Sözde “çözüm süreci” adına Ya Rab ne güneşler batıyor, ne değerler ayaklar altına alınıyor!.. Daha önceki “açılım”da sivil toplum örgütleri ve milleti ikna görevini Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay üstlenmişti. Bu defa Başbakan Erdoğan başkanlığında, tam kadro abanıyorlar. Bakanların biri Doğu, diğeri Batı, bir başkası kuzeyde milleti, meleleri, şehit-gazi derneklerini “sürece”…
Ergenekon sanıklarından İbrahim Özcan yaklaşık 5 yıldır tutuklu. Toplumsal Dönüşüm Yayınevi çalışanlarındandı. İddianamede, ona ait olduğu öne sürülen binlerce telefon görüşmesi “suç delili” yapılmıştı. Her duruşmada Özcan, “Bu telefonlar bana ait değil” dediyse de dinleyen olmadı. Aralık’taki duruşmada Avukatı, İbrahim Özcan’ın ekonomik sıkıntılar yüzünden yayınevindeki hissesi ve telefonunu bir şirkete…
Önce birçok sanık savunmalardan dolayı hapis cezasına çarptırıldı, duruşmalara katılmaları yasaklandı. Ardından avukatlarına sıra geldi. Birçok avukat hakkında duruşmada yaptıkları konuşmalardan dolayı suç duyurusunda bulunuldu. Sonra sıra duruşmayı izleyen tutuklu yakınlarına geldi. Mahkeme heyeti tüm salonu, hatta salon dışını dinlediğinden en ufak tepkiler izlendi, kimileri hakkında tutanak tutuldu, kimilerine de…
Başbakan Erdoğan 2 yıldır, her fırsatta seçimlerde CHP’nin Hakkari’de düzenlediği mitingti Türk bayrağı sallamadığını anlatıyor. Geçenlerde yine bu meseleyi diline dolayıp, şunları söyledi: “Benim abdestimden şüphem yok ki namazımdan şüphem olsun. Hatta biz İstanbul’da nasıl gururla, onurla, şerefle Türkiye Cumhuriyeti’nin ay yıldızlı bayrağını salladıysak, gittik Hakkari’de de, Türkiye’de de, dünyada…
İktidarın Meclis’e sevkettiği 4. Yargı paketi tartışılıyor. Lütfedilmiş, teröristbaşının “yeniden yargılanmak suretiyle özgürleştirilmesi” önlenmiş… KCK’lılara, gazetecilere veya hapisteki milletvekillerini kapsamıyormuş… Hasılı “içi boş”muş. Şimdi herkes bu paketin hikmet-i sebebini sorguluyor. Tamam, AKP-BDP-İmralı-Kandil hattındaki pazarlıklarda önemli bir araçtı. Kandil’den gelen cevaba, Nevruz’da verilecek “samimiyet sınavına” göre, belki Meclis’te içi doldurulacaktır. Kaldı…
İki gün önce Akdeniz’de Nobla Dina tatbikatı başladı. ABD, İsrail ve Yunanistan’ın ortak tatbikatının kod adı “Reliant Mermaid”.. Anlamı, “bağlanan denizkızı” gibi birşey. ABD, İsrail ve Yunanistan deniz ve hava kuvvetlerinin katıldığı Noble Dina adlı tatbikat 21 Mart’a kadar sürecek. Yunanistan Deniz Kuvvetleri, tatbikatın Girit Adası ile Doğu Akdeniz arasında…
Jandarma Kurmay Albay Mustafa Önsel “Balyoz” davasında 2 kez tutuklandı, tahliye oldu. Üçüncü kez tutuklandı ve 21 Eylül’de 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. İddiannameye göre, yeğenini, akrabalarını bile fişlemiş biri!.. Ailesi Ankara’da, kendisi Hadımköy Askeri Cezaevi’nde ikâmet eden Önsel, Trabzon Beşikdüzü’lü. Anası Emire Önsel epeydir rahatsızdı, biraz toparlanınca soluğu bugün…
Bir gece önce Silivri’de 4’üncü yılını dolduran Gazeteci-Yazar, CHP Milletvekili Mustafa Balbay için toplandığımızda sevgili Bekir Coşkun, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na şöyle seslendi: “Kemal Bey, elinize asa mı alırsınız, ayağınıza çarık mı giyersiniz… Yola çıkın biz de kuru ekmeklerimizi alıp, peşinizden yollara düşelim…” Ertesi gün Kemal Bey büyük bir…
“Darbeci” olduğu iddiasıyla 21 Eylül 2012 günü “kocalık ve babalık haklarından men” edilerek, 16 yıl hapis cezasıyla Hasdal Askeri Cezaevi’ne konan sivil memur, iki çocuk annesi Güllü Salkaya bir emekçiydi. Yılbaşında gönderdiği mektupta diyordu ki; “Lise öğrenimimden sonra iş hayatına atılmak, kendi sosyal ve ekonomik gücümü elde edebilmek maksadıyla İstanbul’a…
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel yıllardır Silivri’dekilerin nefesi, sesi, morali oldu. Her ay, bazen ayda iki kez gazeteci heyetlerini toplayıp, unutulmaya terk edilmek istenen meslektaşlarına moral vermeye gitti. Onların dert ve isteklerine tercümanlık yaptı. Duyduk ki, Adalet Bakanlığımız artık gazetecilerin heyet olarak Silivri’ye gitmesine izin vermeme kararı almış. Sertel…