İşbaşına geldiklerinde önlerindeki en önemli sorun “ordu” idi. Mektepli, savaşta pişmiş, genç subayların elindeki orduya egemen olmaları çok zordu. Bunların tümünü veya çoğunu tasfiye etmeleri gerekiyordu. Tehlikeliydiler; çünkü kesin bir “ideoloji”ye sahiptiler. Bu “Türk milliyetçiliği” idi. Padişaha bağlı olsalar da tercih yapma durumunda kaldıklarında “milliyetçiliği” seçecekleri belliydi. Direnen komutanlara ne…