İçeriğe geç

MİT İzinde!..

PKK gemiyi azıya almış… Almanya’nın Türkiye’yi dinlediği ortaya çıkmış… AKP iktidarının “dünyanın en saygı ve güçlü istihbarat örgütü haline getirdiği” MİT ne yapıyor, gören duyan bilen yok.

Varsa yoksa, MİT Müsteşarı Hakan Fidan bakan olacak mı, olmayacak mı?

İmralı-Kandil postacısı Sırrı Süreyya Önder bile, “Hakan Fidan’ın Dışişleri Bakanı olmasını isterim. Belirli bir mesafe yürüttük kendisiyle. Büyük bir barışı kuruyoruz. Görüşmeler yürütüyoruz. Yakın mesaiye girince de bir güven temelinde bu ilişkiyi götürüyoruz. Bir an önce Dışişleri Bakanı olsun” diyor ki, fazla söze hacet yok.

MİT’in tek mesaisi var; PKK ile müzakere… O yüzden “izinden” kastım başka.

Hakan Fidan’ın bakan yapılması halinde MİT’in başına kimin geçeceği konuşuluyor. Yandaş medya, içerden birisinin olması halinde en kıdemli Müsteşar Yardımcısının atanacağını yazıyor.

En kıdemli Müsteşar Yardımcısı da Muhammet Dervişoğlu.

Lâkin bu ismin Ağustos ayı itibarıyla 52 gün izne ayrıldığı söyleniyor. Dahası kendisine en yakın, etkili ve yetkili bir başkana, “Başının çaresine bak” dediği ve bu ismin de 70 gün izne ayrıldığı anlatılıyor.

Ortalık yangın yeri… Bunu geçin, Müsteşar belki bakan olacak ve MİT’te değişiklikler yaşanacak… Böyle bir dönemde izne çıkmak dikkat çekmez mi?

MİT çevreleri, Dervişoğlu’nun 52 günlük iznini, “Ekim’de emekli olacak demektir” şeklinde yorumluyor.

-Paralelci mi, Paralele Kurban mı?-

MİT yöneticilerinin ismini açık açık yazmak yasak, ama Muhammed Dervişoğlu ismini ilk Anadolu Ajansı deşifre etti. Son 2 yıl içinde de epey gündeme geldi, hatta yargılandı.

Peki kim bu isim ve başına neler geldi; Bunları da hatırlatalım:

Kökten MİT’çi. Hakan Fidan MİT Müsteşarlığına atandığında, Müsteşar Yardımcısı koltuğundaydı. Fidan tüm yardımcılarını ve daire başkanlarını değiştirirken, sadece Dervişoğlu yerini korudu. Yerini korumanın ötesinde konumu daha da güçlendi. MİT’in en önemli birimleri ona bağlandı. Bir anlamda Fidan’ın sağ kolu ve en güvendiği isim haline geldi.

Kamuoyu onu 2012’de hakkında açılan bir davayla tanıdı. “Haksız mal edinmek, mal kaçırmak veya gizlemekle” suçlanıyor, 8 yıla kadar hapsi isteniyordu. Hakkındaki soruşturma 16 Kasım 2011’de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen bir e-mail ihbarı üzerine başlatılmış, Savcılık da MİT Müsteşarı Hakan Fidan için Meclis’ten bir gecede çıkartılan yasaya rağmen, Başbakanlıktan izin almaksızın dava açmıştı.

Erdoğan-Cemaat arasındaki MİT krizi sonrasında yaşanan bu olay üzerine o tarihlerde, şunu yazdım:

“MİT Müsteşar Yardımcısı hakkında açılan bu son dava ile önceki ‘savaş’ arasında bir bağlantı var mıdır? Başbakan Erdoğan ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın üçüncü bir isim üzerinden sıkıştırılması mıdır? Bilmek ve kesin bir hükümde bulunmak mümkün değil, ama Dervişoğlu hakkındaki davanın, ‘haksız mal edinme, mal kaçırma veya gizleme’ suçlamasıyla açılması çok anlamlı bulunuyor. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la yakın ilişkisi devam ediyorsa, Dervişoğlu hakkında açılan davanın, Fidan’a dava açılması gibi bir şey olduğu yorumları yapılıyor…”

MİT Müsteşar Yardımcısının yargılanması aşamasında da ilginç şeyler oldu. MİT’çiler mahkemeye geldi, hakimle görüştü, duruşma için gizlilik kararı alındı. Basın mensuplarının tepkisi üzerine o dönemdeki Hâkim Önder Aksakallı, “Size hesap mı vereceğim?.. Devletin güvenliği nedeniyle…” dedi. Duruşmaya, Dervişoğlu yerine bir dublörün getirildiği ortaya çıktı. Sonra, yargılama için Başbakanlık’tan izin alınması kararlaştırıldı.

Dava sürecindeki tuhaflıklar bunlardan ibaret değildi. MİT’çilerin Adalet Bakanlığı ve Ankara Adliyesi yetkililerinden izin almadan, davaya bakmaya başlayan Hâkim Mehmet Önder Kabasakal’ın odasında, Dervişoğlu’nun avukatıyla birlikte gizlice böcek araması yaptığı ortaya çıktı.

Sonuçta Dervişoğlu beraat etti. Yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde mal varlığında usulsüzlük tespit edilmediğini belirten Hâkim Kabasakal, gerekçeli kararında davanın imzasız ihbar e-postası ile açılmasına da şöyle tepki gösterdi:

“Sanık MİT Müsteşarlığı’nda üst düzey yöneticidir. Anayasal güvence altında bulunan hürriyetlerinin birtakım isnatlarla yıpratılması kişilere ve çalıştıkları kurumlara olan saygınlığı zedeleyebilir. İsimsiz ve adressiz bir ihbar mektubunun dayanaklarından öte bir delil söz konusu değildir.”

Dervişoğlu da gizli duruşmada yaptığı savunmada, “Konuyla ilgili MİT Teftiş Kurulu soruşturma yaptı ve aklandım. Esasen isimsiz ve adressiz bir ihbar mektubu ile konu kasıtlı olarak ortaya atıldı. Bu mektubun kim tarafından dahi atıldığı araştırılmadan, soruşturmaya geçildi. Bunun esasen yurtdışından gönderilen organize bir ihbar olduğunu düşünüyorum” demişti.

Dervişoğlu beraat etti, ama Cumhuriyet Savcılığı bu karara itiraz edip, “kanuna aykırı bulunduğundan kararın bozulmasını” istedi.

Böyle bir süreç yaşayan MİT’in en önemli isimlerinden birisinin, böylesi kritik bir dönemde uzun süreli izne ayrılması, hatta emekliliğinin konuşulması “paralel savaşla” mı, yeni MİT yönetimiyle mi ilgili meçhûl, ama önemli olsa gerek.

-Fidan Bakan Olursa-

Hakan Fidan Davutoğlu kabinesinde görev alırsa, yerine kim gelecek? Kulislerde, şayet içerden atama olursa, MİT İstanbul Bölge Başkanı A.D’nin adı geçiyor.

Peki Fidan bakan olur mu?

İmralı mesaisi dolayısıyla epey yakınlaştıkları anlaşılan ve Hakan Fidan’ın Dışişleri Bakanı olmasını isteyen Sırrı Süreyya Önder, “Ben böyle söylüyorum, ama Recep Tayyip Erdoğan şimdi yapmaz” dediğine göre, bir bildiği olmalı.

Fidan’ın akıbetini bilmem, ama Erdoğan’ın yeni kabine kriterlerinden en azından birisini biliyorum. Geçmişte bakan yapmak veya görev yerini değiştirmek isteyip de Gül’ün vetosuna takılan isimlere öncelik verecektir.

Mustafa Şentop’un Adalet Bakanı olması, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın da Ulaştırma Bakanlığı’na kaydırılması gibi.

Silivri, Mamak, Şirinyer, Eskişehir, Malatya ve Antalya’ya kucak dolusu sevgiler

Müyesser YILDIZ

29 Ağustos 2014

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/hakan-fidan-bakan-olursa-yeni-mit-mustesari-kim-olacak-2908141200.html

Kategori:Uncategorized