İçeriğe geç

Türk Askerinin Postal Yalayıcıları Terörist Mekaplarını Öptürüyor!..

PKK’nın Suriye kolu PYD’nin Başkanı Salih Müslim’i, “uyarmak, kulağını çekmek, kırmızı çizgilerimizi hatırlatmak” için çağırmışız. Başbakan Erdoğan öyle söyledi.

Devr-i iktidarlarında bu millet ne kırmızı çizgiler gördü, 3 ayda esamesi kalmamış…

Devr-i iktidarlarında bu millet ne uyarılar duydu, 3 günde yalanıp, yutulmuş…

“Avrupa Sevr anlayışında. Türk’ün Türk’ten başka dostu yok… Bölücü terörü NATO ve AB teşvik ediyor” diyenler, Irak işgâli öncesinde ABD’den, “No Kurdish state-Kürt devleti olmayacak” sözü aldıklarında nasıl da sevinmişlerdi!

Barzani için “dünün postal yalayıcısı” diyenler, gün geldi Barzani ile “gurur duyup”, postal yalayıcısının “Büyük Kürdistan” toplantılarını himaye eder oldu.

“Yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır”, o yüzden Suriye PKK’sı konusunda da böbürlenmelerine değil, yaptıklarına bakalım.

Bu kumpasların piri Cengiz Çandar, “Benim çizgime geldiler” sevincini paylaşırken, gerçek yüzlerini nasıl da ortaya koydu. İşte onun kaleminden, İktidar ile Salih Müslim-PYD ilişkisinin seyri:

-Davutoğlu Temmuz 2012’de Barzani’nin Erbil’inde bazı Suriyeli Kürt şahsiyetlerle görüştüğü halde orada bulunan Salih Müslim’le görüşmeyi reddetti.

-Davutoğlu, 1 yıl sonra Müslim’i Erbil’den İstanbul’a getirten kahraman oldu.

-Ki, bu gelişten önce son 2 ay içinde 3 kez görüştüler.

-1 yıl önce Davutoğlu’nun “değerli” monşerleri, bir grup gazeteciye Suriye brifingi verdi. Kapalı toplantıda Cengiz Çandar PYD’yi sorunca, “PYD, Suriye Kürtlerini temsil etmiyor. Rejimle ilişkisi var. Silahlı olmasından aldığı güç ve zorbalıkla Suriye Kürt bölgelerine yerleşti. Diğer Kürt gruplar bunlardan şikayetçi. PYD gayrı meşru (meşru terör örgütü nasıl olursa-MY’nin notu) bir terör örgütü” şeklinde terslendi.

-1 yıl sonra o “gayrı meşru terör örgütünün” başı İstanbul’da MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın yanısıra, bizzat Çandar’ı tersleyen Davutoğlu’nun monşerleri tarafından ağırlandı.

-Sonuç; “gayrı meşru terör örgütünün” başı ile görüşmeler “iyi ve olumlu” geçti, “karşılıklı bir anlayış” oluştu, hatta Müslim’in iddiasına göre, “Türk yetkililer, bu sizin hakkınızdır” dedi.

Unutmadan; Salih Müslim, Öcalan fotoğraflı bir cep telefonu taşıyormuş.

Tüm bunları bilince de Cengiz Çandar, “mecbur” şunu söylüyor:

“Müslim’i Türkiye’ye davet etmiş ve onunla bölgenin geleceğini tartışmaya başlamışsanız; Abdullah Öcalan’ın mevcut tutukluluk durumunu izah etmek güçleşiyor…”

-PKK ve Teröristbaşı Tehdit Etti, Müslim Meşrulaştı-

Çandar’ın anlattıklarında bir eksik var; Ne oldu da böylesine paçalar tutuşup, 1 yıl önce “gayrı meşru terör örgütü” sayılan adam apar topar İstanbul’a (Allah bilir Müslim’e de PKK’lıları Kandil’den Oslo’ya taşıyan MİT jeti tahsis edilmiştir) davet edildi? Şunlar oldu:

5 gün önce KCK, “çözüm sürecinin” devamı için “AK Parti, Suriye Kürtlerinin ulusal demokratik haklarına gösterdiği düşmanca yaklaşımı hızla terk etmeli” muhtırası verdi.

Peşinden teröristbaşı,“Hükümet, Ortadoğu’daki gelişmelerle de bağlantılı olarak kesinlikle hızlı hareket etmeli… Yoksaaa süreci keserim” tehdidi savurdu.

Ve Müslim İstanbul’a uçuverdi!..

Görüşmelerden sonra Salih Müslim’in, “PYD’ye karşı Türkiye’nin geçmişteki tavrının değiştiğini gördüm” demesi bundan.

Dünün postal yalayıcılarının, bugün Türkiye’ye terörist mekaplarını bir bir öptürdüğünün resmidir.

Kızaracak bir yüz arıyorum!..

Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’e kucak dolusu sevgiler

Müyesser YILDIZ

28 Temmuz 2013

Kategori:Uncategorized