halde neye göre darbeye yardımdan söz edilmiştir? Müvekkilim darbe günü resmi nöbetçidir. Amirlerinin emir ve talimatlarıyla görev yapmıştır. Asıl darbeyi yapan ve yaptıranların yargılanmasını istiyorum.” dedi.
Sanıklardan Ali Kapucu’nun avukatı Ayten İzmirli ise Mahkeme heyetinin, bir önceki celsede sanıklardan Fatih Uysal’ın ÖKK’da gördüğü işkenceleri anlatmasından rahatsız olup sözünü kestiğini hatırlatarak buna ilişin görüntüleri izleteceğini söyledi. Ancak duruşma salonundaki sistemin çalışmadığı görülünce bir başka salona geçildi ve duruşmaya burada devam edildi.
Av. İzmirli, dava dosyasında da yer alan o görüntüleri izlettikten sonra şöyle konuştu:
“Gördünüz; işkence var mıymış, yok muymuş? Açıkça suç duyurusunda bulunuyoruz. OHAL kalktı, artık işlem yaparsınız diye düşünüyorum. Allah’tan işkencede zamanaşımı yok. Biz de sabırla zamanını bekliyoruz.”
Bunlara sebebiyet verenin dönemin Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı olduğunu tekrarlayan Av. İzmirli, savunmasının devamında şunları söyledi:
“Zekai Aksakallı orada, gidip, onları seviyor mu? Onlar senin askerlerin. Askerlerine sahip çıkamadıysan o koltukta niye oturdun? Komutanlara, en başta da Zekai Aksakallı’ya bakacaksınız. Herkesin her şeyden haber vardı. Biz salakların hiçbir şeyden haberi yoktu. Zekai Aksakallı’yı buraya getirmeden, çapraz sorgusu yapılmadan bu davayı bitiremezsiniz. Bu davanın 1 numaralı sanığı, hatta tek kişisi o olmalıydı. Dönemin Genelkurmay Başkanı başta olmak üzere kuvvet komutanları ve Özel Kuvvetler Komutanı en azından ihmali devranışla Anayasa’yı ihlâl suçu işlemiştir. Benim astsubay mı ihlâl etti? Kime emir verecek? Darbe yapma yeteneği var mı?”
Av. İzmirli, mütalaada tek bir delil bulunmadığını kaydederken de AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz’un, “Ben hukukçuyum, delil sunmak zorunda değilim.” sözüne atıfla, “Savcılarımızın da bu anlayışta olduğunu düşünüyorum. Savcı, sanıkların bilgi düzeyi, gördükleri eğitim, yaşları ve rütbelerinden söz ediyor. Koskoca generaller beraat etti. Benim müvekkilim ceza alacaksa ben o generallerin zeka seviyesinden kuşku duyarım. Şu mütalaayı kabul etmek mümkün değil. Sadece yazıklar olsun diyorum.” diye konuştu.
Davanın katılanlarından Milli Savunma Bakanlığı’nın avukatının, Yargıtay ilamına uyulup uyulmamasını Mahkeme’nin takdirine bırakıp sanıkların en üst sınırdan cezalandırılmasını istemesinin ardından sanık avukatlarının ek süre talebinin reddedildiğini bildiren Mahkeme Başkanı, sanıklara son sözlerini sordu. Sanıkların son sözleri şunlar oldu:
Ali Kapucu: Ceza verseniz dahi yine Yargıtay’dan dönecek. Semih Terzi’yi karşılamadığımı ispatladım. Değil eylemim, ihmalim bile yok. Edebimizi bozacağım demiyorum. Usul, edep içinde mücadele edeceğiz. 2 yıl sonra yeniden görüşeceğiz.
Faih Uysal: Zekai Aksakallı’nın emirlerine uyduğum için buradayım. O gece benimle beraber olanlar beraat aldılar, ben ağırlaştırılmış müebbet aldım. Çoluk çocuğumun yanına gitmek istiyorum. Aksi kanaatte iseniz, cezam ev hapsine çevrilsin.
Gökhan Mercan: 7 yıl boyunca hakkımda tek bir itirafçı veya iftiracı beyanı ortaya çıkmadı.
Murat Aydın: Derin bir deprem faciası yaşadık. Kan verelim dedik. Anladık ki, millet ve devlet bizi silmiş.
Ümit Burtaçoğlu: Hayırlısı olsun.
Ümit Bak: İlk yargılamada Ömer Halisdemir’in şehit edilmesiyle ilgili iddia makamı beraatımı istedi. Mahkeme de beraat kararı verdi. Yargıtay bunu bozdu. Şimdi aynı iddia makamı yeni delil, tanık, görüntü olmadığı halde cezalandırılmamı istiyor. Benim bir tane ağırlaştırılmış müebbet cezam var, iki olur; ama sizin alacağınız bu karar size ve hukuk sistemine bir vebal getirecek. Bir gün gelecek, bizim masum olduğumuz anlaşılacak ve buradan paşalar gibi çıkacağız. O gün bugün değil; ama çok yaklaştık, az kaldı. O günün gelmesini sabırla bekleyeceğim.
Baki Ağyar: 32 ay tutuklu kaldım. 2019’da tahliye edildim; kaçmadım, kaçmaya teşebbüs etmedim. Yargıtay’ın ilamının üzerinden 7 ay geçti, yine kaçmayı düşünmedim. 43 celsede suçsuzluğumuzu ispat etmeye uğraştık. Şimdi başa döndük. Verdiğiniz ilk kararda direnmenizi ve Yargıtay onayana kadar tutuksuz yargılanmamı talep ediyorum.
Verilen aranın ardından Mahkeme Başkanı, Ümit Bak ve Baki Ağyar yönünden Mahkeme’nin kararında direnilmesine, diğer sanıklar yönünden ise Yargıtay ilamına uyulmasına karar verildiğini açıkladı. Buna göre Ümit Bak, Ömer Halisdemir’i şehit ettiği suçlamasından beraat ederken Baki Ağyar’ın örgüt üyeliğinden cezalandırılmasına ve tutuklanma talebinin reddine hükmedildi. Daha önce darbeden ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmış olan sanıklardan Fatih Uysal, Ali Kapucu ve Murat Aydın darbeye yardımdan 18’er yıl, Gökhan Mercan ve Ümit Burtaçoğlu ise 17’şer yıl hapis cezasına çarptırılarak kendilerinin tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.
Müyesser YILDIZ
1 Mart 2023