İçeriğe geç

Kategori: Uncategorized

Erdoğan-Esad “Kardeşliğini” Mayın İşi mi Bozdu?

Ailecek can-ciğerlerdi. Bir sabah kalktık ki, Erdoğan “düşman” olmuş. Hem ne düşmanlık; “Ya o, ya ben” noktasında. Esad’ın gitmesi için savaşı dahi göze almış durumda. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün Adana’da düzenlediği Barış mitinginde, Başbakan Erdoğan’ın Suriye Devlet Başkanı Esad’a “kardeşim” dediği konuşmasını banttan dinlettikten sonra, “Ne oldu da…

Başbuğ Müebbete Çarptırılırken, Hilmi Paşa Ne Yapıyordu?

“Demokrat” Hilmi Özkök Genelkurmay Başkanıyken, İlker Başbuğ onun İkinci Başkanıydı. İlker Başbuğ’un Genelkurmay Başkanı olduğu dönemde, “hükümeti devirmek amacıyla, kara propaganda yapmak üzere” internet siteleri kurdurduğu iddia edildi. “Ergenekon terör örgütünün” yöneticisi olduğu suçlamasıyla ifadeye çağrıldı, aynı gün de tutuklanıp, Silivri Cezaevi’ne kondu. Oysa suçlamaya konu internet siteleri Hilmi Özkök…

Engin Alan ilk gazisiyle buluşamadı

16 Eylül Pazartesi günü 28 Şubat davasının görüldüğü duruşma salonuna Gazi Koray Gürbüz geldi. Öğlen arasında tutuklular ve yakınlarına tanınan birkaç dakikalık görüşme anında jandarmaların arasından uzanıp, Engin Alan’ın elini öptü. “Komutanım, biz geldik. Serdar, İzzet ve diğerleri de bahçede. Ama tekerlekli sandalyeyle buraya çıkma imkânı olmadığı için aşağıda kaldılar.…

“Genelkurmay Dersini Çalışsın, Böyle Olmaz”!..

Ergenekon davasında Teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin telefonuna “sehven” yüklemeler yapıldı. Çelebi yıllarca hapiste yattı, çıktı. Sonra cezaya çarptırılıp, yeniden tutuklandı. Anayasa gereği Yüce Divan’da yargılanması gereken Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ Silivri’de yargılandı. Genelkurmay bünyesinde kurulan legal internet siteleri yüzünden ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Balyoz’da yüzlerce muvazzaf asker sahte…

İşte Selâmcı Gazi Paşa’nın BÇG Takdir Belgesi

Aynı durumdaki bir çok silah arkadaşı 28 Şubat davasından tutuklu. Tutuklandıkları için çoğu terfi alamadı, emekliye sevkedildi. Ama onun sadece özel olarak ifadesi alındı, hiç tutuklanmadı. 4 ay sonra da Paşalık rütbesine yükseldi, ardından Genelkurmay İletişim Daire Başkanlığı görevine atandı. Sonradan davaya tutuksuz sanık olarak eklense de konumu değişmedi. Çankaya…

Başbakan ‘baş belası’na muhtaç oldu

Haber tüm gazetelerde var. AKP sosyal medyada daha fazla söz sahibi olabilmek için yeni bir projeye imza atıyormuş. Parti teşkilâtı, 6 bin kişilik sosyal medya timi oluşturmuş ve tüm illerden sorumlu sosyal medya uzmanları görevlendirmiş. Bu timden bin kişi İstanbul’da, 600 kişi Ankara’da, 400 kişi de İzmir’de çalışıp, sosyal medya…

İşte “Mayası Bozuk” İllerimiz

Başbakan Erdoğan Adıyaman’da yaptığı konuşmada Gezi olaylarına da değinip, şunları söyledi: “Sanal gündemler oluşturanlar zannettiler ki, bizi meşgul edecekler. Soruyorum hani şu adları ‘Gezici’ midir, nedir bilemiyorum… Adıyaman’a bunlar gelebildi mi? Niye gelemediler? Maya sağlam maya…” Gezi eylemlerinin yapılmadığı şehirlerimizin “mayası sağlam” ise, yapılan şehirlerimizin mayası ne olmuş oluyor? Gezi…

Müftüsüz, Polissiz, Gül’süz, Hatta Erdoğan’sız 28 Şubat Davası Olur mu?

Anlaşıldı; Seçimlere kadar Başbakan Erdoğan 28 Şubat, Cemaat de Kozmik Oda ve Ergenekon davalarına yüklenecek. Başbakan Erdoğan önceki gün, “Şimdi 28 Şubat’ta sermayenin katkısı yok muydu? Yazılı ve görsel medyanın katkısı yok muydu? Hani bazı beşliler vardı, beşli çeteler diye başlıkların atıldığı dönem yok muydu? Ben onlar niye yargılanmıyor diye…

Kemal Gürüz Cezaevinde Yürümeyi Unuttu!..

28 Şubat davası bir tuhaf dava. MGK, Genelkurmay, daha doğrusu topyekûn devlet yargılanıyor, ama MGK da Genelkurmay da ortada yok. Yüzlerce askerin sahte delillerle yargılandığı Ergenekon’a, Balyoz’a müdahil olmadılar. Gözlemci de göndermediler. Ama 28 Şubat öyle değil ki!.. Sadece 1997 dönemi belgeleri değil, 1996’dan Aralık 2010’a kadar ilgili-ilgisiz binlerce evrak…

Delikanlı!..

Delikanlılık boy-pos, giyim-kuşam işi değildir. Racon kesme, önüne gelene posta koyma hiç değildir. Delikanlılık yürek işidir, vicdan işidir, mazluma kol kanat gerip, zalimle ölümüne savaşma işidir. Arkadaşlarının hazırladığı özetlerle kitap okuma da değildir. Kitapları herkesin yerine okuyup, başkaları için özetini çıkarma, sonra da “Bunu mutlaka okuyun” diye çırpınmadır. “Ben” değil,…