İçeriğe geç

Erdoğan’ın CHP’yle Hesaplaşması Neden Bitmiyor?

Herkes CHP’nin halini tartışıyor.

İktidarın bir sesi dün, Kemal Kılıçdaroğlu’nun FETÖ eliyle kurulan kumpasla göreve getirildiğini, belirterek şunu söyledi:

CHP’yi bu hale getirsin diye proje olarak göreve getirildi. Emperyalizm, AK Parti’nin kaybetmesi için CHP’yi ele geçirdi. Deniz Baykal partiden uzaklaştırıldı ve Atatürkçüler tasfiye edildi. Yerine Sorosçusu, PKK yardakçısı, FETÖ’cüsü dolduruldu. Amaç, bu kurulan düzenle Erdoğan’a karşı mücadele etmekti.”

Şuradan başlayalım:

Aynı süreçte niye MHP’ye de kaset kumpası kuruldu?.. Eşi benzeri olmayan kumpaslarla TSK’nın beli niye kırıldı?.. Muhalifler niye Ergenekon kumpasıyla Silivri’ye tıkıldı? Medya nasıl ve niye adım adım AKP’ye teslim edildi?

Bunlarda da amaç AKP ve Erdoğan’la mücadele miydi, yoksa önlerindeki tüm engellerin birer birer ortadan kaldırılıp Türkiye’nin istenilen kalıba sokulması mıydı?!

Merhum Deniz Baykal’ın tasfiyesine gelince; emperyalizmin onunla derdinin, örneğin 1 Mart tezkeresine, Kıbrıs’ı teslim alacak Annan Planı’na, Suriye sınırında mayınların temizlenmesine karşı çıkması olduğunu cümle alem bilmiyor mu?

Seçim sürecinde Muharrem İnce’yle ilgili kaset komplosu gündeme geldiğinde ona sahip çıkıp, “Devlet olarak yapılabilecek neyse her türlü yardıma hazır olduğunu” söyleyen Erdoğan, Deniz Baykal kasedi için meydanlarda, “Bu özel değil, genel genel” diye haykırmadı mı? Yani, şimdi “AKP’nin kaybetmesi” için yapıldığı öne sürülen bu operasyonu o zaman sahiplenip memnuniyet duymadı mı?

Yine “Kılıçdaroğlu’ndan ve CHP’nin bu halinden ziyadesiyle memnun” olan, Erdoğan değil miydi?

Pusulasız CHP

Doğru; maalesef CHP Kılıçdaroğlu döneminde çok değişti, değiştirildi. Hem de ne değişim!..

Antiemperyalist CHP’de NATO’cular, Amerikancılar ön plana çıkarıldı

Atatürk’ün, “Kıbrıs’a dikkat ediniz. Bu ada bizim için önemlidir.” sözü unutulup, “Kıbrıs Kıbrıslılara bırakılmalıdır.” diyenler geldi…

Türk Milleti kavramını ortadan kaldırmanın önemli adımlarından birisi olan ana dilde eğitim savunulmaya başlandı

12 Eylül darbesinden sonra ülkemizin siyasi ve ekonomik temellerine dinamitleri yerleştiren Özal rehber seçildi

Bizzat Genel Başkan, “Son 10 yılda siyasal partiler arasında en büyük değişimi yaşayan parti CHP’dir.”, “Şimdi CHP gerçek anlamda halkın partisidir.” sözleriyle eski CHP’yi kötüledi. CHP bu zamana kadar kimin partisi idiydi ki?..

En nihayetinde de, “Biz hangi yanlışları terk ettiysek, artık saray tam odur. Statükocu, anti reformcu, anti özgürlükçü Kenan Evren kafasına geldiler bunların tamamı, Kenan Evren’in hizasındalar.” denildi

Türkçesi, “Yeni CHP”nin, “Eski AKP” olduğu itiraf edildi.

Hangi “Eski AKP”?!

BOP eşbaşkanlığını üstlenen; Irak, Suriye ve Libya’da ABD-NATO’nun bir dediğini iki etmeyen, bölücü terör örgütü PKK’yla masaya oturan, Türk milliyetçiliğini ayaklar altına alan, Atatürk ve Cumhuriyet kadrolarının tüm yatırımlarını yok pahasına satan, Atatürk ve İnönü’ye “iki ayyaş” diyen AKP mi olundu yani?! Ve dahi, şimdilerde taktiksel değişiklikler yapmış olsa da, aslı orada dururken taklidine kim bakar?!

Neyin Hesaplaşması?

Hasılı; içeriden ve dışarıdan CHP’de açılan gedik çok büyük ve daha söylenecek çok şey var; ama Erdoğan’ın iki gün önce Necip Fazıl Kısakürek anısına düzenlenen etkinlikteki sözlerine dikkat çekmek istiyoruz. Bakın neler söyledi:

Üstadın Türk siyasetindeki mutlak ötesi hep CHP olmuştur. Merhum Necip Fazıl, CHP ideolojisini milletin ruh kökünü kurutmayı amaçlayan marazi bir yapı olarak görmüştü. Biz de mücadelemizin odak noktasına CHP zihniyetini koyduk. Tüm siyasi hayatımız boyunca CHP ideolojisinin millet varlığımızda açtığı tahribatın izlerini silmek için çalıştık. Tek parti faşizmi tarafından ülkemize giydirilen deli gömleğini parçalamak için çetin bir mücadele yürüttük. Hamdolsun, bu mücadelemizde çok büyük mesafeler katettik. Türkiye’yi demokrasiden hak ve özgürlüklere, savunmadan diplomasiye kadar her alanda tarihinin en büyük başarılarıyla tanıştırdık… Türk siyasetini tek parti, CHP zihniyetinin baskıcı, nobran ve halka rağmen halkçı alışkanlıklarından mutlaka kurtaracağız. Millî iradeyi tüm kurum ve kurallarıyla ülkemizde bilakayduşart egemen kılacağız… Üstada göre, 14 Mayıs 1950 seçimleriyle birlikte millet, başındaki CHP’yi atmıştır. Kaderin cilvesi olarak tam 73 yıl sonra bir 14 Mayıs’ta milletimiz başında CHP zihniyeti istemediğini çok net biçimde ortaya koymuştur. 28 Mayıs’ta da yarım kalan işi tamamlayarak görünen ve görünmeyen tüm destekçileriyle birlikte CHP ideolojisini sandığa gömmüştür.”

Erdoğan’ın mücadelesinin odak noktası” yaptığı “CHP zihniyeti”, sandığa gömdüğünü” iddia ettiği “CHP ideolojisi” nedir?

CHP;

Emperyalizmin dayattığı Sevr’i Milli Mücadele ile yırtıp atan Atatürk’ün kurduğu partidir…

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş markasıdır…

Ülkemizin tapusu Lozan’dır, kapitülasyonlarla mücadelenin adıdır…

Halen ülkemizin en büyük güvencesi olan Montrö’dür…

Ümmetten Türk Milleti’ne, kulluktan vatandaşlığa geçiştir…

Yokluk ve yoksulluktan, imar ve inşaa edilen bir yurt yaratılmasıdır…

Çağdaş eğitimdir, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkma hedefidir…

Sözün özü; hiçbir ayırım yapmadan topyekûn CHP’nin nezdinde yürütülen bu savaş, aslında bunlarla mücadele ve adeta 100 yılın hesaplaşması değil midir?

Son bir kelâm da mevcut yönetime:

CHP, Türkiye’nin ve Türk Milleti’nin nasıl yeni bir kuşatmayla karşı karşıya olduğunu anlayıp Atatürk’ün rehberliğinde özüne dönmedikçe, ha Ali ha Veli Genel Başkan olmuş, ne fark eder?!

Müyesser YILDIZ
13 Haziran 2023

Kategori:Uncategorized