Kendi ayaklarıyla gelen 326 askerin kaderini çizdi. Her biri seçkin, yetişmiş askerlere, “Kıçınızı dönüp oturdunuz” diye hakaret etti. Avukatların tamamı hakkında suç duyurusunda bulundu. Duruşma salonunda uyuyan Savcıyı uyandırdı. Tamamen dijital delillere dayalı davaya o kadar hakimdi(!) ki, hard diske “hard diks” dedi. Gerekçeli karara, “Belgelerin asıllarının Genelkurmay’da” olduğunu yazdı,…
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin 23 gün önce Cemaat’in Yargıtay’daki “İmamı”nın, “Bir ceza davasında mahkûm olmuş önemli bir holdingin başında bulunan kişiyle ilgili dosyayı karar için Pensilvanya’ya gönderdiğini” iddia etti. Şahin, o kişiyi tanıdığını da açıkladı. Yargıtay Başkanlığı, Şahin’in elindeki bilgi ve belgeleri göndermesini istedi. O da dün…
Tuğgeneral Lokman Ekinci… Ömrü dağlarda, bölücü terörle mücadeleyle geçti. Çünkü o bir Özel Kuvvetler Komutanıydı. Teröristlerle defalarca çatışmaya girdi. Birkaç kez de doğrudan teröristbaşı Şemdin Sakık’la çatıştı. Ekim 2008’de Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanı’ydı. 4 askeri çatışmada şehit olmuştu, onlara yardıma giderken hilokepteri kırıma uğradı, kendisiyle birlikte 15 askeri…
Türkiye Balyoz kararını onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi Üyelerinin 12 Eylül 2010 Anayasa referandumunun ardından yapılan düzenlemeler sonucunda seçilen hâkim olduğunu bizden öğrendi. Şimdi de Şike Davası’nı kısmen bozarken, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’a örgüt ve şike suçlarından verilen hapis cezalarını oy birliğiyle onayan Yargıtay 5. Ceza Dairesi üyelerinin biyografisini…
Birileri Türkiye’yi El-Kaide destekçiliğinden mahkûm etmeye and içmiş gibi… Dün Adana’da silah ve mühimmat taşıdığı ihbarı üzerine 7 TIR durduruldu. Saatlerce arama yapıldı. Ama ilginç bir aramaydı. En azından Mart 2010’da askeri birliğe sevkiyat yapan Genelkurmay’a ait kamyonun “bomba yüklü” ihbarıyla Ankara girişinde aranmasından epey farklıydı. Burada güvenlik güçlerinden önce…
İktidar-Cemaat savaşında neredeyse saat başı “baskın veya deprem” haberleri geliyor. Gerçekten “manidar” zamanlamalar yaşanıyor.. Özellikle de Başbakan Erdoğan’ın, “Cemaatin ele geçirdiği kurumların başında geliyor” dediği yargıdaki davalar üzerinden. Genelkurmay Başkanlığı’nın “kumpas”la ilgili suç duyurusunda bulunduğu gün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 9 Ekim’den beri bekleyen Balyoz dosyalarını İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne…
Ekim ayı sonunda Türkiye ile Sırbistan arasında kriz çıktı. Krizin sebebi Başbakan Erdoğan’ın Prizren’de düzenlediği miting gibi toplantıda, “Türkiye Kosova’dır, Kosova Türkiye’dir” dediğinin iddia edilmesiydi. Sırplar Belgrad Büyükelçimiz Mehmet Kemal Bozay’ı anında Dışişleri Bakanlığı’na çağırıp, resmen “özür” dilenmesini talep etti. Sırbistan Cumhurbaşkanı Tomislav Nikoliç de Erdoğan’ın bu sözlerini hem “silahsız şiddete” benzetti, hem…
Hrant Dink cinayetine adı karıştı… Ergenekon ve Balyoz operasyonlarının “beyni”ydi… Kızağa çekildi. 17 Aralık operasyonundan sonra Tunceli’ye atandı. Ancak 3 gün önce emeklilik dilekçesini verip, izne ayrıldı. Bu arada ABD’den 10 yıllık vize aldığı ortaya çıktı. Cemaate yakınlığıyla bilinen istihbaratçı polis müdürü Ali Fuat Yılmazer’den söz ediyorum. İşte onun hazırladığı…
“Kumpas” davaların “kahramanı” özel yetkili savcılar, polisler, dinlemeleri yapan TİB’ciler dalgalar halinde görevden alınıyor. Genelkurmay Başkanlığı’nın suç duyurusundan sonra herkes “kumpas”ın TSK ayağının da soruşturulmasını beklerken, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nden ilginç ve önemli bir karar çıktı. Karar şu; Balyoz davasının akıbetini belirleyen raporu hazırlayan askeri bilirkişi hakkında soruşturma…
İnsanlar yıllardır haksız-hukuksuz şekilde zindanda. Herkes birden bire “hidayete” ermediyse, “kumpas” itirafları, yeniden yargılama arayışları nereden çıktı? Gerçekten Erdoğan’a yönelik “Cemaat merkezli polis-yargı darbesinin” sonucu mu, yoksa daha en başından “Kürt açılımı-Ergenekon operasyonları” denkleminde kararlaştırılan bir “devlet politikasının” gereği mi? Anayasa Mahkemesi kararıyla önce CHP, sonra BDP milletvekillerinin tahliyesi… Türkiye…