İçeriğe geç

Müyesser Yıldız Yazılar

Kritik Dönemde Karargâhta Dikkat Çekici Yemek!..

Gezi olaylarından sonra Başbakan Erdoğan sık sık, “Türkiye Mısır değil… Türkiye’yi Mısır yapmak istiyorlar” dedi. Mısır’da olan bir askeri darbeydi. Türkiye’de onun ifadesiyle “çapulcular” mı darbe yapacaktı? Nasıl, hangi güçle?!. Ama o günlerde Ankara kulislerinde ilginç iddialar konuşuldu. İddiaların merkezinde Anayasa Mahkemesi ile Genelkurmay vardı. Yolsuzluk operasyonundan sonra da Başbakan…

Kumpası Çökertecek Belge!..

Başbakan Erdoğan devlet içine sızmış “çete ve cuntalar”ın peşine düşmüşken, ona yeni ipucu, hatta belge verelim. 236 subayın bir kalemde boğazlandığı Balyoz davasının, bugün Erdoğan ve AKP’ye savaş açan Taraf Gazetesi Mehmet Baransu’nun manşetleri ve bavuluyla başladığını hatırlıyorsunuz değil mi? Ne olmuştu? Taraf Gazetesi 20 Ocak 2010’da “Darbenin adı Balyoz”…

AKP-Cemaat Savaşı Arasında Teröristbaşını “Kurtarmak”!..

Boks maçına dönen Erdoğan-Gülen savaşını keyifle izlediğinizi biliyorum. Keyfinizi biraz kaçıracağım için peşinen affola. Dikkat!.. Bu hafta birden bire teröristbaşının “tahliyesi” gündeme düşebilir. Nasıl mı? Önce “yolsuzluk savaşı” arasında, birbiriyle bağlantılı “Kürdistan-Ermenistan” projeleri konusunda gözden kaçanları özetleyeyim: -“Kürdistan”, İmralı Fotoğrafları- Yolsuzluk krizi patlamadan hemen önce Barzani’ye yakın bir televizyonu, hava…

Yetmez Ama Evet!..

Dün Mamak’ta ziyaret ettiğim tutuklu komutanlar Erdoğan-Cemaat savaşını böyle özetledi: Yetmez, ama evet!.. Yaşananlar korku filmini, kabûsu geçti. Birbirlerine bunları yapan, bunları söyleyenler, kendilerinden olmayanlara neler yaptılar ve yaparlar, varın düşünelim. -Çetenin Savcı ve Hakimleri- Ergenekon operasyonunun nasıl başladığını hatırlıyor musunuz? Dönemin Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, “Cesur bir savcı arıyoruz”…

Erdoğan “Çete” Arıyorsa, Şunları Araştırsın!..

İstanbul merkezli yolsuzluk operasyonundan sonra bizzat Başbakan Erdoğan, “Devlet içinde bir çete var” dedi. Destekçisi gazeteciler ise “Yargı ve poliste bir cuntanın” yuvalandığını söylemeye başladı. Çete veya cunta!.. Varsa ve eğer gerçekten arıyorlarsa şunlara baksınlar: – Emekli Albay Levent Göktaş tutuklandığında İstanbul Emniyet’ine giden emekli Gazi Üsteğmen Avukat Serdar Öztürk’ün…

Halkbank operasyonu işte bu yüzden yapıldı

Erdoğan medyası tek ses; İktidarın ciğerine pençe atan İstanbul’daki yolsuzluk operasyonunun arkasında MOSSAD’ın olduğunu, İran’la Halkbank üzerinden yürütülen ticari ilişkilere darbe vurulmak istendiğini yazıyor. Mümkündür. Amma velâkin bunun sorumlusu kim ve eğer öyleyse bu işin sonucu nereye varır? 2010’da Türkiye’ye dayatılan bir kanun hakkında şu yazıyı yazmıştım: HEPİMİZ “TERÖRİST” OLABİLİRİZ…

Şehidine “Kelle”, Gazisine “Terörist” Diyen İflah Olmaz!..

10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde Gazi Üsteğmen Serdar Öztürk’ün durumunu anlatıp, sonunda şöyle dedim: “Vücudunun yarısını Güneydoğu’da bırakmış bir Gazi olan Serdar Öztürk cezaevinde çürütülüyor. Oysa herşeyden önce hepimizin ona bir organ, bir can borcu var. Tedavisi sadece GATA’da mümkün. Acaba Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel en azından ‘yaşam hakkı’…

Bu fotoğraf AKP-Cemaat savaşının simgesi olacak

2009’de, “polisi rejimin teminatı” ilân etti… Gezi olaylarında “polisin destan yazdığını” söyledi, “Polisimizi yedirmem” dedi. Polisi ağır silahlarla donatmak için yasa üstüne yasa sevketti. Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, “Türkiye’nin polisin çalışmaları sayesinde demokratikleştiğini” açıkladı. Bir de ne görelim; Geçtik Türkiye’yi, dünyayı titreten Başbakan Erdoğan’ın gücü polis müdürleri veya valilere değil, ancak…

Devleti Yıkıyorlar!..

Sevgili Nihat Genç yaşanan kanlı Ankara, Çankaya, hasılı iktidar savaşları için “Devlet ikiye bölündü” demiş. Maalesef, devlet ikiye, üçe, beşe, hatta 36’ya bölüneli çok oldu. Şu anda olan ise devletin çatır çatır yıkılmasıdır. Sevgili Nihat Genç, “Devlet ikilik kaldırmaz, durum çok vahimdir” demiş. Silivri’de 7 ay neyle suçlandığımızı bilmeden bekledikten…

Karadayı İlk Kez Konuştu: “Bunu İşgâlciler Bile Yapmadı”

28 Şubat davasında topyukûn karargâhı yargılanan, kendisi de 1 numaralı sanık olan Genelkurmay eski Başkanı İsmail Hakkı Karadayı hep sustu. Kanser tedavisi gördüğü için duruşmalara katılamayan Karadayı’nın ne söyleyeceği, nasıl savunma yapacağı merak ediliyordu. Silah arkadaşları bile Savcılıkta verdiği ifadede, “BÇG’ye hatırlamıyorum” dediği ve kendilerine sahip çıkmadığı için Karadayı’ya öfkeliydi.…