İçeriğe geç

Hapisteki Komutanlardan Saray’a “Af Dilekçesi” Yazmaları mı İstendi?

Savcısından hakimine, ihbarcısından bilirkişisine; hemen hemen tüm aktörleri “FETÖ’cü” veya “FETÖ iltisaklı” çıktığı halde AKP’nin canla başla desteklediği, hatta Erdoğan’ın kızlarının müdahil olduğu 28 Şubat davasında -verilen müebbet hapis cezalarının Yargıtay tarafından onanmasının ardından- 14 generalin cezaevine girmesinin üzerinden 1 yıl geçti.

Yaşları 75-90 arasındaki bu isimlerin ciddi sağlık sorunları yaşadığını sağır sultan bile duydu. Buna rağmen Adli Tıp, hepsine cezaevinde kalabilir raporu verdi.

Sadece, nasıl olduysa, demans hastası olduğu için dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir, infazı 1 yıl ertelenerek geçen ay tahliye edildi. Diğer isimler ise cezaevinde ağır sağlık sorunlarıyla boğuşmaya devam ediyor. Örneğin Hakkı Kılınç oksijen tüpü ve maskeyle uyumak zorunda kaldığı halde Adli Tıp kendisine hâlâ sağlam diyebiliyor.

Geçen yıl bu komutanlar hapse girdikten kısa bir süre sonra iktidar medyasının büyük bölümü, “Asla affedilmemeliler” derken, kimi isimler, “Cuntacıların hapiste ölmelerini beklemek yerine… Erdoğan’ın af yetkisini kullanması[onlara]en büyük ceza olacaktır.” şeklinde yorumlar yaptı.

Bu yorumların ardından Erdoğan’a şu soru yöneltildi:

28 Şubat davasında bazı eski generallerin hapis cezaları infaz ediliyor. Söylentiler oldu sizin affedebileceğinize yönelik, bu hususta ne düşünüyorsunuz?”

Erdoğan şunu söylemekle yetindi:

Yargı kararını verdi. Bu karar sonrasında bizim kapımızı çalan olmadı.”

Af tartışmalarına o vakitler komutanların gösterdiği [https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/cetin-dogan-af-dilemesi-gereken-de-onlardir-bizler-degiliz-6628671/] tepkiyi de hatırlatalım; adil yargılanmadıklarını vurgulayıp özetle, “Af değil, adil yargılanmak istiyoruz.” dediler.

AYM’nin Kararı Beklenirken

Bugüne gelirsek; 14 ismin adil yargılama ilkesinin ihlâl edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuruların akıbeti bekleniyor.

Başvuruları incelemeye alan AYM’nin, Adalet Bakanlığı’ndan her bir isim için istediği savunmalar hemen hemen tamamlandı. Ekim’de ya da en geç Kasım ayında bir karar çıkması bekleniyor.

AYM hak ihlâli kararı verdiği, mahkeme de bunu dikkate aldığı takdirde sanıklar tahliye olacak ve komutanlar yeniden yargılanacak.

Cezaevinde İlginç Girişim

İşte tam bu süreçte ilginç bir gelişmeden söz ediliyor.

İddialara göre; cezaevi yetkilileri sanıklarla görüşüp, Cumhurbaşkanlığı’na af dilekçesi yazmalarını istemiş.

Doğruysa kimi görevlilerin durumdan vazife çıkarması” mıdır, yetkililerin bilgisi dahilinde olan bir gelişme midir – bilinmez; ama bu dilekçeyi yazdıkları takdirde Adli Tıp kurumu raporlarının “uygun” şekilde hazırlanacağı vaadinde de bulunulmuş.

Komutanların tepkisi mi?

Hepsi de bu teklifi reddederken şu ifadeleri kullanmış:

Bu bizlerden bir tür özür dilemedir. Evet, özür dilemek bir erdemdir, ama bunun yolu af değildir. Çünkü biz herhangi bir suç işlemedik. Demek ki, TSK’dan emekli olunca görev bitmiyormuş. Bu da bizim için bir nöbettir, nöbete devam edeceğiz.”

Peki, yine doğruysa, sözkonusu girişimi nasıl yorumlamak gerekir?

Herhalde, bir yandan 28 Şubat davasında iktidardan farklı düşünen kesimlerin sempatisini kazanmak amaçlanıyor, öte yandan seçim üzeri kamuoyuna, Bakın, Erdoğan yıllardır mücadele ettiği 28 Şubat’çıları bile affetti.” mesajı verilmek isteniyor!..

Akar da Takip Ediyormuş

Bir başka iddiayı daha aktaralım.

Bilindiği gibi 28 Şubat davasının 1 numaralı sanığı, dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı da müebbet hapis cezasına çarptırıldı. 2 yıl önce vefat etmese, şimdi 90 yaşında hapiste olacaktı.

O dönem Karadayı’nın Özel Kalem Müdürü ise Hulusi Akar’dı.

Akar, 28 Şubat davasının görüldüğü 2012-2018 yılları arasında da Genelkurmay 2. Başkanı, Genelkurmay Başkanı ve nihayetinde Savunma Bakanı olarak görev yaptı.

Davada sadece Akar’ın yakından tanıdığı Karadayı değil, Akar Genelkurmay Başkanı iken kendisinin Basın Daire Başkanlığı’nı yapan Ertuğrul Gazi Özkürkçü de sanık olarak yargılanıp beraat etti.

Keza davanın gidişatını olumsuz yönde etkileyen, 15 Temmuz’dan sonra tutuklanıp ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Muharrem Köse de Akar döneminde Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri idi.

Söylemek istediğimiz; Akar’ın, 28 Şubat davasını yakından bildiği.

Ancak ne yargılama aşamasında ne de kararlar onanıp komutanlar hapse girdikten sonra bu konuda tek kelime yorum yaptı.

Şimdi ise Akar’ın, hapisteki komutanların aileleri ile temasa geçip gelişmeleri takip ettiği, mağduriyetlerin giderileceğini söylediği anlatılıyor.

Hayırdır inşallah!..

Müyesser YILDIZ
28 Eylül 2022

Kategori:Uncategorized