Kumpas devrinde, hukuksuzluğa seyirci kalan komutanları eleştiren askerlere, Sessiz Çığlık eylemlerinde onlara destek veren emekli subaylara, hatta eşlerine TSK sosyal tesislerine girme yasağı getirildi.
Kumpasa maruz kalmış, Donanma Komutanlığı yapmış Nusret Güner, Türker Ertürk, Mustafa Önsel, Ali Türkşen, Naci Beştepe ve eşi Derya Beştepe bunlardan bazılarıydı.
Keza; yıllardır Yunanistan’ın adalarımızı işgâline karşı mücadele veren MSB eski Genel Sekreteri Ümit Yalım da yasaktan nasibini aldı.
“Suçları”; “TSK’nın manevi şahsiyeti ile astlık-üstlük ilişkilerini zedeleme“ idi.
Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel için, “Balyoz açıklamasından sonra o koltukta bir gün, bir dakika daha oturmaması lâzım.” diyen Harbiye 79’lular Derneği’nin Başkanı emekli Kıdemli Piyade Albay Hüsnü Şimşek’in de orduevlerine girişi yasaklandı. Bu karara karşı Şimşek’in açtığı dava yıllar sonra sonuçlandı ve Anayasa Mahkemesi oybirliğiyle, “Yasak kanuni değil, keyfi“ diyerek Şimşek’e 4 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
Buna rağmen MSB, adeta canını her sıkana TSK tesislerine girişi yasaklamayı sürdürdü.
Son ve en kapsamlısına ise geçen yıl tanık olduk.
Montrö Sözleşmesi’ne sahip çıkılması ve TSK’da yeni tarikat yapılanmalarına izin verilmemesi yönünde açıklama yapan 103 emekli amirale de, daha yargılanmalarına başlanmadan, peşinen bu ceza kesildi.
Yetmedi; açıklamada ismi olan üç eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Bülent Bostanoğlu, Eşref Uğur Yiğit ile Murat Bilgel’in koruma kararı kaldırıldı ve lojmandan çıkarıldılar. Buna karşı dava açtılar, tam 6 kez kazandılar ama mahkeme kararları uygulanmadı.
Duruşma Öncesinde İlginç Karar
Şunları da ekleyelim:
Emekli amiraller hakkında “Anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma” iddiasıyla 12 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Milli Savunma Bakanlığı, emekli amirallere yönelik ağır suçlamalarla bu davaya müdahil olmak istedi; ancak mahkeme reddetti.
Sanık savunmaları geçen Haziran’da tamamlandı. 19 Eylül’de yapılacak duruşmada ise savcının esas hakkında mütalaasını vermesi bekleniyor.
İşte bunun öncesinde özellikle emekli amiralleri etkileyecek dikkat çekici bir gelişme yaşandı.
Geçen ay Milli Savunma Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı tarafından Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) ile Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği’ne (TEMAD) hizmete özel bir yazı gönderildi.
“Devre ziyaretleri“ konulu yazıda, Milli Savunma Üniversitesi’ne bağlı Harp Okulları ve Astsubay Meslek Yüksekokullarından mezun olan devrelerin ziyaret taleplerinin ilgili dernekler tarafından Kuvvet Komutanlıklarına veya bağlı okullara yapıldığı hatırlatıldıktan sonra Milli Savunma Üniversitesi Rektörlüğü tarafından devre ziyaretlerine ilişkin bir mevzuat çalışması yapılacağı kaydedildi.
Bu mevzuat çalışması tamamlanana kadar geçecek süre içinde de ziyaret taleplerine ilişkin şu hususların uygulanacağı bildirildi:
– Harp Okulları ve Astsubay Meslek Yüksekokullarına yapılacak gezi taleplerinin müracaatları Milli Savunma Üniversitesi Rektörlüğü’ne yapılarak orduevleri/sosyal tesislere girişi yasaklanan, disiplinsizlik veya yasadışı oluşumlarla iltisak vb. nedenlerle ilişkileri kesilenlerin ve sakıncalı-şüpheli personel statüsünde bulunan mezunların müracaatları kabul edilmeyecektir.
– Ziyaret müracaatlarında ziyarette bulunacak devre mensuplarının kimlik bilgileri (adı soyadı, sicili ve T.C. kimlik numarası ile birlikte) ziyaret tarihinden en az bir ay önce Milli Savunma Üniversitesi Rektörlüğüne gönderilecektir.
– Yapılması planlanan ziyaretler, eğitim öğretim programında aksaklığa mahal vermeden, İKK ve güvenlik tedbirlerine riayet edilerek gerçekleştirilecektir.
“Devre ziyaretleri“ denilen nedir?
Adı üstünde; subay veya astsubayların -hangi devre mezun oldularsa- 10-15-20-25’inci yıldönümü gibi özel dönemlerde aileleriyle birlikte okullarına gittiği, vefat eden veya şehit olan devrelerini andığı, bir öğlen yemeği yediği ve öğrencilerin mihmandarlığında sınıflarını gezip anılarını tazelediği bir sosyal etkinlik.
İşte bu yeni düzenleme ile; “Orduevleri/sosyal tesislere girişi yasaklanan, disiplinsizlik veya yasadışı oluşumlarla iltisak vb. nedenlerle ilişkileri kesilenler ile sakıncalı-şüpheli personel statüsünde bulunan mezunların“ okullarını ziyaret etmesi de yasaklanmış oldu.
Düşünebiliyor musunuz; emekli Deniz Kuvvetleri Komutanı Bülent Bostanoğlu veya kuvvet komutanlığından evvel Deniz Harp Okulu Komutanlığı da yapmış olan Eşref Uğur Yiğit ve diğerleri mezun oldukları okula bile giremeyecekler.
“Yasadışı oluşumlarla iltisaklı“, “sakıncalı-şüpheli personel“ denilerek “terörist“ sayılanlarla yan yana konmaları da cabası!..
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün uyarısından hareketle; ömrünü TSK’ya adamış subaylar böylesine “aşağılanıp hor görülürken”, Yunanistan’a İzmir’i hatırlatmak!..
Hadi canım sen de!..
Güzel İzmir’imizin 100. yıl zaferi kutlu, Ata’mızın ve silah arkadaşlarının ruhu şad olsun.
Müyesser YILDIZ
9 Eylül 2022