İçeriğe geç

Ay: Aralık 2017

Külliye’nin Genelkurmay Başkanı Kim Olacaktı?

15 Temmuz darbe teşebbüsünde Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’a darbenin başına geçme teklifinde bulunduğu öne sürülen eski Tümgeneral Mehmet Dişli hakkında çok ilginç bir iddia gündeme geldi. Şöyle ki; Erdoğan darbeden 1 ay önce, Külliye’de kurulan “Karargâh”, bir diğer adıyla “Harekat Merkezi”nin başına Mehmet Dişli’yi getirmeyi düşünmüş, ancak Akar karşı çıkmış.…

Erdoğan Darbeci Kenan Evren’in O “İcraatını” Niye Sahiplendi?

Ülkenin gündemi Kudüs, ama biz Erdoğan’ın Atina’daki “Lozan güncellenmeli” açılımını yazmaya devam edelim. Mâlum, 12 Eylül 2010 Anayasa referandumu için Fetullah Gülen, “İmkân olsa mezardakileri bile kaldırarak referandumda ‘Evet’ oyu kullandırmak lazım. Ben zannediyorum kalkarlar da” dedi. “FETÖ”nün yargıyı ele geçirmesi bu değişiklikle sağlandı. Ancak dönemin Başbakanı Erdoğan referandum kampanyasında…

Genelkurmay’da Hem “PYD’ci” Hem “Darbeci” İki Amerikalı!..

İşgâller veya “iç isyanlarla” Irak, Libya, Tunus, Suriye ve dahi bölücü terör örgütü eliyle Türkiye on yıllardır niye kan gölüne döndü? “Büyük İsrail” projesi için… Bu projenin ardında olan ve misyonunu, “İsrail’in güvenliğini sağlamak” diye belirleyen güç kim; ABD. PKK’yı besledi, büyüttü… Terör örgütünün Suriye’deki kolu PYD/YPG’ye silah yağdırdı… “PYD’ye…

Lozan’a Niye Bu Kadar Taktı?

Erdoğan önce AKP Genel Başkanı, ardından Başbakan olarak Yunanistan’a 3-4 kez gitti. Görüştüğü dönemin tüm Yunan yetkilileri için “dostum” ifadesini kullandı. 2002 Kasım’ındaki ziyaretinde, “Yunanistan’ı tarihi rakibimiz olarak değil en yakın komşumuz ve yarınlarımızın stratejik ortağı olarak görüyoruz” dedi. Dönemin Yunanistan Dışişleri Bakanı Papandreu kendisinden TBMM’nin aldığı “casus belli” kararını…

Türkiye’nin ve ABD’nin 28 Şubat’ı

Erdoğan ve AKP yetkilileri, ABD’deki Zarrab davasıyla ilgili birbirinden ilginç açıklamalar yaptı, yapıyor. Daha en başından davayı açan savcının zaten “FETÖ”cü olduğu belirtilmişti… Sonrasında davanın “kumpas ve komplo” olduğu söylendi… “Mahkemelerin, FETÖ denilen alçağın uydurma temsilcileri ile kurulduğu” vurgulandı… “İftiracılar”dan söz edildi… Delillerin hukuki yoldan elde edilmediği ve mahkemeden delil…

“Lozan’ı Güncelleştirmenin” Sonu Sevr’dir!..

Lozan Antlaşması’na kimler karşı? En önce ABD… Açıkça Lozan’a savaş açmasa da BOP ile Sevr’i hortlatmayı hedeflediğini ortaya koydu. AKP iktidarı döneminde bir Türk kurumu olan Fener Rum Patrikhanesi Meclisi’ne Türk vatandaşı olmayan papazların atanmasını, “Bu, ülkenin 80 yıllık tarihinde bir ilk” coşkusuyla karşılamasının sebebi de buydu. AB karşı… Açıkça,…

MİT’ten “Bylock’ta Nerede Hata Yaptık” İtirafı!..

“FETÖ/PDY terör örgütü” üyeliğinin ana delillerden kabul edilen Bylock kütüklerinin Litvanya’dan yasal yollardan temin edilmediği için hukuki geçerliliği olmadığı öne sürüldü… MİT’in çalışmasının istihbari nitelikte olduğu, adli kolluk görevinin bulunmadığı dolayısıyla mahkemelere gönderdiği bilgi ve belgelerin tek başına “delil” sayılamayacağı -Ki gerek MİT, gerekse EGM KOM da gönderdikleri yazılarda bunu…

O Gizli Tanık Koru Kardeşleri de Suçladı!..

İki gün önce bir gizli tanığın ifadesi üzerine 27 yıl önce katledilen büyük hukukçu Muammer Aksoy’un adının “FETÖ” soruşturmasına nasıl dahil edildiğini anlattık. 8 Ağustos 2016’da ifade veren gizli tanık “Toprak”, “Fetullah Gülen’in avukatlığını da yapan Avukat Muammer Aksoy Ankara Gazi Mahallesinde Aksoy Hukuk bürosunun sahibidir” demiş, bunun üzerine savcılar…

Devlet Zarrab Konusunda Nasıl Bu Kadar Kör ve Sağır Olabildi?

“Hayırsever işadamı” diye tanıtılan Reza Zarrab’ın gerçekte ne yaman bir “casus” olduğu ve Türkiye’yi nasıl “kandırdığına” dair her gün yeni yeni bilgiler ortalığa saçılıyor. Bunları mercek altına almadan önce merak edilen bazı konulara değinelim. Zarrab’ın neredeyse selam için bile rüşvet istediğini öne sürdüğü Halk Bankası eski Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın…

Büyük Hukukçu Katledildikten 27 Yıl Sonra Nasıl “FETÖ”cü Oldu?

Ülkemiz yöneticileri Reza Zarrap sayesinde, “yasadışı elde edilen delillerin” delil sayılamayacağını anladı… “İtirafçılık” ve “iftiracılık” mekanizmasına isyan etti… “Gizli tanıklığın” ne denli tehlikeli olduğu gerçeğiyle tanıştı!.. Oysa bunların tamamı 10 yıllardır ülkemizin gerçeği. Dün de vardı, bugün de. “FETÖ ve darbe davalarındaki” itirafçılar ve gizli tanıklar ciltlerce yer tutar. Ki,…